İstanbul'da konuşlanan Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerinin deprem hasar tespitine yönelik bir uygulama
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bugünkü teknoloji ile yapılar üzerinde olumsuz etkiler yaratan ve can kayıplarına sebep olan, doğal afetlerin en tehlikelisi sayılan depremlere; ne zaman, nerede ve hangi büyüklükte meydana geleceğinin bilinmemesi ve yaratacağı tehlikelerin tam olarak öngörülememesinden dolayı müdahale etmek imkansızdır. Ancak ülkenin elinde bulundurduğu teknoloji, afetlere müdahale düzeyi, yeterli eğitim ve afet öncesi alınacak tedbirler sayesinde depremlerin yaratacağı hasarı azaltmak mümkün olabilmektedir. Dünyanın önemli deprem kuşaklarından olan Alp-Himalaya kuşağı üzerinde yer alan Türkiye'de çok sayıda aktif fay bulunmaktadır. Ülkenin kuzeyinde, doğudan batıya doğru uzanan Kuzey Anadolu Fayı (KAF), tarih boyunca pek çok kuvvetli depremin meydana geldiği bir yer durumundadır. Batı ucunda bulunan Marmara Bölgesi ve özellikle Türkiye'nin ekonomik, endüstriyel ve turistik yönünü temsil eden İstanbul şehri büyük riskler taşımaktadır. Dolayısıyla burada konuşlu olan askerî birliklerde bu tehlikenin içinde yer almaktadırlar. Yeryüzünün harekete geçmesine sebep olan depremler yarattıkları titreşimlerin kuvvetli veya uzun süreli olması nedeniyle yapılara zarar vererek can kayıpları ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bu zararların neler olabileceği ise hasar görebilirlik kavramı ile açıklanmaktadır. Geçmiş deprem verileri kullanılmak suretiyle, depremin büyüklüğü ve mesafesine bağlı olarak, bir bölgede nasıl hissedileceğine dair yapılan çeşitli çalışmalar sonucu azalım ilişkileri geliştirilmiştir. Bu ilişkiler sayesinde bölgede meydana gelebilecek yapı hasarları ve can kayıpları tahmin edilebilmekte ve zararları azaltmak için gerekli önlemler alınabilmektedir. Çalışmada, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde meydana gelmesi beklenen çeşitli deprem senaryoları oluşturularak, İstanbul ilinde konuşlu olan bazı askerî birlikler üzerindeki etkisi ve bu etki nedeniyle ortaya çıkacak yapısal hasarlar ve can kayıpları, hasar görebilirlik metodolojisi ile tahmin edilmiş ve metodolojinin kullanımını kolaylaştıran bir karar destek sistemi oluşturulmuştur. u ABSTRACT Due to the difficulty in estimation of their dangers and unpredictability of when, where and how big they will happen, it is impossible to intervene earthquakes, the most dangerous disasters, that not only demolish buildings but also cause deaths. However, it is possible to reduce the destructive effects of the earthquakes, by country's technology, education and intervention level, as well as taking some measures beforehand. Turkey, placed on the Alps-Himalayan zone that is one of the most important earthquake zones in the world, has many active faults. The fault known as North Anatolian Fault (NAF), extending from east to west, is the place where the strongest earthquakes took place in Turkey. Marmara region and the city of Istanbul, which represents Turkey's economic, industrial and tourism side and located on the west part of the NAF, have great risks about earthquakes. Military units in Istanbul share the same risks, too. Because of the strong or long timed vibration of the ground created by earthquakes, some damages on buildings, deaths and economic losses can be seen. The kind of damage/losses is explained by the term of `earthquake vulnerability`. By making use of the historical data of the past earthquakes, some mitigation relations were developed to understand how earthquakes were felt in any region, in accordance with the magnitude and the distance. These relations are used to predict the building vulnerability and deaths. In this study, some estimated earthquake scenarios, which are expected to affect the city of Istanbul, were formed on the NAF. Using these scenarios, deaths and the damages of buildings in some military units are predicted. Moreover, a decision support system is constituted to facilitate the use of vulnerability methodology. Ill
Collections