Sol dal bloklarının klinik elektrokardi ografik ve vektokardi ografik incelenmesi

Abstract

ÖZET Bu çalışmada, sol dal bloklarında saptanan değişik ek sen sapmalarının nedenleri, blok lokalizasyonlarının QRS ek seni üzerine olan etkileri ve SSD'un sol dal bloku oluşumunda ki yeri ve etkenliği araştırıldı. Bunlara ek olarak, normal eksen ve ÎSES gösteren komplet sol dal blokları, yaş, cins, etyoloji ve atrioventriküler ileti zamanı yönünden karşılaştırıldılar. Sol dal bloklarında, QRS genişliği ile ortalama QRS ekseni arasındaki ilişki gözden geçirildi. Ayrıca, kalıcı, geçici ve ilerleyici sol dal bloku gösteren 6 vak'a, ortalama QBS eksen oynamaları ve vektöryel evolütif değişiklikler açısından değerlendirildiler. Çalışma materyeli, klinikte yatan veya ayaktan takip edilen 20 ASDB'lu 28 ÎSES gösteren KSDB'İU/ 38 normal eksen gösteren KSDB'lu, 3 ÎSES gösteren ÎKSDB *lu ve 11 normal eksen gösteren ÎKSDB' lu vak'ayı kapsamaktadır. Bu vak'alar, elektrokardiografik ve EKG1 dan elde edilen vektöryel yönelmelerin işaretlendiği skatergramlar ile incelen diler. 6 vak'anın da VKG'ı, Frank sistemi ile, -fotoğrafik olarak kaydedildi.Elde edilen sonuçlar şöyle özetlenebilir: 1) Normal eksen ve ÎSES gösteren komplet sol dal blokları arasında, yaş, cins ve etyoloji yönünden bir fark bulunamadı. İnkomplet sol dal bloklu vak'a sayısı az olduğundan, bu yönden bir karşılaştırma yapılamadı. 2) ISES gösteren KSDB 'larında PR aralığı, normal eksen gösteren KSDB'larına oranla daha uzun bulundu (p «5 0.05), 3) Sol dal bloklarında, QRS genişliği ile, ortalama QRS ekseni arasında bir ilişki saptanamadı. 4) ASDB sağ dal bloku ile beraberse, sağ daim uyardığı bölgelerin en geç depolarize olduğu saptandı. 5) Komplet veya inkomplet olsun, bütün sol dal blokların da, bir tanı kriteri olan inisyal `q` dalgasının kaybolduğu görüldü. Bu bulgu, sol dal bloklarının hepsinde, SSD'da ileti gecikmesi husule geldiğini kanıtlamaktadır. 6) Normal eksenli komplet ve inkomplet sol dal blokları arasında, vektöryel yönelme bakımından bir fark saptanamadı,' Tek farkın ileti sisteminde blok derecesinin artması olduğu görüldü. 7) Aynı şekilde, İSES gösteren komplet ve inkomplet sol dal blokları arasında da vektöryel yönelme bakımından bir fark bulunamadı. Bu grup vak'ada, ASD'un uyarıya en geç katıldığı saptandı. 8) Geçici sol dal bloklarında, bloklu ve bloksuz devrelerdeki ortalama QRS eksenleri birbirinden farklı değilse, blokun çok büyük bir ihtimalle predivizyonel olduğu söylenebilir. 9) Geçici sol dal bloklarında, bloklu devrelerde ortala-ma QRS ekseninin normal sınırlar içinde kalmak şartı ile, belirgin bir şekilde sola kaydığı tesbit edilirse, ASD'da da yeni postdivizyonel minimal bir ileti gecikmesi olduğu söylenebilir. 10) QES genişliği normal, fakat inisyal `q` dalgası bulunmayan vak'alar, sol dal bloku bünyesi içinde ele alınmalıdırlar.