Bir üniversite hastanesinde yatarak tedavi gören hastalarda depresyon ve anksiyete bozukluklarının yaygınlığı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada hastanede yatarak tedavi gören hastalarda depresyon ve anksiyete bozukluklarının yaygınlığını saptamayı, sosyodemografik faktörler, tıbbi hastalıklar ve uygulanan tedaviler arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçladık.Çalışmaya psikiyatri ve çocuk hastalıkları servisleri dışında yatarak tedavi gören 650 hasta basit rastgele örneklem yöntemiyle seçilerek dahil edildi. Dışlama kriterleri sonucunda 57 hasta çalışma dışı bırakıldı. Depresyon ve anksiyete bozukluklarının şiddetini değerlendirmek için HAM-D ve HAM-A ölçekleri kullanıldı. Depresyon ve anksiyete bozukluklarının tanılarını değerlendirmek için SCID-I/CV kullanıldı.Tüm örneklem ele alındığında, olguların %37,5'inde (s=226) bir psikiyatrik bozukluk, %14,3'ünde (s=86) bir duygudurum bozukluğu, %23,2'sinde (s=140) bir anksiyete bozukluğu, %2,3'ünde (s=14) alkol kullanım bozukluğu saptandı. Lojistik regresyon analizi sonuçlarımıza göre ise yatan hastalarda kadın cinsiyet ve geçirilmiş bireysel psikiyatrik öykü psikiyatrik bozukluk ile ilişkili bağımsız ilişkili etkenler olarak bulundu.Bulgularımız psikiyatrik bozuklukların hastanede yatarak tedavi gören ve kronik hastalığı olan bireylerde sağlıklı nüfusa göre daha sık olduğunu göstermektedir. Bireysel psikiyatrik bozukluk öyküsü olanlarda, kadınlarda depresyon ve anksiyete bozuklukları daha sık görülmekte ve hastalar için bir risk faktörü olarak görünmektedir. Psikiyatrik bozukluklar, yatan hastalarda sık görülmesine rağmen sağlık ekibi tarafından yeterince tanınamamakta ve tedavi edilemeğini düşündürmektedir. Erken dönemde tanınamayan ve tedavi edilmeyen psikiyatrik bozuklukların, hastaların hastanede yatış süresini uzattığı, sık hastane yatışlarına, sosyal ve maddi yönden kayıplara neden olduğu düşünülebilir. The aim of the study was to assess the prevalance of depression and anxiety disorders in inpatients and the relationship between socidemographic factors, medical ilnneses and treatments.In our present study we selected 650 inpatients from all clinics except psychiatry and pediatrics in general hospital by simple random sampling metod. As a result of exclusion criteria, 57 patients were excluded. Severity of depression and anxiety disorders were assessed with HAM-D and HAM-A. Depression and anxiety disorders were determined by means of the Structured Clinical Interview for DSM-IV (SCID-I).Considering whole sample, a psiychiatric disorder in %37,5 (n=226), a mood disorder in %14,3 (n=86), alcohol use disorders in %2,3 (n=14) were diagnosed. The logistic regression analysis indicated that the independent factors associated with psychiatric disorders were being female and personal histroy of psychiatric disorder.The present study suggested that psychiatric disorders were more frequently seen in inpatients with chronic disease than healty populations. Depression and anxiety disorders are more common in women and personal with a history of psychiatric disorder and seems to be risk factor for patients. Although psychiatric disorders are common among hospitalized patients can not be identified and adequately treated. Unidentified and untreated psychiatric disorders in the early period could be considered to cause prolonged hospitalisation period, increase hospitalisation frequency, social and financial loses
Collections