Türkiye için uzay teknolojileri öngörü çalışması

Abstract

Günümüzde içinde bulunduğumuz Uzay Çağı; teknolojik üstünlüğün toplumsal refahın ötesinde, bir ulusun stratejik üstünlüğü de olduğunun net bir biçimde görüldüğü II. Dünya Savaşı?nı takip eden yıllarda başlamıştır. Savaş sonrası dönemde teknoloji yarışına giren ülkeler, mevcut roket teknolojilerini geliştirerek uzaya çıkmayı ve bu sayede, dünyada süregelen rekabeti uzaydaki imkânları kullanarak lehlerine çevirmeyi hedeflemişlerdir. Uzayın sivil ve askeri kullanım alanlarının ortaya çıkması ve insanlığın yararına olacak şekilde kullanım sahalarının genişlemesine paralel olarak, gelişmiş ülkelerde bu sektöre öncelik verilmiş, uzay teknolojilerinde önemli atılımlar gerçekleştirilmiş ve bu yetenekler gelişmişliğin bir göstergesi haline gelmiştir. Uzay araştırmalarında kullanılan ve gün geçtikçe daha da güçlenen teknik donanım ve artan bilgi birikiminin, uzay faaliyetleri dışındaki alanlarda da uygulama bulmaya başlamasıyla, ev ve iş yaşantımızda kullanılan pek çok yeni ürün ortaya çıkmıştır.Böylece, bir zamanlar yalnızca bilimsel merakın ve ileri akademik araştırmaların ürünü olarak görülen uzay çalışmaları bugünkü şekline kavuşmuş, sivil uygulamaları ve çift kullanımlı teknolojileri ile gündelik hayatın vazgeçilmez unsurları arasına girmiştir. Hâlihazırda; uydu haberleşme sistemleri, yayıncılık hizmetleri, keşif ve gözetleme, seyrüsefer, iklim değerlendirmeleri gibi uygulamaları ile birlikte uzayın diğer pek çok imkânı hayatın olmazsa olmazlarındandır.Bu tez çalışmasında, önemi gün geçtikçe artan uzay teknolojileri ve Türkiye?nin uzay alanındaki varlığı araştırılmıştır. Türkiye?nin uzay vizyonu ortaya koyulmuş ve ülkemiz için arzu edilen geleceğe ulaşmakta yol gösterici olması amacıyla ulusal düzeyde Uzay Teknolojileri Yol Haritası oluşturulmuştur. Yol haritası sürecinde ve sonucunda elde edilen bilgiler tez kapsamında ayrıntılı olarak ele alınmış, Türkiye?nin uzay alanındaki hedefleri ile mevcut durumu arasındaki farklılıklara odaklanılarak çeşitli stratejiler önerilmiştir.

The Space Era being faced nowadays, has first stem throughout the years following the 2nd. World War which had obviously shown that the technological advance of any nation were meant to be its strategic dominance, far beyond societal prosperity as well. The countries encountering technology race after war, have aimed to reach the space by taking progress of their existent rocket technologies and thus, to change the challenging competition ongoing on Earth to their benefit making use of the opportunities on space. Parallel to the revelation of civil and military usage areas of space and even broadening of these areas for humanitarian purposes; the space sector was privileged in developed countries, considerable developments were achieved and the resultant capabilites were assumed as a sign of advance. By means of the applications of increasing technical equipment and knowledge, in areas other than space; many new products have come into use at home and work. This way, once seen as a matter of scientific concern and advanced academic researches, space activities have been transformed into todays framework and become an inevitable fact of our daily lives. Currently, applications like satellite communications, broadcast services, reconnaissance and surveillance, navigation, climate evaluation, as with many other opportunities of space are among the absolute necessities of life.In this thesis, space technologies with its increasing importance each day, and Turkey?s presence in space were investigated. The space vision of Turkey was put forward and in order to guide us to this desired future, the Space Technologies Roadmap was constituted at national level. Information gathered through the foresight process and in consequence were examined in detail within the thesis and strategies were proposed, focusing on the gap between Turkey?s objects in space area and its present situation.