Sol dal blokunda ileti sisteminin his demeti elektrogramı ile incelenmesi H-V aralığının klinik ve elektrokardiyografik bulgularla ilişkisi ve prognostik önemi

Abstract

45 ÖZET Bu çalışma, P-R aralığı normal olan sol dal bloklu vakalarda atrioventriküler ve intraventriküler ileti sistemini His demeti elektrogramı yardımı ile incelemek için düzenlenmiştir. Çalışmaya, sinüzal ritrali ve P-R aralığı normal olan komplet sol dal bloklu 21 vaka alınmıştır. Vakaların 11' i kadın, 10 'u erkek olup kadınların yaş ortalaması 55,3;. erkeklerin yaş ortaraması 60,9'dur. Tüm vakaların ll'inde koroner kalb hastalığı, 3'ünde hipertansif kalb hastalığı. tek olarak, 7'sinde ise birlikte bulunmaktadj İncelenen 21 komplet sol dal bloklu vakanın 10'unda (%``£7/6) 'H-V aralığı 55 msan veya daha uzun (Grup A), geriye kalan ll'inde ise H-V aralığı 55 _ msan'den daha kısa (Grup B) bulunmuştur. Bu iki grup arasında yaş, cins, hipertansiyon, koroner kalb hastalığı ve kardiyomegali yönünden anlamlı farklar olmadığı görülmüştür. P-R aralığı, QRS süresi, :r£rontal plan QRS ekseni ve A- H aralığının ortalama değerlerinin de bu iki grup arasında farklılık göstermediği saptanmıştır. Frontal plan ortalama QRS ekseninin, incelenen 21 vakadan 7'sinde (%33,3) -30 derece veya daha fazla sola kaymış olduğu, geriye kalan 14 vakada (% 66,7) ise normal sınırlarda kaldığı görülmüştür. Ortalama QRS ekseni normal olan vakalarla sol eksen sapması, bulunan vakalar arasında H-V aralığı anlamlı bir fark göstermemiştir. Vakaların hiçbirinde yaş, ortalama QRS ekseni, QRS süresi ve P-R aralığı ile H-V aralığı, arasında anlamlı korrelasyon.bulunmamıştır. Tüm vakaların' A-H aralıklarının ve atrial pacing yaparak araştırılan AV düğüm ileti fonksiyonlarının normal sınırlarda olduğu saptanmıştır, incelenen 21 va.kadan 20' si çeşitli aralıklarla ortalama 206 111 gün takip edilmişlerdir. Bu vakalarda ileti bozukluğunun ilerlediğini düşündürecek klinik ve elektro-- kardiyografik değişikliklere rastlanmamıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, literatür bilgilerinin ışığında değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, P-R aralığı normal olan sol dal blokluvakaların yaklaşık yarısında H-V aralığı uzaması bulunmuştur- H-V aralığı ile izlenen diğer klinik ve elektrokardiyograf ik parametreler arasında anlam lı ilişkiler saptanamamıştır. Sol dal bloklu vakalarda H-V aralığı uzamasının klinik ve prognostik önemi hakkında kesin yargıya varılamamıştır. Fakat, vakalarımızın kısa süreli takiplerinde uzun H-V aralığının, AV blok gelişmesi olasılığını arttırmadığı izlenimi doğmuştur. Eldeki bilgilerle H-V aralığı uzun olan sol dal bloklu vakalarda AV tam blok gelişme oranı kesinlikle ortaya konamadığı için bu vakaların kalıcı pacemaker uygulanmasına aday olup olmadıkları açıklık kazanamamıştır. Daha çok sayıda vakanın, daha uzun süreli ve yakın takiplerine dayanan çalışmaların bu problemin çözümünde yararlı olacağı kanısına varılmıştır.