Cinsel işlev bozukluğu ve nörotik yakınmaları olan iki grup erkekte cinsel işlevin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
- 65 - Bu grubun tanıları, sıklık doyumsuzluğu ve orgazm eksenlerinde toplaşmaktaydı. Hasta grubumuzdaki bireyler, çoğunlukla birden fazla eksen den tanı aldılar. Bu bulgunun, tek boyutlu tanı sistemlerinin cinsel işlev bozukluklarını değerlendirmekte yetersiz olduğu görüşünü desteklediği inancındayız. Hastalarımız en sık orgazm ekseninden, bundan sonra uyarılma ve sıklık doyumsuzluğu eksenlerinden tanı aldılar. Sonuç olarak, yalnızca küçük bir bolümü tedaviye başvursa da, cinsel işlev bozukluklarının toplumumuzda da Batı toplumlarında olduğu gibi yaygın olduğunu gördük. Bundan ötürü, ülkemizde de Psikiyatri Klinikleri içinde, cinsel danışma ve tedavi bölümlerinin kurulmasının kaçınılmaz bir gereklilik olduğu kanısındayız.- 64 - Hasta ve Kontrol grubunun özgeçmiş öyküsü açısından karşılaştırılmasında, Çocukluk Nörozu hastalarımızda anlamlı olarak daha faz la bulundu. Enuresis Noktürna'dan kaynaklanan bu bulgu, Kaplan' ın `Bireysel yanıt özgüllüğü` varsayımı bağlamında değerlendirildi. Olguların cinsel gelişim öyküleri incelenip karşılaştırıldığında, hasta grubunda evlilik öncesi cinsel deneyimlerin daha kısıtlı olduğu dikkati çekti. Bu bulgu, cinsel işlev bozukluklarının oluşumunda cinsel bilgisizlik ve deneyimsizliğin payını vurgulayan görüşleri destekler nitelikte görüldü. Kullandığımız CÖF'nun, doğrudan cinsel işlev bozukluğu belirtilerine ilişkin istemlerinde iki grup arasında ayırım olmakla beraber, genelde cinsel ilişki çizgileri benzer bulundu. İncelediğimiz erkeklerin çoğu, cinsel ilişki sıklıklarını yetersiz buluyordu. Cinsel ilişkinin, her iki eş tarafından eşit sıklıkta başlatılması istenmekle beraber, uygulamada erkekler tarafından başlatılıyordu, ön sevişme ve cinsel birleşme süresi kısaydı. Mastürbasyon, ya hiç yapılmıyor ya da çok seyrek yapılıyordu. Cinsel ilişki, değişkenlikten yoksun, hazza değil, birleşme ve orgazm hedefine yönelik kuruluyordu. Bu cinsellik anlayışı ve geleneksel erkeklik kavramı, performans beklentilerini arttırıyor, cinsel işlevin erektil bölümündeki bozukluklar önemsenirken, ejakulasyon bozukluklarının sorun sayılmamasına yol açıyordu. Kontrol grubumuzu oluşturan ve cinsel işlevlerini `normal` kabul eden 70 erkekten, yalnızca %25.7 si hiçbir eksenden tanı almadı.- 65 - Bu grubun tanıları, sıklık doyumsuzluğu ve orgazm eksenlerinde toplaşmaktaydı. Hasta grubumuzdaki bireyler, çoğunlukla birden fazla eksen den tanı aldılar. Bu bulgunun, tek boyutlu tanı sistemlerinin cinsel işlev bozukluklarını değerlendirmekte yetersiz olduğu görüşünü desteklediği inancındayız. Hastalarımız en sık orgazm ekseninden, bundan sonra uyarılma ve sıklık doyumsuzluğu eksenlerinden tanı aldılar. Sonuç olarak, yalnızca küçük bir bolümü tedaviye başvursa da, cinsel işlev bozukluklarının toplumumuzda da Batı toplumlarında olduğu gibi yaygın olduğunu gördük. Bundan ötürü, ülkemizde de Psikiyatri Klinikleri içinde, cinsel danışma ve tedavi bölümlerinin kurulmasının kaçınılmaz bir gereklilik olduğu kanısındayız.
Collections