Avrupa Birliği ülkeleri azınlık dilleri politikası: Fransa örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dil ve etnisite dolayısıyla dil ile azınlıklar birbirleriyle bağlantılı kavramlardır. Bir topluluk içinde sosyal ve kültürel ögeler nesilden nesile dil ile aktarılır. Dil, egemen olsun veya azınlık olsun, her toplumun bireyleri için topluma aitlik göstergesi, bir grup kimliğidir. Bir ülkede egemen grubun çoğunlukta olduğu siyasi, hukukî ve sosyal yapı, ülke içindeki egemen olmayan fakat farklı olduklarının bilincinde olup, buna göre hareket eden azınlıkların bazı kültürel ve sosyal talep ve isteklerini devletin güvenliğine yönelik tehdit olarak algılayıp, yumuşak veya sert tedbirler alabilir. Ülkeler ulusal güvenlik bağlamında fiziksel bütünlüklerinin devamını, toprağının muhafazasını, ülke içindeki ulusun yapısının korunmasını, ülke içinden veya dışından gelebilecek tehditleri bertaraf etmek isterler. Avrupa Birliği kurucu üyelerinden ve ulus-devletin ilklerinden olan ve ülkesinde azınlık değil bölgesel dil gruplarının olduğunu iddia eden Fransa, dil politikalarında, sınırları içinde, resmî olarak tek bir dil dışında başka dilleri tanımamaktadır. Fransa için ortak dil Fransızca ulus bütünlüğünün vazgeçilmez ögesidir. Fransa ulus-devlet yapılanmasında ilke olarak, bütünlüğünü korumak ve devam ettirmek amacıyla, sınırları içinde bulunan dilsel azınlıklara veya bölgesel dillere sınırlı ölçüde haklar vermektedir. Bu hak kısıtlamalarına bölgesel dil grupları içinden tepkiler olmuş, bu gruplar içinden çıkan etnik terör örgütleri Fransa'da zaman zaman şiddet eylemlerine başvurmuşlardır. Fransa uluslararası ortamda da kendi bölgesel dil politikalarını etkileyecek kararlara taraf olmamaktadır. Ancak bu AB'nin `çok dillilik` ilkeli dil politikalarına tezat bir durum oluşturmaktadır. Fakat tarihi boyunca bir uluslaştırma ve bunu koruma aracı olarak kullandığı tek resmî dil Fransızca politikasını günümüzde de uygulamaya devam etmektedir. Fransa'nın ülke sınırları içinde bulunan bölgesel dil gruplarına karşı uyguladığı dil politikalarının, ulusal güvenliğine etkisinin olduğu değerlendirilmektedir.Anahtar Kelimeler: Fransa, Tek Dil Politikası, Bölgesel Dil, Çok Dillilik, Ulusal Güvenlik Language, etnicity and minority are interrelated terms. Cultural and social elements are passed down by language of the society. Language is belongingness indicator and identity for an individual to a society, which is either dominant or minority. A state may perceive that demands of minority groups are threats against state's security. So, state may take soft or harsh precautions against these conscious groups. In the context of national security states wish for continuity of integrity, maintenance of country's land, protecting the nation structure and defeating internal or external threats.One of the founder member of EU and inventor of the nation-state concept, France allege that there are no minority groups in the country and no other official language than French. French is essential element of her national integrity. France gives limited rights to her regional languages and users of them (linguistic minorities) for the purpose of maintenance of the national integrity. Limited rights caused reactions of the linguistic groups. Some of these reactions were used by ethnic terrorist groups as resorting to violance against France, at times. France is not a party to decisions which could effect her regional language policy in international arena. But this situation contradicts with EU's `multilingualism` language policy. But, France implements French only language policy at present which has been used as the unique nationalisation tool and protecting it through her history. It's evaluated that France's language policy which is applied for regional languages and groups, has effects on her national security.Keywords : France, Monolinguistic Policy, Regional Language, Multilingualism, National Security
Collections