Tehlikeyi kanıksama ve risk alma arasındaki ilişkinin özel güvenlik personeli üzerinde incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Güvenlik toplumların en temel ihtiyaçlarından biridir. 11 Eylül sonrasında ABD'de gelişen risk temelli güvenlik yapısı risk ve risk değerlendirme kavramlarını güvenlik açısından daha önemli hale getirmiştir. Risk değerlendirme işlemi güvenlik kararlarının alınmasında bir ön aşamadır. Güvenlikte sürekli bir tehdit/tehlike durumu söz konusudur. Uzun süre tehlikeli ortamda kalan bireylerin ve riskli durumlarda karar alması gereken bireylerin karar alma süreçlerinde çeşitli etkiler devreye girmektedir. Birinci bölümde risk ve risk değerlendirme kavramlarının yanı sıra bu etkilerden çerçeveleme etkisi ve beklentiler etkisinden bahsedilmiştir.Karar alma süreçlerinde bireylerin rasyonel olması beklenmektedir. Bireylerin risk algısı farklı olduğundan kabul edilebilir risk eşikleri de birbirinden farklıdır. Bireylerin kabul edilebilir risk eşiği çalışmamız açısından önemlidir. Risk alma davranışının temel prensipleri ve bu konuda yapılmış çalışmalardan ikinci bölümde bahsedilmiştir. Bireylerin uzun süre tehlikeli ortamda kalması sonucu tehlikeyi kanıksama davranışı oluşmaktadır. Bireyler tehlikeyi kanıksadıkça kabul ettikleri risk seviyesi artmaktadır. Yani bireylerin risk alma davranışı artmaktadır. Gereksiz risk alma güvenliği tehdit etmektedir.Devletlerin güvenlik ihtiyacı karşılamada yetersiz kalması sonucunda özel güvenlik kurumu devreye girmiştir. Özel güvenliğin oluşması ile birlikte özel güvenlik personeli ile diğer kolluk kuvvetleri farklılaşmıştır. Özel güvenlik personelinin özellikleri ve özel güvenlik hizmetinin kapsamından üçüncü bölümde bahsedilmektedir.Güvenliğin sağlanmasında risk alma önemli bir etkendir. Tehlikeyi kanıksama durumlarında risk almanın değişip değişmediğini görmek amacıyla ve risk almanın bireylerin yaş, cinsiyet, medeni durum, öğrenim durumu gibi özellikleri ile ilişkisinin bulunup bulunmadığı anlamak amacıyla özel güvenlik görevlileri üzerinde anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması kapsamında tehlikeyi olumlu kanıksama, tehlikeyi olumsuz kanıksama, Rosenberg özsaygı ölçeği, heyecan arayışı ölçeği ve DOSPERT ölçeği kullanılmıştır.Analiz sonuçlarına göre; özsaygı, heyecan arayışı ve risk alma tehlikeyi olumlu kanıksama değişkenini anlamlı bir biçimde yordamaktadır. Yaş, öğrenim durumu, toplam çalışma süresi, kurumda çalışma süresi ve son görevde çalışma süresinin ise tehlikeyi olumlu kanıksama değişkenini yordama gücü bulunmamaktadır. Heyecan arayışı ve özsaygı değişkenlerinin tehlikeyi olumlu kanıksama üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır. Buna karşın risk alma davranışlarının modelin yordayıcı gücüne katkıda bulunmadığı görülmektedir. Özsaygı, heyecan arayışı, risk alma ve demografik değişkenler tehlikeyi olumsuz kanıksama üzerinde anlamlı etkiye sahiptir. Heyecan arayışı ve özsaygı değişkenleri, tehlikeyi olumsuz kanıksama üzerinde anlamlı etkiye sahiptir. Buna karşın, risk alma davranışlarının (DOSPERT), modelin yordayıcı gücüne katkıda bulunmadığı görülmektedir. Özsaygı, yaş, toplam çalışma süresi ve kurumda çalışma süresi değişkenleri, tehlikeyi olumsuz kanıksama değişkeni üzerinde anlamlı etkiye sahiptir. Buna karşın, risk alma davranışları, heyecan arayışı, öğrenim durumu ve son görevde çalışma süresi değişkenlerinin modelin yordayıcı gücüne katkıda bulunmadığı görülmektedir. Analiz sonuçlarına bakıldığında, cinsiyet değişkeninin etkisi Wilks' Lambda kriterine göre anlamlıdır. Temel etkilerin yapısı incelendiğinde, cinsiyete bağlı olarak; bağımlı değişkenlerden sadece ?Tehlikeyi Olumsuz Kanıksama?da anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir. ?Tehlikeyi Olumsuz Kanıksama?da kadınların ortalaması 3.19 iken erkeklerinki 2.93'tür. Security is one of the major needs of communities. After 9/11 2001, risk based security structure which was developed in USA, and risk assessment became more important for security management. Risk assessment is pre-phase of security decision making process. There is a constant threat/danger situation in security. Individuals, who are in a long term and constant threat/danger situation, have some difficulties in rational decision making process. In section one, framing effect and prospect theory are explained as an example of that.Individuals are supposed to have a rational decision making process. But risk perception and acceptable risk threshold are different in individuals according to their personalities. And acceptable risk is very important in our research. The fundamental principles of risk taking processes and empirical data about risk taking are explained in section two. Individuals have danger habituation when they remain in constant threat/danger situations. Acceptable risk threshold decreases when individuals have danger habituation. And risk taking in individuals increases according to lower threshold. Unnecessary risk taking behavior causes security problems.Private security became a major security alternative to public security when the governments had become inadequate in sustaining security for community. There is a public/private security division in the market place after private security is born. Private security personnel?s features and the scope of the private security are explained in section three.Risk taking is an important factor in sustaining security. To understand how risk taking differs according to danger habituation and to determine how age, gender, marital status and educational status are affected by danger habituation some scales are implicated to private security personnel. These scales are positive danger habituation, negative danger habituation, Rosenberg self esteem scale, sensation seeking scale and DOSPERT scale.According to analyze results; self esteem, sensation seeking and risk taking are related with positive danger habituation. Age, educational skills, total working time, working time in the organization and working time in the last duty are not related with positive danger habituation. Sensation seeking and self esteem have a positive effect on positive danger habituation. Self esteem, sensation seeking, risk taking (DOSPERT) and demographical variables have a meaningful affect on negative danger habituation. According to analyze results, gender variable?s affect is meaningful according to Wilks? Lambda criteria. In negative danger habituation results men and women have difference. Mean of the men is 2.93 and mean of the women is 3.19.
Collections