Spinal anestezi uygulamalarında başarısızlığın incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamız 01.01.2013-30.09.2013 tarihleri arasında Dr Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi ameliyathanelerinde spinal girişim uygulanan vakalardan, sonucu başarısız olan 100 olgunun prospektif incelenmesine dayanmaktadır. Bu çalışma ile spinal girişimlerimizdeki başarısızlık oranlarını, başarısızlığa yol açan sebepleri ortaya koymayı hedefledik.Çalışmaya alınan her bir hasta için yaş, cinsiyet, tanı, geçireceği cerrahi, kliniği, uygulayıcının tecrübesi, iğne çapı-tipi, ilaç tipi, dozu, deneme sayısı, spinal aralık, bloğun değerlendirme skalasına göre aldığı puan, başarısız sonucun tipi (derin dokuda ağrı, yamalı blok ve tam başarısız sonuç) kaydedildi.Başarısızlık oranımız %3,64 olarak saptandı. Kliniklere göre başarısızlık oranlarına bakıldığında başarısızlığın en yüksek olduğu klinikler, Ortopedi(%5) ve Plastik Cerrahi(%9) olarak saptandı. Uygulayıcılar arasında başarısızlık oranları arasında anlamlı fark saptandı. Tecrübeli uygulayıcılarda başarısızlığın daha az olduğu gösterildi. Yan yatar pozisyonda başarısızlığın daha fazla olduğu(%90,9), deneme sayısı 4 ve üzerinde ise serbest BOS akışı görülme oranının anlamlı derecede düşük olduğu (%90,9) görüldü. Oturur pozisyonda dizlerin ekstansiyonda ya da fleksiyonda olduğu durumda sonuçlar arasında anlamlı fark ortaya çıkmadığı saptandı. 26 G iğne kullanımı olduğu durumda başarısızlığın daha yüksek olduğu görüldü.Sonuç olarak başarısız sonucun multifaktöriyel olduğu, ancak tecrübesizlik, yanlış pozisyon, serbest BOS akışının görülememesi, ince iğne kullanımının başarısızlıkta etkili olduğu kanaatine varıldı. Objective: The aim of this study is to analyse the incidence and reasons of failure on spinal anesthesia. Material and Methods: This study was designed prospectively in an education and research hospital. Data of the patients who operated under spinal anesthesia were recorded and spinal anesthesia attempts which defined 'Failed or inadequate spinal anesthesia' were inclueded the study. Age, gender, type of surgery, the practitioner's level of experience, gauge and typeof the needle, dosage and density of the local anesthetic, number of attempts, level of puncture, and results of the intervention (failure/success) were recorded for each patient. Results: A total of 100 patients were included in the study. The overall spinal failure rate was 3.64%. With logistic regression analysis of the data of age, level of experience, needle type and gauge, patient position, local anesthetic dosage and the number of puncture attempts were found as independent variables of the failure. Practitioner's experience less than 1 year (p:0.0021), patient on lateral decubitus position(p:0.000), usage of 26 gauge (p:0.000) and pencil point (p:0.000) needle, and more than three puncture attempts (p:0.004) were related to higher spinal failure rate. Conclusion: In conclusion, causes of spinal anesthesia failure are primarily related to tecnical choices and practitioner's clinical experience. In our study, tecnical variables which effects the success of spinal anesthesia were needle type and gauge, position of the patient. We suggest that improving practitioners' experience and careful selection of technical factors may result in minimal failure rates.
Collections