Acil servise nefes darlığı ile gelen hastaların hızlı tanısında yayakbaşı USG nin etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızı; dispne tanısında kullanışlı olabilecek bir USG paternini tanımlamak ve değerlendirmek amaçlı olarak planladık. Supin pozisyonununda çekilen göğüs radyografisi ve torax tomografisi yanında hastabaşı USG tekniklerinin kullanılabilirliğini belirlenmeye çalışdık.Çalışmamıza; Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı'na 2009 yılı içerisinde, akut dispne şikayeti ile başvuran, 30 gögüs travmalı ve 30 travma dışı akut dispneli hasta dahil edilip prospektif olarak gerçekleştirildi. Hastaların ultrasonografik incelemelerinde, Kayan Akciğer İşareti (SLS) bulgusunun negatif ve pozitif olduğu patolojilerin tespitine çalışıldı. Ayrıca akut dispne ayırıcı tanısında güvenirliği araştırıldı.Çalışmaya alınan hastalara, ilk olarak supin posizyonda direk akciğer grafisi çekildi. Bulgular acil servis doktorları tarafından kaydedildi. İkincil olarak torax CT çekildi ve hastanın bulgularından habersiz bir Radyolog tarafından yorumlandı. Tüm hastalara torasik USG tetkiki yapıldı. Değerlendirme sürecinde, acil servis hekimlerince, hastabaşı USG tetkiki ile SLS varlığı arandı. CT, Gold standart olarak alındı, USG bulguları ve P/A bulguları ile karşılaştırıldı. Verilerin istatistiklerinde SPSS 13.0 programı ve X2 ( ki kare) testi kullanıldı (P<0,05 anlamlılık düzeyi olarak kabul edildi). Sonuçlarımıza göre toraks USG'de ki SLS bulgusun tanıda ki sensivitesi %82,22, spesifitesi %84,44, pozitif pretiktif değeri %84,09, negatif pretiktif değeri %82,60 olarak hesaplandı.USG'nin geleneksel olarak akciğer incelemelerinde kullanılmayacağı görüşü yaygındı oysa biz çalışmamızda bunun bir zorunluluk olduğu sonucuna ulaştık. Bu hastalara USG yaklaşımı hızlı tanı koymayı sağlamaktadır. Ancak her bir solunumsal yetmezlik türü, kendine has sonografik bulgu vermektedir. Bu sebeple bazı hatalar kaçınılmazdır. Ama yine de çalışmamıza benzer derinlemesine araştırmalar ve bu USG yöntemi uygulayan doktor sayısı arttıkça SLS'nin değeri artacak ve acillerde rutin kullanılır hale gelerek klavuz kitaplarda hak ettiği yeri alacağı inancındayız. We designed our study to find a useful USG pattern for diagnosing and assessment of dyspnea. We also compared utilities of chest radiograms in supine position, thorax C.T and bedside USG techniques.In Selcuk University Meram Medical Faculty, during the year 2009, 60 patients which had acute dyspnea were included in our study. (30 patients with chest trauma and 30 patients with non-traumatic causes) We designed our study as prospective. We tried to determine pathologies which has positive and negative Sliding Lung Sign (SLS) in USG exams. We also investigated it?s reliability in differential diagnosis of acute dyspnea.First of all we performed chest radiograms to all patients in supine position. After that we performed C.T scans. Al the results were interpreted by a detached radiologist. Then we performed bedside thoracic USG to find SLS sign by physicians in E.R. We conceded C.T results as golden standard and compared the results with chest radiograms and USG findings. SPSS 13.0 program and X2 test used for statistical analysis. (p<0.05 ) According to our findings, SLS sign in USG exams has a sensitivty of % 82.2 and a spesifity of % 84.44 with a % 84.09 positive predictive value and % 82.6 of negative predictive value.Throughout the years, USG exams were defined as inappropriate in lung examinations but in our study we reached in a conclusion that it?s a necessity. Bedside sonogrphic examination allows impetuous diagnosis. But every respiratory failure has it?s own sonographic pattern so mistakes are inevitable. Nevertheless we believe that if profound studies like ours keep coming and if more and more clinicans begin to use USG exams, SLS diagnostic value will rise and become a routine element in E.R.
Collections