Siyanozlu ve siyanozsuz doğumsal kalp hastalarında demir metabolizması ve ferritin

Abstract

ÖZET Bu çalışma île İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakülte^-i. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Kardiol, Pol iki in iği ' nden izlenmekte olan 16 siyanozlu ve 16 s: anozsuz doğumsal kalp hastası demir me t aool izma- sı yönünden incelendi. Olguların 17'si (%5 3. 1 ) erkek, 15'i (%46.9) kızdı. Olguların ortalama kronolojik yaşları 2.66 ± 2.64 yaş idi. Olguların somatik gelişme durumunu belirleyen bazı antropome tr ik parametreler ölçüldü. Siyanozlu ve siyanoz- suz grubun oluşturulmasında gözlem ve arteriel oksijen sa~ türasyonundan yararlanıldı. Tüm olgularda hemoglobin, hematokrit, eritrosit, retikülosit, periferik kan yaymasında eritrositlerin duru mu, serum demir düzeyi, serum TDBK, arteriel ve venöz kan da serum ferritin düzeyleri saptandı ve OEH, OEHb, OEHbK, transferrin satürasyon yüzdesi hesaplandı. İncelenen parametrelere göre siyanotik hastalardan oluşan grupta siyanotik olmayan hasta grubuna kıyasla daha yüksek oranda demir eksikliği anemisi varlığı belirlendi. Siyanozlu doğumsal kalp hastalarının tümünde demir depolarının boşalmış olması, yaklaşık yarısında demir eksik liğinin periferik kan bulgularının bulunması, bu hastalarda `hipokrom pol iglobül i`nin beklenmesi genel kuralına uygun luk gösteriyordu.- 50 - Siyanozsuz kalp hastalarının %62.5'inde depo demi rini yansıtan serum ferritin düzeylerinin düşük saptanması, bu hastalarda hafif derecede artmış eritropoezle açıklana bileceği gibi, bu bulgunun genel popülasy ondaki demir ek sikliği sıklığı ile de ilgili olabileceği düşünüldü. Siyanozlu ve siyanozsuz hasta grubunda arteriel ve venöz kan seruml arınd aki ferritin düzeyleri arasında fark bulunmadığı saptandı ve `clubbing` ile serum ferritin dü zeyleri arasında herhangi bir ilişkinin olmadığı kanısına varıldı. Ayrıca serum ferritin düzeyi ile serum demir düzeyi arasında anlamlı korelasyonun saptanması, doğumsal kalp hastalarında ferritinin iyi bir demir metabolizması göster gesi olduğunu ortaya çıkardı. Bu çalışma ile siyanozlu doğumsal kalp hastalarına düzenli demir uygulamasının gereği bir kez daha kanıtlan dı.