Diz çevresi tümör rezeksiyonları sonrası modüler endoprotez ile rekonstrüksiyon
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin materyelini oluşturan 41 hastaya Kasım 1990-Ocak 1996 tarihleri arasın da, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji ABD.'ında diz bölgesine ait tumoral patoloji nedeni ile rezeksiyon sonrası segmenter replasman protezi ile re- konstrüksiyon uygulanmıştır. Bu hastalardan adjuvan ve neoadjuvan tedavi alanla rın büyük bir kısmı İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü'nce takip ve tedavi edilmiştir.15'i kadın, 26'sı erkek olan toplam 41 hastanın yaş ortalaması 24.25'tir (13-76). Hastaların or talama takip süresi 21.6 aydır (4-62). Vakalarımızın %82.9'u evre IIB lezyonlardır; anatomik olarak %58.5'i distal femur ve %34.1'i proksimal tibia yerleşimlidir. Cerra hi evreye paralel olarak vakaların yaklaşık %75'i yüksek gradlı, malin osteosar- komlardan oluşmuktadır. Ortalama rezeksiyon miktarı distal femur için 13.5 cm. (7.5-27.4; total femorektomi hariçtir), proksimal tibia için ise 10.4 cm. (5-18) dir. Sınır tayini açısından cerrahi başarı oranımız 38/40 (%95) olarak tesbit edilmiştir. Tüm serimizde toplam % 65.9 mükemmel ve iyi fonksiyonel sonuç elde edilmiştir, implant değerlendirmesinde ise toplam %78.1 mükemmel ve iyi sonuç elde edil miştir. 41 hastalık serimizin takiplerinde 22 hastaya (%53.7) ait 26 komplikasyon tesbit ve tedavi edilmiştir. Beş hastada birden fazla komplikasyon oluşmuştur. Lo kal tümör kontrolü açısından dört hastamızda (%9.75) lokal nüks saptanmıştır. En sık rastlanan komplikasyon infeksiyondur. Serimizde toplam 6 (%14.6) vakada in- feksiyon ortaya çıkmıştır. Serimizin beş yıllık sağkalım oranı %75.6 ve 5 yıllık has- talıksız sağkalım oranı %58.5'tir. Genel protez sürvisi (ekstremite korunması) %87.7 (36/41), komplikasyonsuz protez sürvisi (yara detaşmanı gibi komplikas- yonlar da dahil) %53.7 (22/41 )'dir. Diz bölgesi tümör rezeksiyonlarından sonra uygulanan modüler defekt replasman protezi rekonstrüksiyonları özellikle hareketin korunması ve erken fonksiyonel res torasyon gibi çok önemli iki avantaja sahiptir. Yaşlı hastalarda, yüksek gradlı tümö rü olan ve hayat beklentisi kısa olan hastalarda, femoral lezyonlarda, intraartiküler rezeksiyonlardan sonra, diğer yöntemleri psikolojik olarak kabullenemeyecek has- talarada tartışmasız seçkin ve ilk akla gelmesi gereken rekonstrüksiyon yöntemi dir. Muskuloskeletal tümörlerin tedavisi ile uğraşabilmek için klinik bulgular, klinik de ğerlendirme metodları, özel laboratuar, görüntüleme ve patoloji tetkikleri, ortopedik onkolojik cerrahi, ekstremite, yumuşak doku ve omurga rekonstrüksiyonu, kemote- rapi ve radyoterapi, fiziksel ve psikolojik rehabilitasyon ve patolojinin doğal seyri, tedaviye yanıtı gibi konularda özel bilgilere sahip olmak gerekir. Herhangi bir he kim tüm bu özel bilgilere sahip olamayacağına göre ortopedik onkolojik hastanın tedavisinin başarısındaki ilk şart koordine bir ekip çalışmasıdır.
Collections