Koroner kalp hastalığında lipid profilinin risk faktörü olarak önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Ocak-Ekim 1997 tarihleri arasında Şişli Etfal Hastanesi 1. Dahiliye Kliniğinde yatarak tedavi edilen 68 'i koroner arter hastası, 11 5' i koroner arter hastalığı dışında çeşitli nedenlerle tedavi edilen toplam 183 hasta serum lipid düzeyleri açısından incelendi. Vak'aların 75'i kadın 108'i erkekti ve yaşları 16-86 arasında değişmekte olup, yaş ortalaması 59.4 bulundu. KAH olan hastalar major risk faktörleri olan sigara içimi, diabetes mellitus ve hipertansiyon açısından incelendi. Sigara içimi ve hipertansiyon yönünden kontrol grubu ile arada anlamlı bir fark görülmez iken,diabetes mellitus KAH olan grupta kontrol grubuna kıyasla ileri derecede anlamlı olarak fazla bulundu. Çalışmanın esası olan serum total kolesterol, HDL ve trigliserid düzeyleri bakımından KAH olan hasta grubu kontrol grubu ile karşılaştırıldı. KAH olan hasta grubunda total kolesterol değerleri kontrol grubuna kıyasla oldukça yüksek bulundu ve aradaki fark istatistiki açıdan ileri derecede anlamlı kabul edildi. Buna karşılık HDL ve trigliserid seviyeleri KAH olan grupta daha yüksek bulunmasınarağmen, kontrol grubu ile arasındaki fark istatistiki açıdan anlamlı bulunmadı. Hastalar yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre serum lipid düzeyleri açısından incelendi. KAH olmayan erkek ve kadın hastalarda en yüksek total kolesterol değerinin 50 yaşın altında görüldüğü saptandı. HDL değerleri açısından araştırıldığında ise her iki grupta da, erkeklerde 65 yaşın üzerinde, kadınlarda ise 51-64 yaş arasında en yüksek düzeyde görüldü. Trigliserid düzeyleri KAH olmayan erkek hastalarda 51-64 yaşları arasında, kadın hastalarda ise 50 yaşın altında en yüksek seviyede tespit edildi. KAH olan erkek hastalarda, en yüksek trigliserid düzeyi 50 yaşın altında, kadınlarda ise 51-64 yaşları arasında bulundu. Sonuç olarak, KAH olan hastalarda her yaşta ve her iki cinste, total kolesterol seviyesi yüksekliğinin ciddi bir risk faktörü olduğu, HDL ve trigliserid düzeylerinin ise total kolesterol değerine yandaş olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısına varıldı.
Collections