Tekrarlayan düşükleri olan çiftlerde sitogenetik değerlendirme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gebelik kaybını 20. gebelik haftasından önce veya fetusun doğum ağırlığının 500 g'dan az olduğu gebeliklerin sonlanması olarak tanımlamaktadır. Tekrarlayan gebelik kaybı (TGK) klasik olarak 20. GH'dan önce 3 veya daha fazla gebeliğin kaybı olarak tanımlanır. Bu çalışmada iki veya daha fazla spontan abortus öyküsü olan çiftlerdeki kromozom anomalileri ve bunların sıklığının belirlenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve yöntemler: Bu çalışmada 2011-2015 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Tıbbi Genetik Bilim Dalı'na 2 veya daha fazla tekrarlayan fetal kayıp öyküsü nedeniyle başvuran 1124 çiftte sitogenetik çalışma gerçekleştirilmiş, pedigri incelemeleri yapılarak gerekli durumlarda anne, baba, çocuklar ve risk taşıyan akrabalarda da aynı anomalinin varlığı araştırılmıştır. Kromozom analizleri rutin olarak periferik kan lenfosit kültürleri ile elde edilen metafazların GTG bantlaması ile yapılmıştır.Bulgular: Toplam 1124 çiftte yapılan sitogenetik analiz sonucunda kromozom anomali oranı %3.6 (41/1124) olarak saptanmıştır. 41 kromozom anomalisinin 31'ini (%75.6) resiprokal translokasyon 6'sını (%14.6) robertsonian translokasyon, 3'ünü (%7.69) inversiyon, 1'ini (%2.3) marker kromozom oluşturmaktadır. 41 kromozom anomali taşıyıcısının 18'inin ebeveynlerine ulaşılabilmiştir. Bunların 12'sinin familyal, 6'sının de novo olduğu görülmüştür. Ailevi olguların 8'inde (%66.66) paternal, 4'ünde (%33.33) maternal kalıtım söz konusuydu.Sonuç: Geniş seri çalışmalarında TGK çiftlerinde kromozom anomali insidansının ortalama %3-6 arasında değiştiği bildirilmektedir. Bu sonuçlara göre 1124 çiftte saptadığımız %3.6 (41/1124) kromozom anomali oranının literatürde belirtilen aralıkla uyumlu olduğunu görmekteyiz. Sitogenetik analizler sonucunda fenotipi normal dengeli yeniden düzenlenme taşıyıcılarının belirlenmesi, bu bireylerin olası gebeliklerinde yapılacak prenatal tanı yöntemleri ile sağlıklı çocuk sahibi olmaları ve ailedeki diğer riskli bireylerin saptanması açısından önem taşımaktadır. Objective: World Health Organization (WHO) define abortion as pregnancy termination prior to 20 weeks' gestation or a fetus born weighing less than 500 grams. Classically, recurrent pregnancy loss (RPL) is defined as 3 pregnancy losses before the twentieth week of gestation. The aim of this study was to determine the chromosomal abnormalities and their frequency in couples with a history of two or more than two spontaneous abortion.Material and method: In this study, we carried out cytogenetic analysis on 1124 couples who were referred to the University of Istanbul Medical Genetics Department with a history of having 2 or more spontaneous abortions during a period from 2011 to 2015. Also pedigree analysis is done in order to find out if any similar abnormalities are found in father, mother, children and relatives carrying risks. Chromosomal analysis is done with GTG banding of metaphases obtained from cultures of peripheral blood lymphocyte.Results: After the cytogenetic study done to the 1124 couples, the rate of chromosomal abnormalities is found to be %3.6 (41/1124). 31 anomalies of these 41 were found to be reciprocal translocations (%75.6), 6 were robertsonian translocations (%14.6), 3 were inversions (%7.69) and 1 was marker chromosome (%2.3). Only the parents of 18 out of 41 that carries anomalies were accessed. In 8 (%66.66) of all familial cases paternal and in 4 (%33.33) maternal heredity was detected.Conclusion: In studies enrolled with large number of patients, incidence of chromosomal abnormality was reported between % 3 and % 6. % 3.6 chromosomal abnormality incidence found in 1124 couples is corresponding with the results declared in the litherature. After the cytogenetic studies, rearrangement carriers with normal phenotypes could be detected. With this information, these couples could have healthy children by the help of prenatal diagnosis and other risk carrying relatives could be detected at the end of pedigree analysis.
Collections