İnsan ticareti suçunda mağduriyetin delillendirilmesi, mağdurla yapılan mülakatın önemi ve yargılama sürecine etkileri

Abstract

Modern zamanın köle ticareti olarak nitelendirilen insan ticareti; birey onurunu zedeleyen, temel hak ve özgürlüklerini hiçe sayan, toplumsal huzur ve güvenliği sarsan ciddi bir suç tehdidi haline gelmiş durumdadır. Uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra en kârlı üçüncü organize yasadışı faaliyet olarak bilinmekte olan insan ticareti suçunda (Vural, 2007: 4) özellikle zorla fuhuş yaptırılan kadın mağdurlar korkularından dolayı kolluk görevlileri ve adli mercilerle mülakat yapmaktan çekinmektedirler. Mağdurun içinde bulunduğu travma halini değerlendirebilen ve mağdurla arasında güven ortamı tesis edebilen kolluk personeli, usulüne uygun mülakat yaparak elde edeceği bilgiler ışığında soruşturmayı daha etkin icra edebilecektir. Ayrıca insan ticareti mağduru olduğunu özgür iradesiyle beyan eden ve maruz kaldığı tüm kötü muameleleri mülakatta dile getiren mağdura mevzuat çerçevesinde her türlü destek zaman kaybedilmeden sağlanabilecektir. İnsan onurunu hiçe sayan bu suçla mücadelede suç faillerinin cezalandırılması kamu vicdanının rahatlatılması açısından da önemlidir. Bu çalışmada, suç bilimi olarak tanımlanan kriminoloji disiplininin; insan ticareti suçu ile zorla fuhuş yaptırma suçlu davranışını nasıl ifade ettiği ve suç teorilerinin bu noktada yetersiz kalması nedeniyle `kadın` merkezli feminist düşüncenin zorla fuhuş olgusuna yaklaşımı belirtilmiştir. Kolluk görevlilerinin insan ticareti suçuna olan bakış açısına katkı sağlamak ve personelde suç-mağdur farkındalığını oluşturmak adına Yargıtay kararları ile istatistiki veriler kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda başta kolluk çalışanları olmak üzere insan ticareti mağduruyla temas kurması muhtemel tüm görevlilerin dikkat etmesi gereken hassasiyetler ifade edilmiştir.

Described as slave trade in modern time, human trafficking has become a serious crime threat which undermines dignity of individuals, disregards fundamental rights and freedoms and disrupts social peace and security. Within human trafficking crime which is known as 3rd most profitable organized illegal activity after drugs and arms trade, especially foreign national women victims who are compelled to do prostitution are holding back to interviewing with law enforcement officers and judicial authorities due to their fears (Vural, 2007: 4). Making use of the trauma state of victims and conducting an environment of trust with victims, law enforcement officers can perform a more effective investigation thanks to the information they get from an in due form interview. Within the legislation, every kind of support will be provided immediately to the victim who indicates with his/her freewill that s/he is a victim of human trafficking and who, during the interview, tells the bad attitude s/he exposed. In fighting against this crime disregarding human dignity, punishment of wrongdoers is important in terms of easing public conscious as well. In this research, criminology, which is defined as the scientific field that studies crime, describes human trafficking and forced prostitution felony, and how female-centered feminism approaches the forced prostitution phenomenon has been stated. Statistical informations are used with the Supreme Court decision with the aim of contribution to the perspective of law enforcement officers to the human trafficking crime and to create crime - victim awareness on the staff. At the end of the study some important points are expressed that all the officers especially law enforcement employees, who has a potential to contact with the victims of human trafficking, should take into consideration.