Aden Körfezi, Hint Okyanusu ve Somali açıklarında icra edilen deniz haydutluğu ile mücadele faaliyetleri kapsamında istihbaratın yeri (2008-2014)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Güvenlik kavramı tarih boyunca birey seviyesinden devlet seviyesine kadar vazgeçilmez önemde ve öncelikte yer almıştır. Risk ve tehdit algısı ile birlikte değişen güvenlik kavramı özellikle 11 Eylül saldırıları sonrasında küresel boyutta algılanmaya ve ele alınmaya devam edilmektedir. Bu kapsamda özellikle denizlerin ve deniz güvenliğinin önemi ön plana çıkmış, denizden intikal edebilecek tehditlerin önlenmesi için yapılan mücadele ve durumsal farkındalığın sağlanması için gösterilen gayretler arttırılmıştır.Aden Körfezi, Hint Okyanusu ve Somali açıklarında meydana gelen deniz haydutluğu faaliyetleri, bölgenin dünya deniz ticareti açısından öneminin de etkisi ile devletlerin bu sorunla topyekün mücadeleye başlamasına neden olmuştur. Deniz haydutluğu ile mücadelede istenilen sonuca ulaşılamamasının ardından özellikle istihbarat ve koordinasyon faaliyetlerinin iyileştirilmesine yönelik gayretlere ağırlık verilmiş ve bunun da katkısı ile bölgedeki deniz haydutluğu faaliyetleri durma noktasına gelmiştir.Bölgede icra edilen deniz haydutluğu ile mücadele faaliyetleri kapsamında, istihbarat paylaşımında `bilmesi gereken` prensibinden `paylaşılması gereken` prensibine geçilmesinin, merkezîyetçi yönetimin yerine bölgesel uzmanlaşmanın, anlık istihbarat paylaşımının ve kurumlar arası yatay iletişimin önemi ve gerekliliği anlaşılmıştır. Deniz güvenliğinin sağlanamaması durumunda ortaya çıkacak tehditlerin birbirleriyle bağlantılı olduğu, Somali'de deniz haydutluğunun azalması ile artış gösteren kaçakçılık ve yasadışı balıkçılık örneğinde görülmüştür.Bu çalışmada denizlerin ve deniz güvenliğinin önemi, zayıf devlet yapılarının deniz güvenliğini nasıl etkilediği, bölgede gerçekleşen deniz haydutluğunun nedenleri ve sistematiği, deniz haydutluğu ile mücadele ve özellikle bu kapsamda icra edilen istihbarat ve koordinasyon faaliyetleri açıklanmıştır. Elde edilen sonuçlar yorumlanarak Türkiye tarafından, deniz güvenliğinin ve durumsal farkındalığın sağlanmasının iyileştirilmesi maksadıyla atılabilecek adımlara yönelik önerilere yer verilmiştir. Throughout history, security has had an indispensable role and priority from individual to state level. Especially after September 11, changing security concept with risk and threat perception has been considered at a global scale. In this context, particularly the importance of the seas and maritime security has come forward. Therefore efforts in fight to prevent the threats arising from seas, and ensuring situational awareness have been increased. Piracy taking place in the Gulf of Aden, Indian Ocean and off the coast of Somalia, due to the importance of the region for world trade, led the states to collaborate for dealing the problem. After the failure to reach the desired outcome in counter piracy, the efforts were concentrated on improving intelligence and coordination activities. So the piracy has come to a standstill. In the context of the counter piracy operations in the area, necessity of transition from `need-to-know` principle to `need-to-share` principle, regional specialization instead of centralized management, instant intelligence sharing and horizontal communication between the institutions, have been understood. The inter-connectedness of the emerging threats, resulting from the absence of maritime security, can be noticed in the case of Somalia piracy; while the piracy declines in Somalia; smuggling and illegal fishing increases.In this study; the importance of the seas and maritime security, the effects of the weak state structures to maritime security, the causes and systematic of piracy in the area, counter piracy operations and mainly intelligence and coordination activities are explained. With commenting on the results, the proposed steps that can be taken by Turkey in order to improve maritime security and situational awareness are mentioned.
Collections