3. Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinde sezaryen insidansı ve endikasyonlarının değerlendirilmesi

Abstract

6-OZET GİRİŞ : Sezaryen giderek daha sık kullanılan bir doğum yöntemi olmuştur. Sezaryen operasyonunun hem ülke hem de aile ekonomisine verdiği külfet nedeniyle günümüzde, üzerinde durulması gereken bir konu olmuştur. MATERYAL-METOD : Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3.Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde 01.01.1994-31.12.1998 tarihleri arasında gerçekleştirilen 1283 sezaryen olgusu, retrospektif olarak, yaş, parite, gebelik haftası, endikasyon, bebek cinsiyeti, doğum ağırlığı, apgar skoru, anne ve bebek mortalitesi yönünden ele alınıp değerlendirildi.Elde edilen veriler Fisher kesin ki kare testi ile istatistiksel olarak değerlendirildi. BULGULAR : Belirtilen tarihler arasında gerçekleştirilen 8410 doğum olgusundan 1283 tanesi sezaryen ile yapılmış olup, sezaryen oram % 15,26 olarak saptanmıştır. Sezaryen oranı 1994 yılında % 12,02 iken, 1998 yılında %20,37'ya yükselmiştir. Olgularımızın çoğunluğu %54,09'u 20-29 yaş grubunda toplanmıştır.Pariteye göre dağılım incelendiğinde nullipar gebe oram %45,4 olarak tespit edilmiştir. 1283 olguda primer sezaryen oram %72,7, mükerrer sezaryen oranı %27,3 'tür. Olgularımızın sezaryen endikasyonlanna göre dağılımı incelendiğinde, mükerrer sezaryen oram %2 1,9 (281 vaka ) ile birinci sırada, az bir farkla fetal distres oram %21,6 (277 vaka) ile ikinci sırada ve prezantasyon anomalileri %12,4 (159 vaka) ile üçüncü sırada yer almıştır.Doğan bebeklerin cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde erkek (709) ve kız (638) sayısı arasında önemli bir fark bulunmamıştır.Fetal distres endikasyonu nedeniyle sezaryen yapılan olgularda ise doğurtulan erkek (168) ve kız (109) sayısı arasında anlamlı bir fark bulunmuştur ( p< 0.05 ).Anne mortalite oranı %0,15 (2 vaka) olarak bulunmuştur.Bebek ölüm oranı, intrauterin ölüm oranı dahil %4,5 (61 vaka) olarak saptanmıştır. İntraüterin ölüm oranı %3,7 (50 vaka),erken neonatal dönemde ölüm oram 46

%0,2(3 vaka) ve birkaç saat yaşadıktan sonra yenidoğan ünitelerinde ölen bebeklerin oranı % 0,6'dır (8 vaka). TARTIŞMA : Sezaryen oranı ülkemizin sosyoekonomik durumu dikkate alınarak düşürülmelidir.Bu, toplumu ve hekimlerimizi sezaryen konusunda bilinçlendirmekle ve sezaryen endikasyonlanmn daha iyi değerlendirilmesi ile mümkündür. SUMMARY OBJECTIVE : Cesarean section has been a more commnly used method of birth. Cesarean section operations have been a subject to stress on because of the economic burden they cause to the family and country. METHODS : 1283 cesarean section performed in Şişli Etfal Education and Research Hospital in Obstetrics and Gynecology Service 3, between 01.01.1994-31.12.1998 are compared according to age, parity, gestational week, indication, sex of fetus, birth weight, apgar score and mother and baby mortality, retrospectively. RESULTS : Of the 8410 births, performed between mentioned dates above, 1283 of them are performed by cesarean section, that is 15,26 %. While the cesarean section rate was 12.02 % 1994, it rised to 20,37 % in 1998.Majority of cases, 54,09 %, are accumulated between ages 20-29. When regarded according to parity,the ratio of nullipar is found as 45,4%. 1283 cases are 72,7 % are primary cesarean section, while repeat cesarean section is 27.3 %.When the ratio of cases is compared according to their indications, repeat cesarean sections come first with ratio of 21,9 (28 leases), fetal distress follows it closely with a ratio of 21,6% (277cases) and presentation anomalies comes third with a ratio of 12,4% (159cases). When compared according to sexes of babies, no significant difference is found between male (709) and female (63 8). In the cases operated because of fetal distress, significant 47