Multiple myeloma etyopatogenezinde human herpesvirüs tip-8 (HHV-8)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI. ÖZET Yuan Chang ve arkadaşları tarafından 1994 yılında edinsel immün yetersizlik sendromu zemininde gelişen Kaposi sarkomu olgularında yeni bir virüs tespit ettiler. Kaposi sarkomu ile ilgili herpesvirus (KSHV) ya da human herpesvirus tip-8 (HHV-8) olarak isimlendirilen bu yeni virüsün 1997 yılında Retting ve arkadaşları tarafından MM'lu hastaların kemik iliğinden kültür yöntemiyle çoğaltılan dendritik hücrelerde de varolduğunun bildirilmesi ile MM'nın etyolojisi ile ilgili tartışmalar yeniden gündeme gelmiştir.(1,2). Olgun B hücrelerinin habis bir hastalığı olan MM patogenezinde tümör genleri, adezyon molekülleri ve sitokinlerin birbirleri ile etkileşim ya da bağımsız olarak yer aldığı bilinmektedir. Sitokinlerden interleukin-6 (IL-6) myeloma hastalığı gelişimi ve seyrinde belirgin bir öneme sahiptir. HHV-8'in MM'lu hastalarda stroma hücrelerinden dendritik hücrelerde saptanması virüsün evrimi sürecinde konak dizilerini kullandığını düşündürmüş, viral genomda insandakine benzer yapı ve işlevsel özellik gösteren bir viral protein olan viral interlökin-6 (vlL-6) varlığının belirlenmesi miyeloma patogenezinde HHV-8 'in tümorigeneze katkısına açıklık getirici olmuştur. Bu bulgu hastalığın patogenezine IL-6'ın miyeloma hücreleri için bir büyüme faktörü olduğu bilgisi ile değerlendirildiğinde ilk kez başka hücre üzerinden tümorigeneze yol açan viral infeksiyon kavramını gündeme getirmiştir. Böylelikle değişik ülkelerden benzer yöntemlerle çeşitli çalışmalar yayınlanmaya başlamıştır. Çok sayıda olmayan bu çalışmalar irdelendiğinde MM ve HHV-8 ilişkisi birbirleri ile çelişkili sonuçlar içerdiği gözlenmektedir. Biz bu çalışmada İstanbul Tıp Fakültesi kliniklerine tedavi almamış MM tanısı ile başvuran hastalarda serolojik ve moleküler olarak HHV-8 varlığının araştırılmasını amaçladık. Bu amaca yönelik hastaların ve kontrol grubunun serumları immunofluorescence assay (İFA) ile HHV-8'in litik antijenlerine karşı oluşan antikorlar açısından, çevre kanları ve kemik iliği aspiratları ise P1 ve P2 dış primerler, KS33Û233 ise iç primer olarak kullanılarak nested PCR ile HHV-8 DNA'sının varlığı açısından araştırıldı. DNA ekstraksiyonu için Ficoll-Hypaque yöntemi kullanıldı, bu yöntemle 27mononüklear hücreleri ayrılmayan çevre kanı ve kemik iliği aspiratları için Quantum Prep Aqua Pure Genomic DNA kiti (Biorad) kullanıldı. Dokuz sağlıklı ve 20 MM'lu hastanın serumları incelendi. Serolojik araştırmaların sonucunda 20 MM hastasının dördünde (%20), dokuz sağlıklı vericinin birinde (%11) HHV-8 litik antijenine karşı antikor pozitifliği bulundu, iki grup yaş, cinsiyet, HHV-8 ilişkisi varlığı açısından Ki Kare testi ile istatistiksel olarak değerlendirildiğinde anlamlı (p>0.05) sonuç bulunmadı. 17 hastanın kemik iliği ve 16 hastanın çevre kanında ve 9 kişilik kontrol grubunun çevre kanı ve kemik iliği örneklerinde nested PCR ile bakılan HHV-8 genomu sonuçları ise negatif bulundu. Bizim elde ettiğimiz sonuçlar, MM ve HHV-8 ilişkisi ile ilgili tartışmada hastalık virüs ilişkisinin olmadığı yönündeki görüşle uyumludur. Buna rağmen bu konudaki tartışmaların sona ermesi için MM'da HHV-8 genomunu açıkça ortaya koyacak standart bir yöntemin geliştirilmesi ve daha geniş sayıda hasta grupları ile yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır. 28
Collections