Plevra iğne biopsi materyalinin histopatolojik ve bakteriyolojik tetkiklerinin plörezilerin etyolojik teşhisindeki değeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
- 135 - ÖZET Bu çalışmanın amacı, plörezili hastalarda, Abrams plevra biopsi iğnesi kullanarak elde ettiğimiz plevra dokusunun Lowenstein-Jensen katı besiyerinde kültürünü yaparak, hem diğer kaynaklara göre basil üretme oranını karşılaştırmak, hem de histopatolojik incelemeye ek bir metod olarak kullanıldığında, teşhis oranına ne gibi bir katkısı olacağını incelemektir. Bu çalışmada, yaşları 16-76 arasında (ortalama 46.3+ 11.6) olan, 30'u erkek (% 59) ve 21'i kadın (% 48) 51 hasta incelenmiştir. Bütün hastalara klinik ve rutin laboratuvar tetkikleri takiben torasentez ile birlikte plevra biopsisi uygulanmıştır. Plevra sıvısında eksuda-transüda ayırımını yapmak amacıyla, serum ile eş zamanlı olarak protein ve LDH tayini dışında, özel testler de (dansite, rivalta, pH, lökosit sayısı, lökosit formülü, glikoz, Na ve Cl tayinleri, mikrobiyolojik ve sitolojik analizler) yapılmıştır. Plevra biopsisi ile elde edilen materyalin gerek histopatolojik, gerekse tüberküloz yönünden bakteriyolojik tetkikleri tatbik edilmiştir. Ayrıca balgamın mikrobiyolojik ve sitolojik incelemeleri de çalışmaya katılmıştır. Tüm tetkikler sonucunda 51 hastadan, 22'sine (% 43) tüberküloz plörezi, 11'ine (% 21) malign plörezi, 4'üne (% 8) parapnömonik plörezi, 3'üne (% 6) ampiyem, 1'ine (% 2) pakiplörit ve 6'sma (% 12) konjestif kalb yetersizliği teşhisi- 136 - konuldu. 4 vak'ada ise (% 8) etyolojik teşhis konulamadı. Klinik ve rutin laboratuvar tetkikleri yanısıra, plevra sıvısında yapılan özel testler de eksudaların ayırtedici teşhisinde çok yararlı olmamıştır. Tüberküloz plörezili hastalarda plevra biopsi materyalinin histopatolojik ya da bakteriyolojik incelenmesi ile % 59 oranında teşhis konulmuş iken, her iki metod birlikte değerlendirildiğinde bu oran % 82'ye yükselmiştir. Diğer yandan plevra sıvısında tüberküloz basilinin üreme oranı % 5'de kalmıştır. Balgamda ise hiçbir vak'ada basili üretmek mümkün olmamıştır.. Malign plörezili hastalarda plevra biopsi dokusunun histopatolojik incelenmesi ile %27 oranında teşhis konulmuş tur. Malign plörezili hastalarda plevrasıvısının sitolojik tetkiki birkaç kez tekrar edildiğinde teşhis oranı % 55 ol maktadır. Malign plörezili hastalarımızda, plevra biopsi materyalinin histopatolojik tetkiki ile plevrasıvısının sitolojik incelenmesi beraberce değerlendirildiğinde, teşhis oranının % 73'e, balgamın sitolojik tetkiki de eklendiğinde % 82'ye yükseldiği görülmüştür. Plevra biopsi metodunun sensitivitesi tüberküloz teşhisinde % 85, malignite teşhisinde ise % 30, spesifisitesi ise her iki grupta da % 100 olarak bulunmuştur. Plevra biopsisine bağlı olarak önemli sayılabilecek komplikasyon tek vak'ada husule gelmiştir.- 137 - Sonuç olarak, plörezilerin etyolojik teşhisinin ortaya konulabilmesi için, klinik olarak eksuda düşünülen vak'alarda, torasentez ile birlikte plevra biopsisi de yapılarak, alman doku histopatolo jik ve bakteriyolojik incelemeye tabî tutulmalıdır. Bu suretle kesin teşhise gidilememesi durumun da, malignite şüphesi ağır basıyor ise ileri tetkik (bronkos- kopi, açık plevra biopsisi ve torakotomi) yapılmalı, aksi halde medikal tedavi denenmeli, alman cevap olumlu olmaz ise ileri tetkik düşünülmelidir. Biopsi materyalinin histopatolojik incelenmesine bak teriyolojik tetkikin de ilâve edilmesi halinde, tüberküloz plörezi teşhisinin daha yüksek oranda konulabileceği unutul mamalıdır. Ayrıca, balgam ve plevrasıvısı kültürlerine göre, biopsi dokusundan yapılan kültürlerde tüberküloz basilinin üreme oranının çok daha yüksek olduğu gözönünde tutulmalıdır.
Collections