Türk İstiklal Harbi'nde 61'inci Piyade Fırkası'nın askeri harekâtı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türk İstiklal Harbi'nde 61'inci Piyade Fırkası, muharebeyi operatif birlik seviyesinde incelemek amacıyla ele alınmıştır. Nitekim Osmanlı Devleti'nin 1'inci Dünya Savaşı'nda mağlup ayrılması ve Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasıyla elde kalmasına müsaade edilen bu fırka İzmir'in işgalinden sonra başlayan ve İstiklal Harbi'nin ilk safhasını teşkil eden Kuvayı Milliye, Yunan işgal kuvvetlerine karşı mücadele etmiştir. Bu çerçevede iç isyanları bastırılmasında büyük çabalar sarf etmiştir, bu şartlar altında kendi isteğiyle fırka komutanlığını alan Miralay Kazım Bey, gerek fırka gerekse İzmir Şimal Cephesi komutanlıkları ile Türk İstiklâl Harbi'ne büyük katkı sağlamıştır. 22 Haziran 1920'de başlayan Yunan Genel Taarruzu ile düzenli ordu dönemi başladığında doğudaki 15'inci Kolordu'dan başka Garp Cephesinde Türk ordusunun nüvesini teşkil eden fırkalardan olan bu fırka, Yunan Genel Taarruzu sonrasında ilk olarak yeniden teşkil edilerek kuruluşundaki 188'inci ve 189'uncu Piyade Alayları yerine 159'uncu ve 174'üncü Piyade Alaylarını almıştır. 159'uncu, 174'üncü ve 190'ıncı Piyade Alayları ile Gediz Taarruzuna iştirak etmiş, Çerkez Ethem isyanının bastırılmasında büyük rol oynamıştır, bu isyan sırasında kuruluşundaki 159'uncu Piyade Alayı Çerkez Ethem tarafından terhis edilmiş ve daha sonraki süreçte bu alay yeniden teşkil edilmiştir. Nitekim 6-11 Ocak 1920'de başlayan 1'inci İnönü Muharebesi'nde zor durumda kalan Garp Cephesini desteklemek üzere 174'üncü Piyade Alayını İnönü'ye göndererek elinde kalan 190'ıncı Piyade Alayı ve bu alayı takviye eden 188'inci Piyade Alayı ile Kütahya'yı savunmuş ve Türk kuvvetlerinin ara hattının yarılmasını engellemiştir. Daha sonra Kütahya'dan Eskişehir'e alınan fırka 2'nci İnönü Muharebesi'nde Çıplaktepe – Metristepe – Gündüzbey hattını savunarak Eskişehir yönünü Yunan taarruzuna karşı savunmuştur. Mayıs 1921'de fırka komutanı Miralay İzzeddin Bey'in 1'inci Grup Komutanlığına atanmasıyla bu mevkie kaimmakam Mûnip Bey getirilmiş, Mûnip Bey komutasındaki fırka 10 Temmuz'da başlayan Kütahya – Eskişehir Muharebesi'ne kadar bu kesimi tahkim etmiştir. 10 Temmuz'dan 17 Temmuz'a kadar bu kesimde kalan fırka, cephe komutanlığının emriyle 17 Temmuz'da cephe komutanlığı emrine alınmış ve aynı gün Kütahya kesiminde zor durumda olan 4'üncü Grup emrine verilmiştir. Bu grup emrinde Eskişehir'de yapılan karşı taarruza katılmış ve daha sonra alınan emirde Sakarya doğusuna çekilmiştir. Sakarya Muharebesi'nde Miralay Rüştü Bey komutayı devralarak fırka bulunduğu konumda Garp Cephesi ihtiyatını teşkil etmiştir. Muharebenin ilerleyen safhalarında Sarıhalil-Sivri-Tarlabayırı kesimini savunmuş ve Çaldağı Muharebesine katılmıştır. Muharebenin ilk safhasından son safhasına kadar elindeki ihtiyatlarına kadar savaşmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra yapılan takip hareketinde de önemli görevler üstlenmiştir, 190'ıncı Piyade Alayı Çaldağı kesimine yaptığı taarruzlar sırasında ağır kayıplar verdiğinden yeniden düzenlenme ihtiyacı hissedilmiştir. Düzenli ordunun kurulmaya çalışıldığı günden İstiklal Harbi'nin askeri safhasının bitimine kadar ordunun teşkilat ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır. Mayıs ayında geçilen Grup komutanlığı teşkilatı lağvedilerek Ekim aynında Kolordu teşkilatına geçilmiş, 1'inci Ordu kurulmuş bunu 2'nci Ordunun kuruluşu takip etmiştir. 10 Ekim'de 3'üncü Kolorduya bağlanan fırka daha sonra 2'nci Ordunun 3'üncü Kolordusu emrinde Büyük Taarruza katılmıştır. Kaimmakam Salih Bey'in bu göreve atanmasıyla birlik Büyük Taarruzda Kazuçaran Tepesi istikametinde geliştirdiği muharebe ile kritik bir görevi yerine getirmiştir. Allıören'de Yunan 5'inci ve 12'nci Tümenlerinin çekilmelerini geciktirerek bu tümenlerin esir edilmesinde önemli rol oynamıştır. İstiklal Harbi'nin sona ermesiyle İzmit üzerinden Tekirdağ-Çorlu garnizonunda barış konuşuna geçmiştir. Anahtar Kelimeler: Türk Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Kuvayı Milliye, Garp Cephesi, 61'inci Piyade Fırkası, Askeri Harekât In our study, the operations and battles in which the 61st infantry division participated in the Turkish War of Independence were discussed at the level of the operative unit. The 61st infantry divison was not discharged after the defeat of the Ottoman Empire in the 1st World War and the signing of the Mondros Armistice. In this way, it played a major role in the fight against the Greek occupation forces and the suppression of internal revolts during the National Struggle, which constitutes the first phase of the War of Independence. Under these circumstances, Colonel Kazım Bey, who was appointed as the commander of the party voluntarily, made a great contribution to the National Struggle with both the party command and the Izmir Northern Front commands. With the Greek General Offensive that started on June 22, 1920, the period of straggling with irregular units in the national struggle ended and the Regular Army period started. During this period, the 61st Infantry divisions party became one of the few factions on the western front, which formed the basis of the regular army. Meanwhile, the party was re-formed and took the 159th and 174th infantry regiments instead of the 188th and 189th infantry regiments and participated in the Gediz Offensive with the 159th, 174th and 190th infantry regiments. He played a major role in suppressing the Circassian Ethem rebellion. During this rebellion, the 159th infantry regiment was demobilized by Çerkez Ethem, and this regiment was re-established in the following period. As a matter of fact, in the 1st Battle of İnönü that started on January 6-11, 1921, he sent the 174th infantry regiment to the Western front and defended Kütahya with the 190th infantry regiment and the 188th infantry regiment that reinforced this regiment. It prevented the intermediate line of his forces from splitting. Later, the party, which was taken from Kütahya to Eskişehir, defended the Çıplaktepe - Metristepe - Gündüzbey line in the 2nd Battle of İnönü and defended the Eskişehir direction against the Greek attack. In May 1921, with the appointment of the division commander Izzeddin Bey as the 1st group commander, the lieutenant colonel Mûnip Bey was appointed to this position, and he strengthened this section until the Battle of Kütahya - Eskişehir, which started on July 10. The party, which remained in this section from 10 July to 17 July, was given the order of the 4th group, which was in a difficult situation in the Kütahya section, after the front command understood that the main point of the attack was Kütahya. This group participated in the counter attack in Eskişehir at its command and later retreated to the east of Sakarya with the order received. In the Battle of Sakarya, Colonel Rüştü Bey took over the command and formed the reserve of the Western front in the position of the party and participated in the battles of Çaldağı within this framework. He fought from the first to the last stage of the battle until his reserves. He also played important roles in the follow-up movement after the Sakarya Pitched Battle. The need for reorganization was felt as the 190th infantry regiment suffered heavy losses during the attacks on the Çaldağı section. The organizational needs of the army were tried to be met from the day the regular army was established until the end of the military phase of the War of Independence. The Group Command organization, which was passed in May, was abolished and the Corps organization was transferred in September, the 1st army was established, and this was followed by the establishment of the 2nd army. The party, which was attached to the 3rd corps on 10 October, later joined the Great Offensive under the command of the 3rd corps of the 2nd army. With the appointment of Leiutenant colonel Salih Bey to this task, it fulfilled a critical mission with the battle it developed in the direction of Kazuçaran Hill in the Great Offensive. The Division played an important role in the capture of the Greek 5th and 12th Divisions by delaying the withdrawal of the Greek 5th and 12th Divisions in Allıören. With the end of the war of independence, it became peace position in the Tekirdağ-Çorlu garrison via Izmit. Keywords: Turkish War of Independence, National Struggle, National Forces, Western Front, 61st Infantry Division, Military Operation
Collections