Koroner bypass cerrahisinde antegrad kardiyopleji yönteminin, antegrad-retrograd kardiyopleji yöntemi ile ekokardiyografi, iskemi modifiye albumin, beyin natriüretik peptit ve interselüler adezyon molekül parametreleri ile karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
`'Koroner bypass cerrahisinde antegrad kardiyopleji yönteminin, antegrad-retrograd kardiyopleji yöntemi ile ekokardiyografi, iskemi modifiye albumin, beyin natriüretik peptit ve interselüler adezyon molekül parametreleri ile karşılaştırılması''Amaç:Açık kalp cerrahisinin başladığı ilk yıllardan itibaren intraoperatif miyokardiyal koruma kardiyovasküler cerrahiyi ilgilendiren en önemli sorun olmuştur.Bu problem, günümüzdede üzerinde tüm dünyada yaygın olarak çalışılan bir konu olarak güncelliğini sürdürmektedir.Kalp cerahisinde miyokardiyal korumada etkin yeri olan kardiyopleji ise, üzerinde en çok tartışılan ve çalışma yapılan konulardandır. Buna bağlı olarak, kardiyoplejik solüsyonların içerikleri ve uygulama yöntemlerinin geliştirilmesinde günümüzde daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Bu çalışma ile, özellikle proksimal ve kritik darlığı olan koroner hastalarında, antegrad kardiyopleji yöntemi ile antegrad-retrograd kombine kardiyopleji yönteminin erken dönemde hangisinin daha iyi miyokardiyal koruma sağladığı, uzun dönemde ise mortalite ve morbidite üzerine etkileri araştırılacaktır. Bu amaçla tasarlanan prospektif, randomize çalışmamızda açık kalp cerrahisi uygulanan erişkin olgularda doku dopler ekokardiyografi, BNP (Brain Natriüretik Peptid), IL-1(interlökin-1), ICAM-1 (interselüler adezyon molekül) ve yeni bir iskemi belirteci olan IMA (iskemi modifiye albumin ) parametrelerine bakılacaktır.Gereç ve Yöntem:Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı. Grup 1'de 30 hastaya aort kökü yoluyla antegrad ve koroner sinüs yoluyla retrograd kombine kardiyopleji solüsyonu verildi. Grup 2'de 30 hastaya ise sadece aort kökü yoluyla antegrad kardiyopleji solüsyonu verildi. Hastalardan alınan kan örneklerinde rutin biyokimyasal parametrelerle beraber öncelikle, IMA (iskemi modifiye albumin),Troponin-I, CK-MB, ICAM-1(interselüler adezyon molekül), BNP (B-Tipi Brain Natriuretic Peptide),TNF-? (tümör nekroz faktör-alfa) ve IL-1 (interlökin-1) gibi belirteçler bakıldı. Bu markırlardan iskemi modifiye albumin (İMA), ICAM-1 (interselüler adezyon molekül), TNF-?, IL-1, TpI ve CK-MB düzeylerine; operasyon öncesi indiksiyon sırasında venöz yoldan alınan kan ile koroner sinüse yerleştirilen retrograd kanülden aldığımız pompa öncesi ve pompa sonrası kan örneklerinde bakıldı.Bunlardan farklı olarak IMA' ya post operatif 6. gün alınan venöz kandada bakıldı. Brain Natriüretik Peptid (BNP) ise Pre operatif ve Post operatif 6. gün alınan kan örneklerinden bakıldı. Pre operatif ve post operatif 6. gün doku doppler ekokardiyografi ile sol ventrikülün her dört duvarından bakılarak hastalar değerlendirildi.Bulgular:Çalışamamızda antegrad+retrograd kombine kardiyopleji grubunu antegrad kardiyopleji grubu ile hem biyokimyasal hemde ekokardiyografik parametreler ile kıyasladık. EF ve Sm değerleri hariç her iki grup benzerdi. Gruplar arası sol ventrikül sistolik fonksiyon göstergesi olan EF ve Sm değerleri istatiksel olarak anlamlı derecede antegrad grupta iyi idi. Çalışma sonrası yapılan istatiksel verilerde görüldiki; antegrad +retrograd kombine kardiyopleji grubundaki hastaların EF ve Sm değerleri daha iyi korunmuş (p<0,05) ve bu sonuç biyokimyasal parametreler ilede desteklenmişti. Şöyleki; Antegrad+retrograd kombine kardiyopleji grubunda, antegrad kardiyoleji grubuna göre BNP ve CKMB istatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte oransal olarak daha az artmıştır. TNF-? ise istatiksel açıdan anlamlı olarak antegrad kardiopleji grubunda daha fazla artmıştır.Sonuç:Sonuç olarak, sol ventrikülü ileri derecede deprese ve proksimalinde ciddi koroner lezyonları olan hastalarda, LİMA, RİMA, RGEA gibi arteryel greft ile revaskülarizasyon yapılan olgularda kardiyoplejinin daha homojen dağılması ve redo vakalarda ateromatöz materyalin distal embolizayonunu engellemek için antegrad+retrograd kombine kardiyopleji tekniği daha üstün bir metod olup miyokardiyal korunma açısından önemlidir. A Comparison of Antegrade Cardioplegia Technique Versus Antegrade and Retrograde Cardioplegia Technique in the Coronary Artery Bypass Greft Surgery with Echocardiography, Ischemia Modified Albümin, Brain Natriuretic Peptide and Intercellular Adhesion MoleculeBackground:Myocardial protection has been a major problem since open heart surgery started. This problem as widely studied subject all over the world keeps its actuality nowadays. Cardioplegia, the most important part of myocardial protection in cardiac surgery is still being discussed topic. Consequently, the content and application method of cardioplegic solutions has been improved. In this study, antegrade cardioplegia technique compared with antegrade and retrograde combined cardioplegia technique in patients undergoing cabg with critical stenosis of the proximal coronary arteries. In the early postoperative period myocardial protection was assessed and mortality and morbidity will be evaluated in long-term period. For this purpose, a prospective randomized controlled study designed to determine the ischemia parameters such as tissue doppler imaging, BNP (brain natriuretic peptide), IL-1 (interleukin-1), ICAM-1(intercellular adhesion molecule ) and a new ischemia marker IMA(ischemia modified albumin).Methods:Randomly selecting patients divided into two groups. In group-1 (30 patients), antegrade cardioplegia solution was given into the heart through the aortic root and retrograde cardioplegia through the coronary sinus. In group-2 (30 patients), only antegrade cardioplegia solution was given. In blood samples taken from patients in addition to routine biochemical parameters; IMA (ischemia modified albumin),Troponin-I, CK-MB, ICAM-1 (intercellular adhesion molecule ), BNP (B type brain natriuretic peptide),TNF-? (tumor necrosis factor-alfa) and IL-1 (interleukin-1) levels determined.Results:In this study, combined cardioplegia group was compared with antegrade cardioplegia group by both biochemical and echocardiographic parameters. Both group was similar except EF and Sm. EF and Sm as a marker of left ventricular sistolic function were better in antegrade cardioplegia group. But statistical analysis showed that in combined cardioplegia group patient's EF and Sm were better protected (p<0,05) and this result was supported with biochemical parameters.CONCLUSIONS:In antegrade and retrograde combined cardioplegia technique, cardioplegic solution can be distributed homogeneously in patients with severe left ventricular dysfunction, critical stenosis of the proximal coronary arteries and myocardial revascularization using arterial grafts (LIMA, RIMA, RGEA). On the other hand, this technique is better to prevent the distal embolization of friable atheromatous material in redo operations
Collections