Transvenöz elektrodla kalıcı pacemaker uygulaması (62 vakada uyarı-ileti bozukluklarının ve uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
37 ÖZET 1971-1977 yıllarında toplam 62 vakaya replasmanlarla bitlikte 75 pacemaker i*»plantasyonu yapıldı. Vakaların yaş ortalaması 61,7 olup çoğunluğu 6. ve 7. yaş dekadlannda idi. Bu vakaların 56'sinda (% 90,3) değişik tiplerde AV blok, 6 tanesinde ise Hasta Sinüs Sendromu vardı. AV bloku olan 56 vakânln 42 tanesinde tam blok vardı ve bunların da 33 tanesi intranodal (fasiküler) tipte idi* Parsiyel blok gösteren 14 vakanın da 13 'ünde intranodal (fasiküler) tipte blok vardı. Vakaların 53 tanesinde (% 85,5) semptomatik bradikardi vardı ve 35 tanesinde bu semptomlar arasında Adams-Stokes atakları önde geliyordu; Semp- tomatik bradikardisi olmayan 9 vakadan 7' sine kalb yetersizliği ve ektopik vurular nedeniyle uyarı-iletim sistemi üzerine etkili ilaç verme zorunluluğu vardı. Kalan 2 vakaya ise sadece profü aktik amaçla pacemaker uygulanmıştı. Parsiyel blok nedeniyle pacemaker konulan 13 fasiküler bloklu vakadan 3 tanesinde kalıcı tam blok yerleşti. 5 vakada da intermittent tam blok görüldü. Bu şekilde 15 vakanın 8' inde tam bloka dönüş saptandı. Bu tür vakalarda bifasi- küler blokun trifasiküler olma yolunda olduğunu gösteren ikinci derece blok ya da PR uzaması gibi bulguların önemi açik olmakla birlikte, vakalarımız arasın da bu ek bulguları göstermeden tam blok ortaya çıkanlar da bulundu. Pacemaker uygulamasında % 9,7 oranında (6 yaka) elektrod ucu dislo- kasyonü görüldü ve repoaisyon yapıldı. % 9,3 oranında da ciitte erozyon-dekubitus ve 1 tanesinde (% 1,3) infeksiyon görüldü. Bu vakalardan 7 tanesinde cep yeri değiştirildi. Yenisi takılan 2 tanesi hariç 5 tanesinde çıkarılan pacemaker sterilize edilip yeniden uygulandı. 1 tanesinde lokal ve sistemik antibiyotik etkili oldu. Bu tür komplikasyonların yıldan yıla azalması yayınlarda da belirtildiği tecrübe faktörünün önemini gösterdi. Hiç bir vakamızda uygulamaya bağlı mortalite görülmedi. 15 vanamız kaybedildi. Bunlardan 10 tanesi kalb dışı nedenlerle vefat ettiler. Kalan 5 ölümden 2'si konjestif kalb yetersizliğine, 2'si. akut miyokard infarktüsüne bağlı idi. 1 tanesi de ani ölümle kaybedildi. Kullandığımız pacemaker' lar m ikisi bifokal, 1 tanesi asenkron ve kalan 73 tanesi demand tipte idi. Yine 75 pacemaker 'm 20 tanesi Lithium enerji88 kaynaklı idi. Alete ait pacemaker arızası 1 vakada demand özelliğin asenkron hale dönmesi şeklinde görüldü. Bu vakada görülen kendi ritmi ile pacemaker vuru ları arasındaki rekabet sonucu T dalgası üzerine düşen pacemaker dikenlerinin bir ritm bozukluğuna yol açmadığı dikkati çekti. Pacemaker konulmayan tam bloklu vakalarda ilk bir yılda mortalitenin % 50 olduğu bilinirken bizim en az 4 yıldan beri pacemaker takılmış 32 hasta mızın % 78' inin 4 yıl sonunda hala hayatta olması pacemaker uygulamasının yaşamı kesinlikle uzattığını doğrulamaktadır. Uygulama riski yok denecek kadar az bir yöntemle ve yerinde indikas- yon konulmuş olan vakalara `küçük bir cerrahi eğitim` görmüş hâkimlerce, hemodi- nami laboratuvarında pacemaker konulabilmesi, ülkemizin giderek artan ve tıbbi eğitim ve sosyal gelişme ile daha da çok artacağı yıldan yıla daha iyi görülen bu daldaki ihtiyacını karşılamada önem kazanacaktır. Bizim ilk uygulamalarımız dan aldığımız sonuçlar dünya yayınlarına uygun olarak umut vermekte ve ayrıca bu tür uygulamalarda küçük ayrıntılara verilmesi gereken önemi de vurgulamaktadır.
Collections