Kronik obstrüktif akciğer hastalığı akut atakta hasta profili
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), genellikle zararlı partikül veyagazlara ciddi maruziyetin neden olduğu havayolu ve/veya alveoler anormalliklerebağlı kalıcı hava akımı kısıtlanması ve solunumsal semptomlarla karakterize, yaygın,önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH akut atak; hastanınsemptomlarında ek tedavi gerektirecek düzeyde kötüleşme ile karakterize bir olaydır.KOAH, uzun süren kronik bir hastalık olması, çalışma gücünü sınırlaması, sık akutataklar ile seyretmesi, akut ataklarda oluşan solunum yetmezliği ve hastanın uzun süreyoğun bakımda kalması, erken ölümle iş gücü kaybı oluşturması gibi sonuçlarınedeniyle sosyoekonomik yönden toplum için ciddi bir yük oluşturur. ÇalışmamızdaKOAH akut atak hasta profilinin ve risk faktörlerin belirlenmesi, atağa sebep olanpatojenlerin saptanmasını amaçladık.MATERYAL VE METOD: Ağustos 2017 – Kasım 2018tarihleri arasında SağlıkBilimleri Üniversitesi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi GöğüsHastalıkları Kliniğinde KOAH akut atak tanısı ile yatırılan hastalar çalışmamıza dahiledildi. Çalışmaya katılan hastaların sosyodemografik özellikleri, medikal öyküleri vesemptomları sorgulandı. Hastalara kliniğimizde yatarak takip edildiği zamaniçerisinde solunum fonksiyon testi (SFT) ve karbonmonoksit diffüzyon kapasitesi(DLCO) ölçümleri, kantitatif balgam kültürü, ekokardiyografi (EKO), altı dakikayürüme testi (6 DYT) yapıldı. C-reaktif protein (CRP), prokalsitonin, D-Dimerdeğerlerini içeren biokimyasal değerlendirme yapıldı. Veriler IBM SPSS 17.0 (SPSSInc., Chicago, IL, USA) ile istatistiksel olarak karşılaştırıldı.BULGULAR: Çalışmamıza alınan 100 hastanın 74'ü (%74) erkek, 26'sı (%26) kadın;yaş ortalaması 69,05±10,21 yıl olarak bulundu. Hastaların vücut kitle indeksi (VKİ)ortalaması 25,52±5,31 kg/m2, KOAH süresi 99,31±98,58 ay, sigara kullanımı51,06±35,75 paket-yıldı. Sigara içme yönünden cinsler arasındaki fark anlamlıbulundu (p<0.001). Erkeklerin toplam sigara tüketimi (paket/yıl) istatistiksel olarak anlamlı derecede kadınlardan daha fazla olduğu tespit edildi (p<0.001). En sık başvurusemptomu 100 hastada (%100) bulunan nefes darlığıydı. Bakteriyel patojenler 25(%25) vakada izole edilebildi. En sık izole edilebilen patojenler sırasıyla Hemophilusinfluenza %12,7, Pseudomonas aeruginosa %7,1 ve Acinetobacter baumani %4 oldu.Balgam kültürlerinde normal flora elemanları üreyenler ile balgam kültüründepatolojen ajan üreyenlerin CRP, prokalsitonin değerleri kıyaslandığında istatistikselolarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05, p>0,05). Çalışmaya alınan hastalarıVKİ<25 kg/m2 ve VKİ ≥25 kg/m2 olarak iki gruba ayırdığımızda, VKİ ≥25 olangrubun daha iyi DLCO, DLCO/VA değerlerine, daha az hastane yatışı gerektiren akutatak sayısına ve daha düşük PABs değerlerine sahip olduğu saptandı.TARTIŞMA: Enfeksiyöz nedenlerde etkenin saptanması antibiyoterapi açısından yolgösterici niteliktedir. CRP ve prokalsitonin gibi inflamatuvar belirteçler KOAH akutatakta yükselebilir fakat balgam kültüründe bakteriyel etken saptanması ile her zamankorele olmayabilir. KOAH akut atak tanısı ile hastaneye yatan hastaların çoğunluğunuerkek hastalar oluşturmaktadır. Erkek cinsiyet sigara için bir risk faktörüdür. Ataksıklığını arttıran birçok risk faktörünün olduğu bilinmektedir. Hastaların düşük FEV1ve FVC değerlerine sahip olması bu risk faktörleri arasında sayılabilir. ÇalışmamızdaVKİ'nin artması ile diffüzyon kapasitesinde iyileşme olurken, PABs değerleri vehastane yatışı gerektiren akut atak sayısı azalmıştır. Bu nedenle VKİ KOAH'lıhastaların prognozunu tahmin etmede yararlı bir gösterge olabilir.SONUÇ: KOAH ve akut atakların farklı ağırlık ve şekillerde seyredebileceği, atak ilebaşvuran hastanın değerlendirilmesinde tedavi yaklaşımı ve prognozu belirleyen pekçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. INTRODUCTION: Chronic obstructive pulmonary disease (COPD) is characterizedwith airway and/or alveolar abnormalities leading to permanent airway obstruction andrespiratory symptoms, primarily caused by prolonged exposure to detrimental particlesor gases. It is an epidemic disease which can be prevented and treated. Acuteexacerbations are characterized with worsening of the symptoms requiring additionaltreatment. COPD creates significant socioeconomic burden on the society, because itis a chronic disease which limits work force, necessitates hospitalization during acuteexacerbations, and causes loss of of work force by increasing mortality. We aimed todefine patient profile and risk factors associated with, and pathogens causing acuteexacarbations.MATERIAL AND METHOD: Patients admitted for acute COPD exacarbationbetween August 2017 and November 2018 at the Department of Respiratory Medicineof University of Health Sciences, Kartal Dr. Lutfi Kirdar Teaching and ResearchHospital were enrolled in the study. Each patient was questioned for demographics,medical history and symptoms. Spirometry, diffusing capacity of lung for carbonmonoxide (DLCO) testing, quantitative sputum cultures, echocardiography and 6-minute walk test were performed on all patients. C-reactive protein (CRP),procalcitonin and D-Dimer values were obtained. Data were analyzed using IBM SPSS17.0 software (SPSS Inc., Chicago, IL, USA).RESULTS: Of the 100 patients included in the study, 74 (74%) were male. Mean±SDage was 69.05±10.21 years. Mean±SD body mass index (BMI) was 25.52±5.31 kg/m2,duration of COPD 99.31±98.58 moths, and duration of cigarette smoking 51.06±35.75pack-years. There was statistically significant difference between genders in terms ofcigarette smoking (p<0.001). The most common symptom was dispnea (n=100,100%). Bacterial pathogens were isolated in 25 patients (25%). The most commonpathogens were haemophilus influenzae (12,7%), pseudomonas aeruginosa (7,1%) and acinetobacter baumanii (4%). C-reactive protein and procalcitonin values werenot significantly different between patient groups who had positive and negativesputum cultures for pathogen microorganisms (p>0.05). Following separation of thestudy population into 2 groups as BMI<25 and BMI≥25, the BMI≥25 group had betterresults for DLCO and DLCO/VA, fewer numbers of acute exacarbations requiringhospitalization, and lower pulmonary artery systolic pressure values.DISCUSSION: Isolation of the pathogen in infection-related cases guides theantibiotherapy. Inflamatory markers such as C-reactive protein and procalcitonin mayrise during acute exacarbations, however, this rise may not always be in correlationwith isolation of bacterial pathogens from sputum cultures. Most patients hospitalizedfor acute COPD exacarbation are males. Male gender is a risk factor for smoking.Many risk factors increasing the frequency of acute exacarbations are already defined.Low FEV1 and FVC values are among them. In the present study, we found thatincreased BMI is associated with increased diffusion capacity, and fewer numbers ofacute exacarbations requiring hospitalization, and lower pulmonary artery systolicpressure values. Therefore, BMI may be useful for predicting the prognosis of patientswith COPD.CONCLUSION: Patients with chronic obstructive pulmonary disease may present ina wide range of clinical forms. Many different factors must be taken into considerationduring the evaluation of patients presenting with an acute exacarbation to guide thetherapy and predict prognosis.
Collections