Erken evre parkinson hastalığında devinime ilişkin kortikal potansiyeller
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
PH, bradikinezi-akinezi, rijidite, istirahat tremoru, postüral instabilite, fleksiyon postürü ve donma fenomeni gibi klinik bulgular ile beraber SNc' da belirgin olmak üzere yaygın dopaminerjik dejenerasyonla giden nörodejeneratif bir hastalıktır. Kortikal-subkortikal duysal-motor devreyle beraber SMA başta olmak üzere hareketi oluşturan bölgeler etkilenmektedir.DİP istemli bir devinimin hazırlığı, başlatılması, sürdürülmesi ve devinimin hemen sonrasında saçlı deriden kayıtlanan potansiyellerdir. Devinime hazırlık dönemini yansıtan DİP, erken ve geç faz olmak üzere iki bölümde incelenmektedir. DİP invaziv olmayan bir inceleme yöntemi olarak hareketin sinirsel kontrolünün zamansal boyutu dışında çeşitli hastalıkların patofizyolojik araştırmalarında kullanılmaktadır.Çalışmamızda, DİP kayıtlamalarında devinimin hazırlık dönemini yansıtan erken faz amplitüdlerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük olduğu tesbit edildi. Bu bulgu daha önceki yapılan çalışmaların sonuçları ile uyumluydu ve SMA' nın etkilenmesinin bir göstergesi olarak kabul edildi. Devinimin başlatılması ile ilişkili olan geç faz amplitüdleri de kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulundu ve PH' da erken evrede de geç fazın etkilenebileceğini düşündürmekteydi. DİP kayıtlamalarında PH' da kontrol grubuna göre anlamlı şekilde latans kısalması tesbit edildi. Bu daha önce yapılan bazı çalışmalar ile uyumluydu ve SMA' nın dopaminerjik kayba bağlı olarak görevini sonlandıramamasına bağlı olabileceğini göstermekteydi. PH' nın baskın olarak etkilenen ekstremite ile karşı ekstremitesi karşılaştırıldığında anlamlı bir amplitüd düşüklüğü ve latans kısalması göstermekteydi.Sonuç olarak, erken evre PH' da geç evrelerdekine benzer DİP anormallikleri göstermiştir. Bu da bize DİP incelemesinin PH' nın patofizyolojisinin aydınlatılmasında yol gösterebileceğini ve ileride yapılacak daha geniş çaplı araştırmalarla PH tedavisinde yeni yöntemler geliştirilebilmesine, yardımcı invaziv olmayan bir metod olarak akılda bulundurulmasının gerektiğini gösterdi. Parkinson? s disease is a neurodegenerative sickness salient in SNc and increasing with widespread dopaminergic degeneration, together with clinical symptoms like bradikinesia-akinesia, rigidity, rest tremor, postural instablity, flexion posture ve freezing phenomena. Movement production zones primarily SMA are affected accompanied by cortical-subcortical sense-motor circuit.MRCP is recorded potential difference from haired headskin during the preparation, commencement, prolonging and afterwards of a voluntary movement. The MRCP showing the preparation interval is examined in two phases: early and late phase. MRCP as a noninvasive examination method, is used in various disease? s physiopathology examinations apart from movement? s chronological dimension of neural controls.In the study, we determined the amplitude of the early phase that reflects the motions preparation interval is meaningfully low comparing to the control group in MRCP records. This finding was compatible with the prior studies results and we accept that this indicates SMA is affected. We found that the amplitude of the late phase which reflects the commencement of the movement is also meaningfully low comparing to control group as well and it urges us to think that it can affect the late phase in Parkinson? s diseases early stages. In MRCP records we observed a meaningful reduction in latency comparing to the control group. This condition was compatible with previous findings and it shows a possibility of SMA? s inability to terminate a task due to dopaminergic loss. When we compare Parkinson? s diseases extremity affected as dominance and antiextremity, we can see a meaningfully low amplitude and reduction of latency.To conlude, early stage Parkinson disease shows similar MRCP anomalies in late phases. Consequently, this shows us, MRCP observations can lead us to enlighten Parkinson disease? s physiopathology and should be kept in mind when we want to develop new treatment methods in wider future studies as an auxiliary noninvasive method.
Collections