Nefes darlığı şikayeti ile acil servise ambulans ile getirilen hastaların taburculuk, yatış ve mortalite açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışma acil servise nefes darlığı şikayeti ile ambulans vasıtasıyla getirilen hastaların tanımlanması, ne kadarının acil serviste uygulanan tedaviye ihtiyaç duyduğuna ve devamında ne kadarının hastanelerde tedavi olmaya devam ettiğini tespit etmeyi amaçlamaktadır.Gereç ve Yöntem: 01.09.2017-31.12.2017 tarihleri arasında SBÜ (Sağlık Bilimleri Üniversitesi) Kartal Dr. Lütfi Kırdar EAH (Eğitim ve Araştırma Hastanesi) yetişkin acil servise ana semptomu nefes darlığı olan ambulans vasıtasıyla getirilen ve dahil edilme kriterlerine uygun 693 hastanın elektronik ortamdaki dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastalara ait veriler bilgisayar ortamında oluşturulan Microsoft Excel veri kayıt formuna kaydedildi. 18 yaş üzeri, veri eksiği olmayan hastalar çalışmaya dahil edildi.Bulgular: Dahil edilen 693 hastanın %43 (n=298)' ü kadın, %57 (n=395)' si erkektir. Yaş aralığı 21 ila 99 olup ortalaması 71,94±15,07' dir. En yaygın tanılar pnömoni (%26), KKY (konjestif kalp yetmezliği, %13,2), ASYE (Alt Solunum Yolu Enfeksiyonu, %10,4) ve KOAH (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı, %10,2)' tır. Hastaların %38,7' si (n=268) acil servisten taburcu olurken %53,1 (n=368)' ine çeşitli klinik ve yoğun bakım ünitelerinde yatış verilmiş, %4,7' si (n=33) `eksitus` olurken %3,5' i (n=24) tedavi ret formu imzalayarak ya da izinsiz olarak hastaneyi terk etmiştir.Sonuç: Ana semptomu nefes darlığı olan ambulansla acil servise getirilen hastalar, tüm ambulansla getirilen hastalar içerisinde önemli bir paya sahiptir. Bu semptom çok çeşitli tanıları kapsar. Bu semptoma sahip hastalar yüksek morbidite oranına sahiptir ve önemli bir kısmının hastanelerde tedavisi gerekmektedir. Büyük bir kısmı `yaşlı` populasyonda bulunur. Bu hastaların tıbbi değerlendirme ve primer tedavilerinin etkin olarak yapılması, hastaneler ve ilgili personelin eksiklerinin giderilmesi, kaynakların etkin ve uygun kullanımı toplum sağlığı için önem arz etmektedir. Aim: This study aims to define the patients who have shortness of breath and who are transported by ambulances, and determine how many of them need treatment that is performed in emergency services and then how many of them continue to get health care in hospitals.Materials and Methods: The patient files, which are belong to 693 patients that have shortness of breath as a main symptom and transported to SBÜ Kartal Dr. Lütfi Kırdar Training and Research Hospital adult emergency department by ambulance between the dates 01.09.2017-31.12.2017 and that are suitable for including criterias, were retrospectively analyzed. The data that belong to patients, were digitized and recorded onto Microsoft Excel Form. The patients who don't have missing data, and who were 18 years old and older had included to the study. Results: Included 693 patients' part of %43 (n=298) is female and %57 (n=395) is male. The age range is from 21 to 99 and the average age is 71,94±15,07. The most common diagnosis are pneumonia (%26), congestive heart failure (%13,2), lower respiratuary tract infection (%10,4) and chronic obstructive pulmonary disease (%10,2). %38,7 (n=268) of patients were discharged from emergency service, %53.1 (n=368) of patients were hospitalized to various units and intensive care units, %4,7 (n=33) of them died and %3,5 (n=24) of them runaway or reject treatment by signing a form. Conclusion: The patients who are transported by ambulances to emergency services and have a shortness of breath as a main symptom, have an important share in all patients transported by ambulance. This symptom includes so many various diagnoses. The patients who have this symptom, have a high morbidity rate and an important part of them need treatments at hospitals. A big part of them belongs to older population. It's important for community health to provide those patients' medical evaluation and primary treatments effectively, supply defiency of hospitals and medical staff, and use resources effectively and appropriately.
Collections