Akut miyokard infarktüsünün erken devresinde pindonol uygulamasının infarktus alanının genişliğine ve kalb performansına etkisinin araştırılması-Elektrokardiyografik ve hemodinamik bir çalışma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
^r ÖZET Bu çalışma, beta reseptör bloke edici bir ajanın, miyokard infarktüsü alanının genişliği üzerine etkisini ve bunun kalb performansındaki değişikliklerle ilişkisini araştırmak için düzenlenmiştir. Bu amaçla, akut anterior transmural miyokard infarktüsü geçiren hastalara, hastalığın ilk altı saa ti içinde intravenöz pindolol uygulanarak infarktüs alanındaki değişiklikler prekordiyal ST seg- menti haritalaması ile, kalb performansındaki değişiklikler yatak başında sağ kalb kateterizas- yonu yapılarak izlenmiştir. Tedavi gurubunu oluşturan 7 vakada, koroner yoğun bakım ünitesine yatırıldıkları saat içinde ve 0,2 mg pindolol injeksiyonundan sonra, 35 derivasyonlu prekordiyal ST segmenti haritalama sı ve hemodinamik ölçümler kaydedilmiştir. Tedavi uygulanmadan izlenen 7 hastada da, birincisi koroner yoğun bakım ünitesine yatırıldıkları saat içinde olmak üzere, ortalama 161 dakika aray la iki elektrokardiyografik prekordiyal haritalama yapılmıştır. Tedavi gören 7 vakada pindolol injeksiyonundan sonra toplam ST segmenti yüksekliği ( SST), %52,4 (122,1 î 43,9 mm'den 58,1 ± 28,6 mm'ye; p < 0,0001) ST segmenti yüksekliği gösteren derivasyon sayısı (NST), %17,2 (29,1 + 3,3'den 24,1 ± 3,9 a; p < 0,001), ortalama ST segmenti yüksekliği (ST), %44,2 (4,12 ± 1,29 mm den 2,30 ± 0,18 mm ye ; p < 0,01) oranında düşüş göstermiştir. Buna karşılık, kontrol gurubunu oluşturan 7 vakada, birinci ve ikinci prekordiyal ST segmenti haritalamaandan elde edüen SST, NST ve ST değerleri arasında anlamlı bir fark sap tanmamıştır. Bu bulgular, tedavi gurubunda görüleı? ST segmenti yüksekliklerindeki değişiklikle rin doğrudan doğruya pindololün etkisine bağlı olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Pindolol injeksiyonundan sonra, elektrokardiyografik kayıtların yanı sıra hemodinamik ölçüm lerde de bazı değişiklikler ortaya çıkmıştır. 7 vakada, tedaviden sonra, kalb atım sayısı (KAS) %19 (96,4 ± 16,8 vuru/dak dan 78,0 ± 8,2 vuru/dak ya; p* 0,01) kalb indeksi (Kİ), %20 (3,32± 0,66 L/dak./m2 den 2,65 t 0,36 L/dak/m2 ye; p k 0,01) ve hız-basınç ürünü (H-B ürünü), %28,5 (13491 ± 2400 vuru/dak. x mmHg dan 9645 t 1292 vuru/dak. x mmHg ya;p* 0,02) oranında düşüş göstermiştir. Sol ventrikül doluş basıncı yansıtan pulmoner arter diyastolik basmcmda, bra- kiyal arter basınçlarında, sağ atrium ortalama basmanda, atım indeksi, atım işi indeksi ve trans- miyokardiyal basınç gradiyentinin tedavi öncesi ve sonrası değerleri arasında anlamlı bir fark ol madığı saptanmıştır. 3 hastada, narkotik analjeziklerle tedaviye karşın devam eden şiddetli prekordiyal ağrılar, int ravenöz pindolol uygulamasından sonra hızla ve belirgin olarak gerilemiştir. Beta bloker ilaç uy- gulamasından sonra hiç bir hastada komplikasyon görülmemiştir.Pindolol tedavisinden sonra ST segmenti.yük »kliklerinde görülen değişikliklerle, hemodinamik değişiklikler arasmda anlamlı bir bağıntı bulunmamıştır. SST, ST, KAS, Kİ ve H-B ürünü para-50 metrelerinin başlangıçtaki değerleri ile, pindolol uygulamasından sonra görülen değişiklik miktar ları arasında anlamlı, pozitif bağıntılar (sırasıyla r, 0,759; p < 0,05 r: 0,784, p < 0,05, r: 0,894; p < 0,01, r: 0,849; p < 0,02, r: 0,866, p < 0,02) saptanmıştır. Bu bulguların ışığında, akut miyokard infarktüsünûn ilk altı saat içinde intravenöz olarak veri len pindololün, infarktüs alanını sınırlandırabileceği sonucuna varılmıştır. «
Collections