Bir Arap ülkesinde bahar: Suriye'de Arap Baharı ve Türkiye'nin güvenliğine etkisi

Abstract

Türkiye'nin en uzun kara sınırına, tarihsel ve kültürel bağlara sahip olduğu Suriye'de, Mart 2011 itibariyle Arap Baharı olarak adlandırılan süreç başlamıştır. Başlangıçta halk hareketi olarak başlayan süreç, zamanla terör örgütlerinin ve uluslararası güçlerin devreye girmesiyle şiddetlenmiş ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Bu çalışmada Suriye'de yaşanan Arap Baharı sürecini anlamlandırmak için Suriye tarihi incelenmiş, süreç içerisinde rol alan aktörlerin Suriye meselesine yaklaşımları açıklanmış ve Türkiye'ye yönelik tehditler ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda; Suriye'de yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin güvenliğine yönelik yeni tehditlerin ortaya çıkmasına sebep olduğu tespit edilmiştir.

Syria, sharing the longest land border with Turkey, was forced to face with the Arab Spring process on 15 March 2011. Syrian people and public institutions have not given a broad-participated support to the process of Arab Spring in Syria. Syrian security forces were unable to suppress the low-participated people's movement. Due to lack of experience, they took strict measures causing undesirable deaths. Syrian people, already separated into groups during the French Mandate period (1920-1946), were polarized as supporters and opponents of the regime in the process. Organized structures such as Muslim Brotherhood who wants to seize the administration of the state were armed and began armed rebellion movement against current Syrian regime. Shortly after the first armed assaults of armed groups against the security forces, administration of Bashar al-Assad had started reform movements and started military operations against rebellions.