Tırnak hastalıklarının etyolojisi ve onikoreksis vakalarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET 1000 dermatoloji hastasının el ve ayak tırnak bulgu ları incelendi. Doğrudan tırnak şikayeti ile gelen hastalar da tırnağın enfeksiyöz or j inli hastalıkları birinci sırayı alırken, şikayet gözetilmeksizin 10.00 tırnak bulgusu ince lendiğinde travmatik onikopatilerin ilk sırayı aldığı göz lemlendi. Travmatik onikopatiler arasında da, hatalı veya dar ayakkabı etkisiyle oluşmuş distrofilerin oldukça yüksek oranda olduğu saptandı. Ayrıca değerlendirmeye aldığımız onikoreksis vakala rında uzunlamasına paralel çizgilerin, orta ve ileri yaş larda şiddetinin arttığı görüldü ve patolojik bir anlam ta şımadığı düşünüldü. Ancak burada dikkatimizi çeken bir durum da şudur-;, büyük oranda saptadığımız onikoreksisin (1000'de 851), özellikle de 3 derecedeki şiddetli çatlama gösteren oniko reksisin (1000'de 34) tırnağa distrofik bir görünüm vermesi nedeniyle, bunların şahıslarda estetik bir sorun yaratması nı, en azından merak konusu olup sormasını bekliyorduk. An cak hiç kimse bize bu şikayetle başvurmamıştır. Biz bu pa- rodoksal durumun_ polikliniğimize başvuran hastaların sosyo kültürel düzeyleriyle ilişkili olduğu kanaatindeyiz. SUMMARY The finger and toe nails of 1000 patients who had various dermatological problems had been detected. While, among the patients who had primary nail disorders, the in fectious nail diseases had the biggest ratio, when we take into consideration the 1000 patients totally, traumatic onychopaties were maximum. Those traumatic onychopaties were frequently due to narrow or wrong made shuss. Besides those, we had evaluated the patients who had onychorexis. It was inspected that severity of longi tudinal parallel lines was increased while the patients go older, and it was considered that it had no pathological significancy. But although onychorexis cases had a great ratio (851/1000) and among these 34, patients had third deg ree onychorexis with severe cleavage and distrophic appearan ce; it was very astonishing that no one had any complaint at least because of esthetical problems or as a matter of curi osity. We thought that, this paradoxal situation was related with socio-economical leves of the patients.
Collections