40 Yaşın altında ve üzerindeki meme kanserli hastalarda tanısal ve prognostik faktörlerin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Şişli Etfal Hastanesi 1. Genel Cerrahi Kliniği ve Kanser Araştırma Derneği'ne başvuran ve kanser tanısı alıp öpere edilen,40 yaş altındaki 32 (%21.1), üzerindeki 121 (%78.8), toplam 153 hasta ile yaptığımız çalışmamızda,yaşın, meme kanseri hastalarının bulgularında ne ölçüde farklar oluşturan bir faktör olduğu araştınldı.Bunu değerlendirebilmek için bakılan parametrelerde şu sonuçlar alındı: Şikayetin başlaması ile hekime gelme arasındaki süre, 40 yaş öncesi hasta grubunda, 40 yaş sonrasındaki gruptan belirgin oranda daha uzundu.Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı.Literatürde karşılaştıracak bir çalışmaya rastlanmadı. Genç gruptaki başvuru süresi uzunluğu,meme kanserinin gençlerde çok seyrek görüldüğü şeklindeki yaygın bilgilere ve meme yapısının,hastahğın erken tanısını zorlaştıracak denli yoğun olması nedeniyle, genç kadınların kitleyi geç farketmelerine bağlandı. 40 yaş altı ve üstü hasta gruplarında, ultrasonografinin tara koyduruculuğu, aile öyküsü pozrafiiği,tümör kitlesi boyutu ve tümörün bulunduğu andaki evresi, istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermedi. 8u sonuçlar literatürdeki benzer incelemelerle uyumluydu. Yalnız fikir birliğine varılmamış ve farklı iddialar olan konularda, (aile öyküsünün genç hasta grubunda daha yüksek oranda pozitif olduğunu iddia edenler ile aksini savunanlarda olduğu gibi), sadece bir gruba uyutabildi. Genç-yaşlı hasta gruplarında, aksiller nod pozitifliği ve ince iğne aspirasyon biopsisinin tanı koyduruculuğu arasında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı.Her iki parametre de genç grupta daha yüksek oranda bulundu.Aksilla pozitifliği, prognostik değeri açısından da çok önem taşıyan bir konudurSiz, gençlerde tutulumu daha yüksek oranda bulduk.Bunun nedenleri olarak, hastaların şikayetleri başladıktan sonra hekime başvurmada gecikmeleri,diagnostik tetkiklerin, özellikle mammografinin daha yüksek oranda yalancı negatif sonuçlanması, gençlerde memenin stromal yapısı nedeniyle kitlenin palpe edilemeyip,yayılım gerçekleştikten sonra farkedilmesi sayılabilir.Prognoz için ise yeterli süre izlem yapılamadığından fikir beyan edememekteyiz.(Ortalama izlem süresi 26.7 ay idi) İÎAB'nin tam koyduruculuğunun 40 yaş altı grupta yüksek bulunması, genç 46hastaların daha ileri evrede ve kitle büyüklüğü artmış şekilde başvurmalan.bunun sonucunda daha büyük kitleye müdahale etmenin ve olumlu sonuç almanın daha kolay olmasıyla açıklanmaya çalışıldı. Sonuç olarak,meme kanserinin menapoz sonrası görülen bir hastalık olduğu düşüncesinden artık uzaklaşılması gerektiğine inanmaktayız.Oran olarak daha az görülmekle birlikte,genç kadınlarda da sıklıkla bu hastalığa rastlanabildiği akılda tutulmah,mammografik inceleme,özellikle yüksek risk grubundaki hastalarda,yaşa bakılmaksızın yapılabilmelidir.Meme kanseri,halihazırda genç kadın hastalarda en sık görülen kanser türüdür.Hastalann başvurusunu hızlandırmak için, bu konuda yeterli bilgilendirmenin yapılması, ilk iş olarak kabul edilmelidir. 47
Collections