Kliniğimizde yapılan keratoplastilerin geç sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
- 61 - ÖZET Bu çalışmada, kliniğimizde, Şubat 1966 - Temmuz 1988 tarihleri arasında yapılan penetran keratoplasti ameliyatlarında, ameliyat öncesi ve sonrası fonksiyonel ve anatomik, geç sonuçlar araştırılmış ve tar tışılmıştır. Yerli ve yabancı kaynak bilgilerine dayanılarak, kornea transplan tasyonunun tarihçesi, korneanın ve gözyaşının anatomik yapısı ve fonksi yonel işlevi, kornea kesif liginin tedavisi, keratoplasti ameliyatları, donör materyelinde dikkat edilmesi gereken özellikler, korneanın alın ması ve saklanması, grefonun metabolizması, kesif gref onlar ve grefonun kesif leşme nedenleri anlatıldı. Kliniğimizde, Şubat 1966-Temmuz 1988 tarihleri arasında, penetran keratoplasti ameliyatı yapılan 30'u kadın 60'ı erkek 90 hastanın 91 gö zü incelendi. Olgularımızın ortalama yaşı 29.7365 + 15.9387 yıl, ortalama takip süresi 29.4615 + 51.6622 aydır. Olguların %37 sinde (Mayıs 1968'den önce olmak üzere) 7/0, %14'ün- de 8/0 ve %49'unda 10/0 sütür kullanılmıştır. En çok 7 mm - 8.5 mm arası (Olguların %66'sında) gref on kullanıl mıştır. Olguların %12'sinde 0.5 mm daha büyük grefon kullanılmıştır.- 62 - Tüm olgularda, rutin takipte, saydam grefon oranı %21 dir. Kesif grefon oranı ise %79 dur. Kesif grefonlarda, medikal tedaviye cevap ve ren olgu sayısı 16'dır (%20.25). Medikal tedavi ile elde edilen saydam grefon olgusu %37 ye çıkmıştır. Reoperasyon endikasyonu konup, ameliyata alman 28 olgudan 8 'inde saydam grefon elde edilmiştir (%28.56). Sonuç olarak, rutin takip, medikal tedavi ve reoperasyon sonucu el de edilen başarı oranı %45 dir. Vaskülarize kornea lökomlarmda, grefon saydamlık oranı %44.4 dür. Grefon saydamlığı elde edilen tüm olgularda, %75 oranında 7 mm - 8.5 mm arasında değişen grefon kullanılmıştır. Ameliyat sonrası görülen en sık komplikasyonlar; grefon bulanıklı ğı (%50), ön sinesi (%22), yara yeri ayrılması (%14) ve göziçi basınç yüksekliğidir (%13). Grefon bulanıklığı görülen olguların %45 inde 7/0 separe, %18 in de 8/0 serape, %2 sinde 8/0 kontinü, %20 sinde 10/0 separe ve %20 sinde- 10/0 kontinü sütür kullanılmıştır. Ön sinesi görülen olguların, %13.63 ünde 7/0 sepaıre, %13.63 ünde 8/0 separe, %22.72 sinde 10/0 separe ve %50 sinde de 10/0 kontinü sütür kullanılmıştır. Yara ayrılması görülen olguların %8 inde 7/0 separe, %1 inde 8/0 separe, %1 inde 8/0 kontinü, %4 ünde de 10/0 kontinü sütür kullanılmış tır. Yapılan reoperasyonların dağılımı ise; 28 olguda regreft ameliyatı, 12 olguda iris prolapsms tamiri, 6 olguda lens ekstraksiyonu, 21 olguda yeni sütür, 12 olguda glokom ameliyatı, 1 olguda sinesi tamiri ve 1 ol guda da evisserasyon ameliyatıdır.- 63 - 7/0 ya da 8/0 sütür kullanılarak, penetran keratoplasti ameliyatı yapılan olgularda; %33.33 oranında, 10/0 sütür kullanılarak penetran ' keratoplasti ameliyatı yapılan olgulardaysa; %57.1 oranında grefon say damlığı elde < 0.001 <p<0. 01) 2 damlığı elde edilmiştir. Bu sonuçlar anlamlı bulunmuştur (X =6.73 Şubat 1966 - Ocak 1986 tarihleri arasında penetran keratoplasti a- meliyatı yapılan olgularda; %37.87 oranında, Ocak 1986 - Temmuz 1988 tarihleri arasında penetran keratoplasti ameliyatı yapılan olgularday sa; % 58.82 oranında grefon saydamlığı elde edilmiştir. Bu sonuç da anlamlı bulunmuştur (X =4.59, 0.02<P<0.05). gubat 1966 - Ocak 1986 tarihleri arasında; yalnızca keratokonüs ve pterijium olgularında %100 oranında grefon saydamlığı elde edilmişken, Ocak 1986 - Temmuz 1988 tarihleri arasında; keratokonüs, basit lökom, herpes simpleks keratiti ve dejeneratif kornea ulkusu olgularında %100 oranında saydamlık elde edilmiştir. Ocak 1986' dan Önce %29.41 olan vaskülarize lökomda saydamlık oranı, Ocak 1986 dan sonra %70 e, %30.76 olan basit lökomda saydamlık oranı %100 e ve %50 olan herpes simpleks keratitinde saydamlık oranı %100'e çıkmıştır. Ocak 1986 dan önce saydamlık elde edilemiyon dejeneratif kornea ulkusu olgularında, Ocak 1986 dan sonra %100 oranında grefon saydamlığı elde edilmiştir. Son iki yılda aynı operatörlerin ameliyat etmesine rağmen artmış başarı oranı; Modern cerrahi teknik, ameliyat mikroskobu ve yeni ilaç ların gelişmesine bağlanmıştır.
Collections