Katılma nöbetlerine yaklaşım ve demir tedavisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Katılma nöbetleri, erken çocukluk çağında sık rastlanan bir problemdir. Son zamanlarda demir eksikliği anemisinin psikomotor gelişim ve katılma nöbetlerine eğilimi artırması ile çalışmalar önem kazanmıştır. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi ve tedavisinin, katılma nöbetleri üzerine etkisinin artıtılması ve katılma nöbetli hastaların kardiyak fonksiyonlarının incelenmesi amaçlanan çalışmamızda; yaşları 6-48 ay ay arasında demir eksikliği anemili olgularla (n=34), anemisi olmayan kontrol grubu (n=16) olguları alındı. Demir eksikliği anemisi saptanan olgulara, 3 ay süre ile 6 mg /kg/gün oral demir tedavisi verildi. Anemisi olan ve anemisi olmayan olguların tümünde, her ay nöbet sıklığındaki azalma tespit edilerek 3. ay sonrasında remisyon değerlendirildi. Üç ay demir tedavisi sonrasında, anemi olgularının aylık nöbet atağında azalma belirgin olarak bulundu. Tam ve kısmi yanıt anemili grupta %85,3, anemisi olmayan grupta %37,5 saptandı (p<0,05). Anemi grubunun demir tedavisine yanıtında, hemoglobin düzeylerindeki düşüklük ile klinik yanıt arasında pozitif korelasyon bulundu. Katılma nöbeti geçiren anemisi olmayan 16 olgu ve anemisi düzelen 10 olgu olmak üzere toplam 26 olguda yapılan kardiyolojik değerlendirmede, ventrikül rapolarızasyonu ve diyastolik fonksiyonlarda, kontrol grubu ile anlamlı bir fark gözlenmedi (p>0,05). Ancak Qtcmax soluk tip nöbet geçiren olgularda anlamlı olarak uzun bulundu (p<0,05). Bu durum otonom sizir sistemindeki disregülasyon hipotezini desteklemekteydi. Sonuç olarak, korkutucu bir klinik tablo oluşturmasına rağmen, kardiyovasküler açıdan herhangi bir disgülasyonla olmadığı ortaya konmuştur. Katılma nöbetlerinde otonom disregülasyonla emosyenel faktörler etkileşmekte olup demir eksikliği bu yönelimi arttırmaktadır. Bu çalışma sonunda, katılma nöbetlerinin şiddeti ve sıklığının azaltılmasında demir tedavisinin çok önemli olduğu konmuştur. Breath holding spells are a common problem in during childhood. Recently, studies have gained importance as iron deficiency anemia increases the tendency to psychomotor development and participation seizures. The aim of this study was to increase the effect of iron deficiency anemia and its treatment on seizures and to investigate the cardiac functions of patients with seizures. Patients with iron deficiency anemia (n = 34) aged between 6-48 months and control group (n = 16) without anemia were included. Patients with iron deficiency anemia were treated with oral iron 6 mg / kg / day for 3 months. In all cases with and without anemia, the decrease in seizure frequency was determined each month and remission was evaluated after 3 months. After three months of iron treatment, a decrease in the monthly seizure attack was found to be significant. Complete and partial response was 85.3% in the anemia group and 37.5% in the non-anemia group (p <0.05).There was a positive correlation between hemoglobin levels and clinical response in anemia group in response to iron therapy. The cardiologic evaluation of 26 patients (16 patients without anemia and 10 patients with anemia) showed no significant difference in ventricular rapolarization and diastolic functions with the control group (p> 0.05). However, Qtcmax was significantly longer in patients with pale seizures (p <0.05). This supported the hypothesis of dysregulation in the autonomic seizure system. As a result, although it creates a frightening clinical picture, it has been shown that it does not have any cardiovascular disgulation. Autonomic dysregulation is associated with emotional factors in seizures and iron deficiency increases this trend. At the end of this study, it was concluded that iron treatment is very important in reducing the severity and frequency of Breath holding spells
Collections