80 diskoid lupus eritematozuslu hastada klinik ve laboratuvar özelliklerin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
- 62- ÖZET Çalışmamızdaki hasta grubu 1982-1987 yılları ara sında Î.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları kli niğinde yatarak tedavi edilen veya poliklinikten takip e- dilen ve D.L.E. tanısı konulan 80 hastadan oluşmaktadır. Çalışma serimizi oluşturan 80 hastadan 52' si ( % 65 ) kadın, 28' i erkek ( 56.35-) idi.` `~`Hastalarımızın yaş gduplarına göre dağılımına bak tığımızda en fazla hastalığa yakalanan hasta grubu 20-39 yaş grubu idi. 80 hastadan 57' sinde lezyonlar bu yaş gru bunda başlamış idi ( % 71,25 ). Lezyonlarm dağılımı boynun üstünde ve altında oluşuna göre değerlendirdik. Yalnız boymın üstünde 64 hastada ( % 80 ) lezyon mevcut idi. Yalnızca boynun altında lezyonu olan hasta yoktu. Boynun üstünde ve altında birlikte lezyonu olan hastalarımızın sayısı ise 16 idi ( % 20 ). Boynun üs tündeki lezyonlar ise en fazla yüzde yer almıştır ( % 63,75 ). Boynun altında da en fazla tutulma % 11,25 ile göğüste görül müştür. Kontrole gelen 46 hastada tetikleyici faktörler araş tırıldığında en fazla lezyonlarm spontan olarak oluştuğu- 63 - gözlenmiştir ( % 65,5). Bunu % 15 ile güneş ışınlarına maruz kalma izlenmektedir. Doku tipi tetkikinde bakılabilen 15 D.L.E. li has tada kontrol grubu ile karşılaştırıldığında en fazla HLA-Bc HLA-DR, ve HLA-A, tespit edilmiştir. Hastalarımızda mukoza lezyonları görülmemiş, yarı mukoza lezyonlarının ise görülme oranx^Ş4-10^bulunmuştur. Toplam 8 hastada yarı mukoza lezyonu tespit edilmiş, en fazla tutulan yer alt dudak olmuştur. (5 hasta) Yarı mu koza lezyonlarının erkeklerde daha fazla görülmesi dikka ti çekmiştir. Yapılan laboratuvar tetkiklerinde önemli derecede anemi, lökopeni ve trombositopeni saptanamadı. LE hücresi bakılan 50 hastanın tümünde LE hücresi (-) bulundu, yine 50 hastada bakılan ANA ise 1 hastada (+++), 2 hastada (+) bulundu. Alman lezyonlu deri biyopsilerinin direkt immün flo- reson tetkikinde 10 hastanın 9 'unda dermo-epidermal sınır da immünglobülin ve C, depolanması tespit edildi. 1 hasta da da lezyonlu deride depolanma bulunmazken sağlam deride depolanma görüldü. Tedavide genellikle antimalaryal ajanların yararlı olduğu savunulmakta ise de bu çalışma grubundaki hastalarda en iyi sonuç antimalaryal ve sistemik steroid kombinasyonu ile alındığı saptanmıştır.
Collections