Glial tümörlerde malignite derecelendirilmesi ve prognoz belirlenmesinde Talyum-201 Spect'in yeri ve önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Glial tümörlerde malignite derecelendirilmesi ve prognoz belirlenmesinde Talyum-201 Spect'in yeri ve önemi Glioma ve diğer beyin tümörlerinin histopatolojik tanısı , evrelendirilmesi ve prognozunu ön görmek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılagelmiştir. Bu amaçla tümörün kontrast tutmasına dayanan BT ve MR ile çok sayıda çalışma yapılmışdır. 99-m tc Pernectetat ile yapılan radyonüklid sintigrafi gibi bu yöntemlerde de tanı temelde tümörlü dokudaki kan beyin bariyeri (KBB)'in bozulmasına dayanmaktadır. PET çalışmaları ile malign lezyonların değerlendirilmesi , artmış bölgesel glikoz metabolizması yada amino asit alımını ölçerek yapılabileceği bilinmektedir. PET tümör metabolizmasını gösteren ideal tanı yöntemi olarak görünsede çok pahalı bir yöntemdir ve sayılı merkezde kullanılmaktadır. Radyotalyum (Talyum-201 ) yalnız myokardial görüntüleme için değil tiroid, akciğer, yumuşak doku tümörlerinin görüntülenmesi için de kullanılan radyofarmasötiklerden biridir. Bazı otörler Talyum -201'in beyin tümörlerinin lokalizasyonu, yüksek dereceli malignitenin benign yada düşük dereceli maligniteden ayrılması ve residüel tümörün genişliğinin tahmin edilmesi yada rekürrensin saptanmasında kullanışlı bir yöntem olduğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmada operasyon öncesi dönemde supratentorial gliomların evrelendirilmesinde Talyum-201 SPECT yönteminin önemi ve gliomalı hastalarda prognozu göstermedeki yeterliliği araştırılmışdır. Operasyon öncesi 42 hastaya erken ( Talyum-201'in 100 MBq enjeksiyonundan 10 dakika sonra )ve geç görüntüleme (3 saat sonra) uygulandı. Tüm hastalara eş zamanlı kontrastlı BT yapıldı (27 Erkek, 15 Kadın, Ortalama yaş 46.8). Hastalar SPECT çalışmasından kısa süre sonra opere edildiler. Histolojik tanılar şunlardı; 12 Düşük Dereceli Gliom, 4 Anaplastik Gliom, 10 GBM, 7 Menengiom ve 9 diğer patolojiler ( 1 Teratom, 1 Abse, 3 Metastaz, 2 Epidermoid Ve 2 Enfarkt) .Düşük dereceli gliom ve diğer patolojilerin hiç biri Talyum-201 tutulumu göstermez iken 4 anaplastik gliom ve glioblastomların tümü Talyum-201 tutulumu gösterdi ( erken ve geç görüntüleme) .Lezyonda Talyum-201 birikimi görsel ve Talyum-201 RI değeri ile değerlendirildi. SPECT çalışmalarında elde edilen kesitlerdeki elde edilen RI değerleri BT ve histopatolojik tanılarla karşılaştırıldı. Tümörde Talyum-201 tutulumu gliomların histolojik derecesi ile uyumlu bulundu. Glioblastomlu hastalarda RI değeri (ortalama 82.90 +/-2.2, n=10) anaplastik gliomlardan (ortalama 45.5 +/-2.8, n=4) anlamlı olarak yüksekdi (p=0,000). Ameliyatdan sonra ölenlerin RI değerleri (ortalama 48.13 +/-2.4) ameliyatdan sonra yaşayanlarınkinden (ortalama 18.5 +/-3.5) belirgin olarak yüksekdi (p=0,000). Talyum-201 RI'i supratentorial gliomalı hastaların prognozunun belirlenmesi ve eksize edilen tümörün histolojik derecesini öngörme açısından kullanışlıydı. Sonuç olarak Telyum-201 SPECT canlı, malign neoplastik dokuları gösterebilmekte , tümörün derecesini oldukça iyi biçimde noninvaziv olarak ölçebilmektedir. SPECT aynı zamanda 201-Talyum oranını hesaplayarak hastanın prognozunu saptayabilmektedir. SPECT supratentorial gliomalı hastalarda rezidüel neoplastik dokuların değerlendirilmesi , rekürrens yada malign formasyonun erken tanısı ve prognoz tayini için diğer ileri tetkikleri tamamlayıcı kullanışlı bir yöntemdir. Role and significance of Thallium-201 Spect in grading Glial tumors and determining prognosis To date, various imaging methods have been used for predicting the prognosis, histopathological diagnosis, and staging of glioma and other brain tumors, and numerous computerized tomography (CT) and magnetic resonance imaging studies have been conducted to this end based on the principle of contrast substance retention by the tumor. Similar to radionuclide scintigraphy performed with Technetium Tc-99 m pertechnetate, the diagnosis using these methods relies on the disruption of the blood–brain barrier (BBB) in tumor tissues.It is known that the evaluation of malignant lesions with positron emission tomography (PET) can be performed by measuring the regional increase in glucose metabolism or amino acid intake. Although PET may appear as the ideal diagnosis method for demonstrating tumor metabolism, it is an expensive method that is employed in only a limited number of centers.Radiothallium (Thallium-201) is a radiopharmaceutical that is used for the imaging of myocardial tumors as well as of thyroid, lung, and soft tissue tumors. Certain studies report that Thallium-201 is a practical method for the localization of brain tumors, distinction of high-grade malignancies from benign or low-grade malignancies, estimation of residual tumor width, and determination of recurrence.The present study investigated the significance of the Thallium-201 SPECT method in the staging of supratentorial gliomas during the postoperative period and its adequacy in demonstrating prognosis in patients with gliomas. Preoperatively, 42 patients underwent early (10 min after 100 MBq Thallium-201injection) and late (3 h after injection) imaging. In addition, all patients (27 males, 15 females, mean age: 46.8 years) underwent concurrent contrast CT. The patients were operated shortly after this SPECT study.Histopathological diagnoses were as follows: 12 patients had low-grade gliomas, 4 had anaplastic gliomas, 10 had glioblastomas, 7 had meningiomas, and 9 had other pathologies (1 teratoma, 1 abscess, 3 metastases, 2 epidermoid carcinomas, and 2 infarctions).Although none of the low-grade gliomas and other pathologies demonstrated any Thallium-201 retention, four of the anaplastic gliomas and all of the glioblastomas showed Thallium-201 retention (in both early and late imaging). Thallium-201 accumulation in the lesion was assessed both visually and using the Thallium-201 retention index (RI) value. RI values obtained from the sections of the SPECT examinations were compared with the CT and histopathological diagnoses. Thallium-201 retention in the tumors was compatible with the histological grade of the gliomas.RI value in patients with glioblastoma (mean 82.90 ± 2.2, n = 10) was significantly higher compared with that in patients with anaplastic glioma (mean 45.50 ± 2.8, n = 4; p = 0.000). RI value in patients who died after surgery (mean 48.13 ± 2.4) was significantly higher compared with that in patients who survived after surgery (mean 18.5 ± 3.5; p = 0.000).Thallium-201 RI was useful in determining the prognosis of patients with glioma and predicting the histological grade of the excised tumor.In conclusion, Thallium-201 SPECT is capable of showing live malignant neoplastic tissues and noninvasively and effectively measuring the tumor grade. Moreover, SPECT could determine the prognosis of patients by calculating the Thallium-201 ratio. Therefore, SPECT is a useful method for the evaluation of residual neoplastic tissues, early diagnosis of recurrence or malignancy formation, and determination of prognosis in patients with supratentorial glioma as well as a complementary method for other advanced tests.
Collections