Radikal İslamcı terörizmin meşru gösterilmesi: Türkiye Hizbullahı örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı, radikal İslamcı terörizmin nasıl meşru gösterildiği konusunu araştırmaktır. Tezin temel varsayımı, radikal İslamcı terörizmde başvurulan şiddetin, maruz kalındığı ileri sürülen baskı ve zulme bir tepki olarak meşru gösterildiği şeklindedir. Bu kapsamda Türkiye'de faaliyet gösteren Hizbullah terör örgütü (Türkiye Hizbullahı) incelenmiştir.Tezin ilk üç bölümünde terörizm, dinî söylemle açıklanan terörizm, radikal İslamcı terörizm ve şiddetin meşru gösterilmesi konusundaki kavramsal ve kuramsal tartışmalar yer almaktadır. Birinci bölümde, terörizm ve şiddet konusundaki kavramsal tartışmalar çerçevesinde terörizmi diğer şiddet türlerinden ayıran özellikler ortaya konulmuştur. İkinci bölümde; öncelikle din ve şiddet ilişkisi çerçevesinde dinî söylemle açıklanan terörizme ilişkin kavramsal ve kuramsal tartışmalar incelenmiştir. Daha sonra radikal İslamcı terörizmin tarihsel ve kuramsal gelişimi incelenerek dinî söylemle açıklanan terörizm ile diğer terörizm türleri arasındaki farklılıklar ile radikal İslamcı terörizmin belirleyici özellikleri tespit edilmiştir. Genel olarak şiddet ve meşruluk sorununun incelendiği üçüncü bölümde; şiddetin meşru gösterilmesi konusunda farklı akademik disiplinlerde yer alan yaklaşımlar ile terörizmin nedenleri konusundaki tartışmalar incelenmiştir.Dördüncü bölümde, önceki bölümlerde oluşturulan kavramsal ve kuramsal perspektiften Türkiye Hizbullahı incelenmiştir. 1979 yılında Batman'da kurulan Türkiye Hizbullahı, hem Şii kökenli Hizbullahi doktrinden hem de Sünnî geleneğe bağlı Müslüman Kardeşler'den etkilenmiştir. 1979-1991 yıllarında tebliğ, davet, cemaat ve cihat şeklindeki aşamalı radikalleşme stratejisi gereğince cami, okul ve ?medrese? çevrelerinde örgütlenen örgüt bu dönemde şiddet kullanmamıştır. 1991-2000 yıllarında PKK, Menzil Grubu ve devletin güvenlik güçlerine karşı şiddete başvurmuştur. 1990'ların sonlarında Batı illerine göç safhasına geçerek hareketi Türkiye geneline yaymaya çalışan örgütün lideri Hüseyin Velioğlu 2000 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen bir operasyonda öldürülmüştür. Günümüzde yasal alanda propaganda faaliyetlerine devam eden örgüt ciddi bir taban desteğine sahiptir.Türkiye Hizbullahı İslam devleti kurma amacı, Batı düşmanlığı ve laik rejim karşıtlığı gibi radikal İslamcı terörizmin tüm özelliklerini sergilerken ?gizlilik prensibi? ve ?Kürt Kimliği?ne yaptığı vurguyla kendine has bazı özellikler de geliştirmiştir. Örgütün şiddeti meşru gösterme şekli genel olarak meşru müdafaa doktrinine dayanmaktadır. Kendisini laik rejimin ?zulmüne? ve ?baskısına? maruz kalan Müslümanların bir temsilcisi olarak gören örgüt, başvurduğu şiddeti son çare olarak meşru müdafaa temelinde gerekçelendirmektedir. Kendisini ?Cemaat? olarak tanımlayarak dinî bir topluluk olduğunu vurgulayan Türkiye Hizbullahı, hedeflerini de ?Hizbulşeytan, Tağut, münafık, zalim, gayr-i İslamî rejim? gibi sıfatlarla tanımlamak suretiyle şiddet karşısındaki ahlâkî kısıtlılıkları kaldırmaya çalışmaktadır. The main purpose of the dissertation is to research how the radical Islamist terrorism is justified. The main claim is that violence applied in the radical Islamist terrorism is justified as a reaction or last resort against the repression and oppression, which is directed to the repressed groups. In order to achieve this aim, Turkish Hizbullah, a terrorist organization performed terrorist acts in Turkey, was examined as a case study.In the first three chapters of the dissertation, conceptual and theoretical discussions on terrorism, religiously motivated terrorism, radical Islamist terrorism and justification of violence were included. In the first chapter, within the perspectives of the conceptual debates on terrorism and violence, the specific characteristics that distinguish terrorism from other types of violence were pointed out. In the second chapter, conceptual and theoretical discussions were examined within the framework of the relation between religion and violence. Examining the historical and theoretical improvements of radical Islamist terrorism, differences between secular terrorism and religiously motivated terrorism and then characteristics of radical Islamist terrorism were discussed. In the third chapter in which the problem of violence and legitimacy were generally examined, approaches about justification of violence observed in the various academic discipline and discussions about causes of terrorism were examined.In the fourth chapter, Turkish Hizbullah case was analyzed from the conceptual and theoretical perspective composed in the preceding parts. The Turkish Hizbullah, founded in Batman in 1979 was impressed by both Sia based Hizbullahic doctrine and Muslim Brothers organization which depends on Sunni Islamic tradition. During the period of 1979-1991, Turkish Hizbullah, organized around the mosques, schools and ?medrese? (traditional Islamic school) according to the radicalization strategies which composed of announcement (tebliğ), invitation, religious group (cemaat) and jihad did not use violence. During 1991-2000, the organization used violence against PKK, Menzil and Turkish security forces. The organization leader, Hüseyin Velioğlu who tried to expand the movement to the other parts of the country by initiating the migration to the western part of Turkey in 1999, was killed in an operation executed by security forces in 2000 in Istanbul. Currently, The Turkish Hizbullah that continues its propaganda activities in legal areas has numerous sympathizers and a base support.Turkish Hizbullah that has all characteristics of the radical Islamist terrorism like building an Islamic state, hostility of West and opposition to the secular regime, also has improved some other features such as ?secrecy principle? and stress on ?Kurdish Identity?. The organization?s technique of justification generally depends on the self-defense doctrine. Turkish Hizbullah accepts itself as a representative of the Muslims oppressed and reppressed by the secular regime and so tries to justify the violence applied as a last resort in the base of self-defense. Turkish Hizbullah, identifies itself as ?Cemaat? (religious group) in order to emphasize that it is a religious society, also tries to remove the moral prohibitions across the violence by identifying its target as ?Party of Satan?, ?Satan?, ?factious?, ?cruel?, ?non-Islamic regime?.
Collections