inflamatuvar barsak hastalıklarında tromboza eğilim
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İBH'lannın seyrinde çeşitli komplikasyonlar oluşmaktadır. Bu hastalıklarınseyrinde önemli bir morbidite ve mortalite nedeni de gelişen tromboembolikkomplikasyonlardır.Antitrombin lll, protein C, protein S eksikliği ve fonksiyonel anormallikleri iyibilinen trombotik hastalık nedenlerindendir. Bunlar ailesel trombotik hastalığın %14-24'ünden sorumludurlar. Ancak sporadik venöz tromboz vakalarının %8'inden azındasaptanmış lar. öte yandan, günümüzde herediter trombofilinin en sık nedeni APCR' dir( %2-5 ).Yapılan çalışmalann çoğunda, inflamatuvar parametreler olan CRP,sedimanıasyon hızı, trombosit sayısı ve fibrinojen düzeylerinde hastalık aktivitesi ilebirlikte bir artış saptanmıştır. Ayrıca özellikle aktif İBH olan olguların kontrololgularına göre vWF düzeyleri yüksek bulunmuştur. Bu da vWF düzeyinin, endotelyalhücre hasarını yansıttığı görüşünü desteklemektedir.Bu çalışmada amaç, sağlıklı kontrol ve İBH'lı olgularda trombofilikanormalliklerin sıklığını ve inflamatuvar parametreleri değerlendirmekti.İBH'lı 50 hasta ve 37 sağlıklı kontrol incelendi. Hastalar ve kontroller arasındatrombosit sayısı, PZ, APTZ açısından anlamlı istatistiksel fark bulunmadı. Fibrinojendüzeyi İBH tanısı almış hastalarda sağlıklı kontrollere göre istatistiksel olarak anlamlıyüksek bulundu. Elli hastanın 8'inde {%16) ve kontrollerin 7'sinde (%18, 9) plazmatest yöntemi ile APCR saptandı. Hasta ve kontroller arasında ortalama APC oranı veAPCR gösteren hasta yüzdesi karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı fark yoktu. ATili,PC, PS doğal antikoagulanlarının plazma düzeyleri karşılaştırıldığında hasta vekontroller arasında anlamlı fark saptanmadı. Hastalar ve kontroller karşılaştırıldığındaplazma FVIIT ve vWF düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı fark göstermedi. Aktifdönemdeki hastalar ile kontroller karşılaştırıldığında; ortalama APTZ düzeyi aktifdönemdeki hastalarda kontrol grubuna gore anlamlı olarak düşük bulunurken, ortalamafibrinojen düzeyi, ortalama vWF düzeyi, ortalama APC oranı aktif dönemdekihastalarda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Aktif dönemdekihastalar ile remisyondaki hastalar karşılaştırıldığında; ortalama trombosit sayısı,ortalama fibrinojen düzeyi, ortalama vWF düzeyi, ortalama PS düzeyi ve ortalama CRPdüzeyi aktif dönemdeki hastalarda remisyonda olanlara gore anlamlı olarak yüksekbulundu. APCR saptanan hastalar karşılaştırıldığında, aktif dönemde olanlar ileremisyondakiler arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu. APC oranlarıkarşılaştınldığında ak-rif done m hastaları ve kontroller arasınğaki fark istatistiksel olarakanlamlı iken, APCR mevcut ak-rif hasta ve kontroller arasındaki fark istatistiksel anlamlıbulunmadı. Diğer parametreler dikkate alındığında karşılaştırılan guruplar arasındaanlamlı istatistiksel fark Yok.-ru.Sonuç olarak öykıllerinde tromboembolisi bulunmayan İBH'lı olgularımızda,protein C, protein S, antitrombin III eksikliği ve APCR saptanmadı. ÇalışmamızdakiProtein S'nin aktif hasta grubunda yüksek oluşu ve aktif hasta ve kontroller arasındakiAPCR farkının istatistiksel olarak anlamsız oluşu İBH'lı olgularda tromboza eğilimidesteklemez görünmektedir. İnflamatuvar parametreler olan CRP, trombosit sayısı vefibrinojen düzeyi aktif hastalığı olan grupta istatistiksel olarak anlamlı yüksekti.Sedimantasyon hızı yüksekliğinin aktif hastalığı olan grupta, remisyondaki hastagrubuna göre istatistiksel olarak anlamlı farkı yoktu. Ancak trombotik komplikasyonuolan İBH olgularında artmış tromboz riski ile trombofilik anormallikler ve inflamatuvarparametreler arasındaki ilişkiyi saptamak için daha geniş sayıdaki hasta grupları ileyapılacak çalışmalara gereksinim vardır. Background/aims: Thromboembolic events are a rare but significantcomplication of inflammatory bowel disease. The aimof this study was to investigate the level of natural coagulationinhibitors and activated protein C resistance in Turkish patientswith inflammatory bowel disease. Methods: Fifty patients(29 male, 21 female) without venous thrombosis history and 37healthy controls were included in the study. Erythrocyte sedimentationrate, C-reactive protein, thrombocyte count, prothrombintime, activated partial thromboplastin time, fibrinogenconcentration, von Willebrand factor antigen, factor VIII activity,activated protein C resistance, functional levels of antithrombinIII, protein C and protein S were measured. Patientsand controls with activated protein C resistance were furtherstudied using a polymerase chain reaction assay for factor V Leidenmutation. Results: There was no significant differencebetween patients and the controls in terms of antithrombin III,protein C, protein S, factor (F) VIII and Willebrand factor levels.The mean thrombocyte counts, fibrinogen levels, and Willebrandfactor levels were found to be significantly higher in patientswho were in the active period of the disease than in controlsand patients in remission. No significant difference was observedin those showing activated protein C resistance and factorV Leiden mutation between patients and controls.Conclusions: The presence of inherited thrombophilic defects,in particular activated protein C resistance and natural coagulationinhibitor deficiency, is uncommon in Turkish patientswith inflammatory bowel disease in both active and remissionperiods. As a result, a controlled study in inflammatory boweldisease patients with thrombosis history is recommended.
Collections