Akut viral hepatitin prodromal döneminin özellikleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, AVH'in epidemiyolojik ve klinik özelliklerini özellikle hastalığın kolay tanınamadığı fakat en bulaşıcı olduğu prodromal dönemdeki belirtilerinin incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma grubu, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi 'nin İç Hastalıkları Anabilim Dalı'na veya Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'na ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Tropikal Hastalıklar Hastahanesi ' ne 1981- 1983 yıllarında başvuranlardan, klinik biyoşimik, serolojik, bir kısmı histopatolojik yönden incelenmiş, % 51'i kadın, % 87'si 14 yaşın üstünde dan 343 AVH vakasını kapsamaktadır. Bir görüşme cetveli kullanılarak, AVH'li hastaların, demografik özellikleri, muhtemel bulaşma yolları, preikterik dönemdeki yakınmaları sorgulanmıştır. Bulgular, hastalığın etkeni (A, B,non-B), yaş grubu (0-14 yaş, 15 yaş ve üstü), klinik seyir (anikterik+subikte- rik, ikterik) ve cinsiyete göre karşılaştırılmıştır . Hepatit B'nin serolojik tanısı için HBsAg , HBeAg, anti-HBe, anti-HBc, HA'nın serolojik tanısında ise anti-HAV (IgM) göstergelerinden yararlanılmıştır. HBsAg, araştırılmasında PHA, RPHA , CIEP, ELISA yöntemlerinden biri, anti-HBs için CIEP veya ELISA, diğer göstergelerin araştırılmasında ELISA yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak, virüsün serolojik tip tayini yapılan 210 vakamızdan 112'si (% 53) HB olarak sınıflandırılmıştır. HBV'nün HBsAg ve anti-HBs dışındaki göstergeleri araştırılmayan 62 (% 29.5) vaka, bu iki göstergenin pozitif bulunmaması nedeni ile `non-B hepatitler` başlığı al tında toplanmıştır. Geri kalan vakalardan 30'u (% 14) anti- HAV IgM pozitifliği nedeniyle HA ve 6'sı (% 2.8) HBsAg veya anti-HBc, anti-HAV IgM negatifliği nedeniyle HNANB olarak sınıflandırılmıştır. Hastaların % 39'u kliniği AVH'e uyarı ve SGPT değerleri normalin 5 katından fazla olan, tip ayırımı yapılmamış vakalardır . . CIEP yöntemi ile, serumunda HBsAg saptanamayıp `non-B hepatitler` başlığı altında toplanan vakalar, beklenilenin tersine, birçok özellikleri ile HB vakalarımıza benzer bulun muştur . . Hastaların yaş dağılımı 2.5-80 arasında, ortalama 29±15 yıldır. HA vakalarının yaş ortalaması (18±9) , B tipi (32±13) ve non-B tipi (33±17) hepatit geçirenlerinkinden düşüktür (p<0.001). . AVH'liler arasında, kişi başına aylık geliri az olan aile bireylerinin, kalabalık evlerde yaşayanların, eğitim düzeyi düşük olanların ve kentleşmenin sağlıklı olmadığı semtlerde oturanların çoğunlukta olması anlamlıdır (p<0.001). . Araştırma grubumuzda, ev halkının bakıcısı durumunda olan ev kadınları en sık (% 28), uzmanlık gerektiren serbest meslek üyeleri en düşük (% 1), sağlık görevlileri ise bekle nenden azdır (% 5). . Tüm vakalar (p<0.02) Ve özellikle non-B hepatitler (p<0.001) arasında, yaz mevsiminde hastalanıp başvuranların- 102 - azlıgı anlamlıdır. . Vakaların % 36'sında muhtemel bulaşma yolu bilinmemektedir. Çocuklarda ve HA grubunda hasta ile temas sonucu bulaşma, erişkinlerde, B ve non-B hepatit grubunda ise belirgin perkütan inokülasyon (cerrahi girişim, diş çekimi, enjeksiyon, kan verme, transfüzyon) ile bulaşma olasılığının fazlalığı anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Hasta ile temas bildirenlerde seksüel olmayan ilişki (% 75), belirgin perkütan inokülasyon bildirenlerde enjeksiyon hikayesi (% 61) ön plan dadır . Preikterik dönem, 0-70 gün arasında, ortalama 10.6 ±9.8 gündür; HA vakalarında (7.4+5) ve çocuklarda (6±3.9), HB'lilerden (13+12), genç ve erişkinlerden (11±10) kısa sürmektedir (p<0.001). . AVH, hastaların % 82'sinde belirgin ikterik (bunların % 4.9'unda kolestetik, %0.7'sinde fulminant), % 2'sinde anikterik, % 16'sıhda subikterik seyretmiştir. Anikterik-sub- ikterik seyir, HA'da, B ve non-B hepatitlere göre (p=0.054), çocuklarda erişkinlere göre (p<0.05) daha sık görülmüştür. . Prodromun erken belirtileri arasında halsizlik (% 41) ve iştahsızlık (% 30) AVH'li hastalarımız tarafından en sık bildirilmektedir. . Hastalık, 3 kişide prodrom olmaksızın ikterle ortaya çıkmıştır; 2 AVH' linin prodromunda sadece gastrointestinal belirtiler, 338 kişide mixt (% 96 genel, % 96 gastrointestinal, % 82 hafif nöropsişik, % 60 romatizmal, % 51 üst solunum yollarına ve % 36 deriye ait) belirtiler oluşmuştur. . Vakaların yarısından fazlasında en sık bildirilen ilk 10 semptom, sırasıyla, halsizlik, idrar renginin koyulaşması, iştahsızlık, bulantı, epigastrik huzursuzluk, karın ağrısı,ateş, koku ve tadalmada değişiklik, başağrısı ve sinirlilik tir. Virüs tipine, yaş grubuna, hastalığın seyrine göre de, bu sıralamada büyük bir fark yoktur; sadece, ateş ve kusma şikayeti, çocuklarda ve HA'da daha ön plandadır. . AVH prodromu, muhtemelen daha yorgun olan genç ve erişkin kadınlarımızda erkeklere göre anlamlı derecede gürül tülü seyretmiştir. Kız ve erkek çocuklar arasında böyle bir fark saptanmamıştır. .Çocuklarda, ateş, tonsilit, nezle, ishal, karın ağrısı, akolik dışkı sıklığı, erişkinlere göre anlamlı derecede fazla bulunmuştur. . İkterik vakalarda halsizlik ve artropati, anikteriklerde tonsilit bildirenlerin fazla olması dışında anlamlı bir fark yoktur. . HA'da özellikle ateş, kusma ve akolik dışkı gibi genel ve gastrointestinal belirtilere, HB'de kaşıntı, döküntü gibi deri belirtileri ve artropatiye daha sık rastlanılmak tadır. ' . Sonuç olarak, AVH' in prodromal dönem özelliklerine dayanarak tip ayırımına gidilmesinin mümkün olmadığı, ancak soğukalgınlığı ve gastrointestinal hastalık belirtilerinin arttığı mevsimlerde, bu belirtilerden HAV'nün sorumlu olabileceği, prodromal artrit-dermatit sendromunun HB'ye daha yakıştığının söylenebileceği kanısına varılmıştır. This study investigates the epidemiology and clinical features of Acute Viral Hepatitis (AVH) and aims to distinguish the symptoms of the most hard-to-recognise yet highly infec tive prodromal phase that yields diagnostic challenge. The study group consisted of 343 cases of AVH that applied to the Departments of Internal Medicine and Paediatrics of Istanbul University Faculty of Medicine and tlie Tropical Disease Hospital of Istanbul, between the years of 1981 and 1983. They were studied by clinical, biochemical and serolo gical means and occasionally liver needle biopsy was required for histopathological confirmation. Data regarding the demographic features, possible modes of spread and the complaints of the pre-icteric (prodromal) phase were collected by means of a questionnaire. The findings were evaluated and discussed withrespect- to the type of the virus (A, B, non-B) , age (0-14 and above 15 years) sex and clinical course (non-icteric, subicteric and icteric) . HBsAg, HBeAg, anti-HBe, anti-HBc, anti-HBs were the markers used for the serological typing of HB virus and anti- HAV (IgM) for HA virus. Either one of PHA , CIEP, RPHA or ELISA were utilised for HBsAg detection, CIEP or ELISA for anti-HBs and ELISA for the remainder. The serological typing of the virus had been possible in 210 cases (% 61 of the study group). Fifty-three percent (112) of the 210 cases were found positive to a marker of HB and thus classified as HB . Sixty-two cases (% 29.5) that were found negative to the only two markers sought for HB (HBsAg and anti-HBs) were termed as `non-B hepatitis`. In the rest, 30 (% 14) had been classified as HA due to the positive anti- HAV (IgM) and six as HNANB because of the absence of HBsAg or anti-HBc and anti-HAV (IgM). Cases that were classified as `non-B hepatitis` ex hibited unexpected close resemblance, clinically to that of the cases of HB. The age of our study group ranged between 2.5-80 and the mean was calculated to be 29+15 years. Eighty-seven per cent of the cases were older than 14 years of age. The mean age of HA cases (18±9 years) were significantly (p<0.001) younger than those of HB (32±13 years) and non-B (33±17). Male to female ratio was 1:1, females constituting the % 51. The preponderance of families with low income, that live in crowded houses, ignorants and suburbans of unhealthy urbanisation was striking and significant (p<0.001). The disease was most frequent in house-wives taking care of all their families (% 28) , lowest in members of pro fessions requiring specialisation (% 1) and surprisingly less than the expected within Medical Staff (% 5). The decrease in the incidence in summer is unique to all of the cases and especially to non-B hepatitis with their significance rates being p<0.02 and p<0.001 respectively.The possible modes of contagiousness iş unclear in thirty-six percent of the cases. The high probability of spread by close contact in children and HA group and by percutaneous innoculation during surgery, tooth extraction, injection, blood transfusion in adults, B and non-B groups were conspicious (p<0.001). The contact transmission had been mostly non-sex ual (% 75) and the story of injection (% 61) pronounced in those that notified percutaneous innoculation. The pre-icteric period lasted as long as 70 days with the mean being 10.6±9.8 days. It had been significantly shorter in HA (7.4±5 days) and in children (6±3.9 days) when compared to HB (13±12 days) and youngsters and a-dults (lJ-ilO days) (p<0.001). Overt jaundice had been present in % 82 of the cases; whereas % 16 appeared as subicteric and % 2 non-icteric. Non- icteric and subicteric course was encountered mostly in HA (p<0;054) and in children (p<0.05). Fatigue (% 41) and loss of appetite (% 30) were the leading symptoms of the prodrome. Only three cases presented without a prodrome. The vast majority (338 cases) revealed mixed symptoms (general (% 96), gastrointestinal (% 96), mild neuro-psychiatric (% 82), rheumatic (% 60), upper respiratory tract (% 51) and dermatologic (% 26)). It had been solely gastrointestinal only in two cases. The first ten symptoms in the order of their frequen cies were fatigue, dark urine, loss of appetite, nausea, epi gastric discomfort, abdominal pain, fever, changes of smell and taste, headache and neuroses. The type of the virus, age, clinical course of the disease did not effect this sequence. Only fever and vomiting had been more pronounced in children and HA. The prodrome had a rough course in the young and adult females possibly due to their exhaustion. Children, male or female, revealed no such difference. In the children the fre quencies of fever, tonsillitis, common-cold, diarrhea, abdo minal pain, colorless stool had been significantly higher than the adults. Fatique and arthropathy were prominent in the jaundiced; whereas, tonsillitis in the non-icteric. The others showed no such difference. Fever, vomiting, colorless stool were significant in HA and dermatologic symptoms such as itching and rashes in HB. As a result, the study suggests the impossibility of clinical typing of AVH basing on the features' of the prodromal phase; however, symptoms of common-cold and gastrointestinal origin, especially in the seasons of higher incidence, might favour HA and arthritis-dermatitis correlate better with HB.
Collections