Myoma uterili gebelerde genetik amniosentezin komplikasyonlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
72 7. Özet: Günümüzde gebelik yaşı artmaktadır. Bu artış kadınların mesleki kariyerleri nedeniyle annelik planlarını ertelemelerine, infertilitedeki tedavi seçeneklerinin artık daha ileri yaştaki hastalara da gebelik şansı vermesine ve genel yaşam ortalamasının artmasına bağlıdır. Gebeliğin ileri yaşta yaşanması bazı sorunların da daha sık görülmesine neden olmaktadır. İleri yaşlardaki gebelerde kromozom hastalıkları, abortus, erken doğum, EMR, hipertansiyon, gestasyonel diabet, çoğul gebelik, intrauterin gelişme geriliği sıklığı artar. Bu hastalara artmış kromozom hastalığı riski nedeniyle de daha fazla amniosentez yapılmaktadır. İleri anne yaşı grubundaki kadınlarda myom görülme sıklığında da artış vardır (3). Hem amniosentez yapılması, hem de myoma uteri varlığı gebelik kaybı, EMR, preterm doğum riskini artırmaktadır. Myomu olan gebeye amniosentez yapılmasının gebelik üzerine etkilerini irdeleyen yapılmış tek çalışma Salvador ve arkadaşlarına (9) aittir ve retropektiftir. Çalışmamızda bu birlikteliğin gebelik üzerine etkilerini prospektif olarak değerlendirmeyi amaçladık. 17 Mart 2003 ile 20 Şubat 2004 arasında ultrasonografik olarak incelenen 3096 hastadan 132'sinde myom saptandı (% 4,26). Bunlardan 82'si çalışmaya uygunluk kriterleri gösteriyordu. Çalışma grubunda (grup 1) myomu olan ve amniosentez yapılmış 39 gebe, kontrol grubunda (grup 2) myomu olan ve amniosentez yapılmamış 43 gebe bulunuyordu. Her iki gruptaki hastalar yaş, parite, nulliparae ve spontan abortus sayısı açısından denkti. Ayrıca grup 1 ve 2'deki hastaların ortalama myom hacmi, ortalama myom sayısı, uterus duvarına, uterusa ve plasentaya göre myomların ortalama sayıları arasında istatistiksel olarak fark yoktu. Çalışma sonucunu73 pratikte etkiiemese de indüklenmiş abortus ve muayenede gebelik haftası açısından gruplar arasında fark vardı. Grup 1 ve 2 arasında ikinci üçayda gebelik kaybı, preterm doğum ve EMR sıklığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Submüköz myom, plasentanın altına yerleşmiş myom, alt segmente yerleşmiş myomların ikinci üçayda gebelik kaybı, preterm doğum ve EMR sıklığı üzerine istatistiksel olarak anlamlı etkisi yoktu. Myomlu gebelere amniosentez yapılmasının gebelik sonuçlarına etkisini irdeleyen Salvador ve arkadaşları (9) tarafından yapılmış ilk çalışmada olduğu gibi biz de amniosentezin myomlu hastalardaki gebelik sonuçları üzerinde olumsuz etki yaratmadığını saptadık. Her iki çalışmadaki hasta sayıları da bu konuda istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç elde etmeye elvermemektedir. Ancak bu çapta bir çalışma 10.000'den olgu gerektirdiğinden yapılması oldukça zordur.
Collections