Türkiye Selçukluları ile zengîler arasındaki münasebetler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anadolu, Suriye, Irak, el-Cezîre ve Mısır gibi topraklarda yaşamış olan TürkiyeSelçukluları ve Zengîler, 12. yüzyılın en önemli Müslüman-Türk devletleri arasındayer almışlardır. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'ın kardeşi Tutuş'un TürkiyeSelçuklu Sultanı Süleymanşâh ve Zengîlerin kurucusu İmâdeddîn Zengî'nin babasıAksungur'un vefatına sebep olması, iki taraf için de zor bir sürecin başlangıcıolmuştur. Türkiye Selçuklu Devleti Sultanı I. Kılıç Arslan, İznik'e gelip idareyi elealdıktan sonra ülkesi bir müddet rahatladı. I. Kılıç Arslan, Zengî'nin gençlik yıllarınıgeçirdiği Musul'u ele geçirdi. Ancak o, Musul valisi olarak atanan Çavlı Sakavu ilesavaşı sonucunda 1107 senesinde hayatını kaybetti. Türkiye Selçukluları 1116senesinde başa geçen I. Mesud sayesinde tekrar güç kazandı. Mesud, siyasî ve askerîaçıdan zeki bir hükümdardı. Bu sayede o hem ülkesini hem de kendisini İslâmdevletleri nezdinde büyük bir otorite hâline getirmeyi başarmıştır. Bu sırada Musul veçevresinde gücünü hissettiren İmâdeddîn, bilhassa Haçlılara karşı verdiği mücadele ileMüslümanlar arasında bir kahraman olarak anılmaya başlamıştır. I. Mesud ileİmâdeddîn Zengî, Bizans İmparatoru II. Ioannes'in 1137-38 senesinde düzenlediğiKuzey Suriye seferine karşılık müttefik olmasalar da Bizans ordusuna karşıkoymuşlardır. İmparator, Müslümanlara karşı Haçlılarla anlaşmıştır. Zengî ise bunakarşılık Sultan I. Mesud'un yanı sıra pek çok Müslüman idareciye yardım çağrısıyapmıştır. Ancak Bizans-Haçlı orduları geri çekilince bu tehlike ortadan kalkmıştır.Türkiye Selçuklu sultanı ise bu sayede Bizans imparatorunun sefere çıkarken Selçuklutopraklarına verdiği zararın intikamını almıştır. İmâdeddîn Zengî'nin Kuzey Suriye'deyayılma politikası ve bu nedenle Artuklu topraklarına saldırıları Türkiye Selçuklularıve Zengîleri karşı karşıya getirmiştir. Türkiye Selçuklularının da kuruluş dönemindenitibaren Güneydoğu Anadolu'ya olan ilgisi iki tarafın rakip olmasına neden olmuştur.Hısn-ı Keyfâ Artuklu Hükümdarı Kara Arslan, kardeşi Arslan Doğmuş'un Zengî ile iiikendisine karşı ittifak kurması üzerine Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mesud'dan yardımtalep etmiştir. Bunun üzerine I. Mesud, 20.000 kişilik bir askerî kuvvet hazırlamıştır.Selçuklu ordusu, İmâdeddîn Zengî ve Arslan Doğmuş ile çarpışmak üzere yolaçıkmıştır. İmâdeddîn Zengî ise I. Mesud'un Kara Arslan'a gönderdiği yardımıöğrendikten sonra Türkiye Selçuklu Devleti'yle mücadele etmek istememiş veaskerleriyle birlikte geri çekilmeye karar vermiştir. Bu süreçten sonra I. Mesud,Zengîler hânedanıyla münasebetlerini iyi yönde geliştirme kararı almıştır. Sultan I.Mesud, muhtemelen II. Haçlı Seferi'nin ardından Zengî'nin oğlu Nûreddîn Mahmûd'ukızı ile evlendirerek akrabalık ilişkisi kurmuştur. Böylece Türkiye Selçukluları veZengîler, güçlü bir ittifak meydana getirerek Haçlılara karşı savaşmaya başlamışlardır.Bu ittifakın ardından Antakya Prinkepsi Raymond de Poitiers hayatını kaybetmiş,Tell-Bâşir Hâkimi II. Joscelin esir edilmiş ve Urfa Haçlı Kontluğu'nun devamıniteliğindeki Tell-Bâşir Senyörlüğü tarih sahnesinden silinmiştir. Ancak Türk tarihîadına önemli başarılar elde eden Selçuklu-Zengî ittifakı, I. Mesud'un vefatı ile sonaermiştir. Nûreddîn Mahmûd ve Bizans İmparatoru Manuel, II. Kılıç Arslan'a karşıkardeşi Şahinşah ile Dânişmendlileri desteklemek suretiyle Anadolu'da iç karışıklıkçıkarmaya çalışmaktaydılar. 1155 senesinde Nûreddîn Mahmûd, daha öncekayınpederi I. Mesud'un iki taraf arasında çizdiği sınırları ihlal ederek Selçuklutopraklarında ilerlemeye başladı. Böylece Türkiye Selçukluları ve Zengîler arasındaGüneydoğu Anadolu'daki hâkimiyet mücadelesi resmen başladı. Nûreddîn, bunedenle 1159 yılında Bizans İmparatorluğu ile II. Kılıç Arslan'a karşı bir ittifak kurdu.Bunun sonucu olarak müttefiklerden Nûreddîn, Selçuklulara ikinci defa saldırdı;İmparator Manuel ise Dânişmendlilerin Kılıç Arslan ile mücadele etmesi amacıylaonlara askerî anlamda destek verdi. II. Kılıç Arslan, ülkesine karşı yapılan düşmancafaaliyetleri bertaraf etmek amacıyla daha önce kendisine sığınmış olan NûreddînMahmûd'un kardeşi Nusretüddin Emîr-i Emîrân'ı yanına alarak Bizansİmparatorluğu'nun başkentine gitti. Selçuklu sultanı, Bizans İmparatoru Manuel ileİstanbul'da gerçekleştirdiği antlaşma sayesinde durumu kendi lehine çevirmeyibaşardı. Kılıç Arslan'ın Anadolu'da üstünlüğü ele geçirmesiyle kardeşi Şahinşah veDânişmendli Beyi Zünnûn, Anadolu'dan kaçarak Nûreddîn Mahmûd'a sığınmakzorunda kaldı. Nûreddîn Mahmûd, bu sayede II. Kılıç Arslan'a karşı büyük bir kozelde etti ve Türkiye Selçuklularına savaş açtı. Türkiye Selçukluları ve Zengîler, büyük bir savaşın eşiğine gelse de bu durum, iki taraf için de kötü sonuçlar meydanagetireceği için II. Kılıç Arslan ve Nûreddîn Mahmûd, barış yapmaya karar verdiler.Ancak 1174 senesinde Nûreddîn Mahmûd'un vefatı ile yapılan antlaşma sona erdi.Zengîler ve Türkiye Selçukluları arasındaki çekişme de böylece bitmiş oldu. NûreddînMahmûd'un ölümünün ardından Zengîler, Türkiye Selçuklu Devleti ile iyi ilişkilersürdürmeyi tercih etti. Zengîlerin Türkiye Selçukluları ile olan mücadelesi,Nûreddîn'den Salâhaddîn Eyyûbî'ye miras kaldı.Tezimizde Arapça, Farsça, Grekçe, Latince, Süryanice ve Ermenice gibidillerle yazılmış kaynakları, modern araştırmalarla mukayese edip bilimselmetodolojiye uygun bir şekilde incelemeye çalıştık. Böylece iki taraf arasında yaşananittifak ve mücadelelerin nasıl geliştiğini, ne gibi sonuçlara sebep olduğunu tespitetmekle beraber literatürde bu konu hakkındaki eksiklikleri ve hatalı düşüncelerigidermeye gayret ettik.Anahtar Kelimeler: Türkiye Selçuklu Devleti, Zengîler, I. Mesud, II. KılıçArslan, İmâdeddîn Zengî, Nûreddîn Mahmû Turkey Seljuks and Zangids who lived in lands such as Anatolia, Syria, Iraq, AlJazeera and Egypt were among the most important Muslim-Turkish states of the 12thcentury. It was the beginning of a difficult period for both sides inasmuch as Tutush,the brother of the great Seljuk Sultan Malik Shāh, caused the death of the TurkeySeljuk Sultan Sulaymān Shāh and Aksunkur, who is the father of the founder Zangids,Imād al-Dīn Zangī. After the sultan of the Turkey Seljuk State Kilidj Aslan I, had cometo Nicea and took over the administration, his country was relieved for a while. KilidjArslān I captured Mosul, where Zangī spent his youth. However, he died in 1107 as aresult of his war with Jawali Saqawa, who was appointed as the governor of Mosul.Turkey Seljuks regained power due to Mas‛ūd I, who ascended the Turkey Seljukthrone in 1116. Mas‛ūd I, was a politically and militarily intelligent ruler. Thus, hesucceeded in making both his country and himself a great authority in the eyes ofIslamic states. Meanwhile, Imād al-Dīn, who showed his power in Mosul and itssurroundings began to be remembered as a hero among Muslims, in virtue of hisstruggle against the Crusaders. Mas‛ūd I and Imād al-Dīn Zangī opposed the Byzantinearmy, even if not allied, in response to the Northern Syria expedition organized by theByzantine Emperor John II in 1137-38. Although Mas‛ūd I and Imād al-Dīn Zangīwere not allies, they opposed the Byzantine army, in response to the Northern Syriaexpedition, organized by the Byzantine Emperor John II in 1137-38. The emperormade an agreement with the Crusaders against the Muslims. On the other hand, Zangīcalled for help to many Muslim administrators as well as to Sultan Mas‛ūd I. However,this danger disappeared when the Byzantine-Crusader armies withdrew. Thus, thesultan of the Turkey Seljuk took revenge for the damage by the Byzantine emperor tothe Seljuk lands during his expedition. Imād al-Dīn Zangī's expansion policy inNorthern Syria and therefore his attacks on the Artukid lands brought the Seljuks ofTurkey and the Zangids against each other. The Turkey Seljuk's interest in southeast viAnatolia since the country's founding has resulted in both sides becoming rivals. HisnKayfā the Artukid ruler Kara Arslān has requested help from Turkey Seljuk SultanMas‛ūd I since his brother Arslān Dogmush formed an alliance with Zangids againsthim. Thereupon, Mas‛ūd I prepared a military force composed of 20.000 people. TheSeljuk army set out to fight with Imād al-Dīn Zangī and Arslān Dogmush. Imād al-DīnZangī, moreover, did not want to fight against the Seljuk State of Turkey after learningabout the help that Mas‛ūd I had sent to Kara Arslān and decided to withdraw with hissoldiers. After this event, Mas‛ūd I took a decision to positively improve his relationswith the Zangid dynasty. Sultan Mesud I probably established a kinship relationshipby marrying Nūr al-Dīn Mahmūd the son of Zangī to his daughter after the SecondCrusade. Thus, the Turkey Seljuks and Zangids started to fight against the Crusadersby forming a strong alliance. Due to this alliance, Raymond of Poitiers, Prince ofAntioch, lost his life and Tell-Bashir Ruler Joscelin II was taken prisoner and the TellBashir Seigneurship which was a continuation of the Country of Edessa, was erased fromthe stage of history. However, the Seljuk-Zangī alliance, which achieved importantsuccesses on behalf of Turkish history, ended with the death of Mas‛ūd I. Nūr al-DīnMahmūd and Byzantine Emperor Manuel were trying to cause internal turmoil inAnatolia by supporting Kilidj Arslān's brother Shāhin Shāh and Dānishmendidsagainst Kilidj Arslān II. In 1155, Nūr al-Dīn Mahmūd began to march to in the Seljuklands, violating the borders which were established by his father-in-law, Mas‛ūd I.Thus, the struggle for dominance in southeastern Anatolia between the Turkey Seljuksand the Zangids officially began. Because of this reason, Nūr al-Dīn, formed analliance against Kilidj Arslān II with the Byzantine Empire in 1159. As a result, one ofthe allies Nūr al-Dīn, attacked the Seljuks a second time; on the other hand, EmperorManuel gave military support to the Dānishmendids in order to fight Kilidj Arslān.Kilidj Arslān II went to the capital of the Byzantine Empire, taking with Nusrat al-DīnAmīr-Amīrān the brother of Nūr al-Dīn Mahmūd, who had taken refuge in him before,in order to eliminate the hostile activities against his country. The Seljuk sultanmanaged to turn the situation in his favour due to the agreement he made with theByzantine Emperor Manuel in Istanbul. After Kilidj Arslān had the upper hand inAnatolia, his brother Shāhin Shāh and Dānishmendid Dhu'l-Nūn had to flee fromAnatolia and take shelter in Nūr al-Dīn Mahmūd. Thus, Nūr al-Dīn Mahmūd gained a big trump card against Kilidj Arslān II and declared war on the Turkey Seljuks.Although the Turkey Seljuks and Zangids came to the brink of a great war, KilidjArslān II and Nūr al-Dīn Mahmūd decided to make peace, as this would bring badconsequences for both sides. However, with the death of Nūr al-Dīn Mahmūd in 1174,the treaty ended. Thus, the conflict between the Zangids and the Turkey Seljuks cameto an end. After the death of Nūr al-Dīn Mahmūd, the Zangids preferred to maintaingood relations with the Turkey Seljuk State. The struggle of Zangids with the TurkeySeljuk State inherited from Nūr al-Dīn to Salāh al-Dīn Ayyūb.In our thesis, we tried to examine the sources written in languages such asArabic, Persian, Greek, Latin, Syriac and Armenian with modern researches and inaccordance with scientific methodology. Thus, we tried to eliminate the faults anderroneous thoughts about this issue in the literature, as well as determining how thealliances and struggles between the two sides developed and what results they caused.Keywords: Turkey Seljuk State, Zangids, Mas‛ūd I, Kilidj Arslān II, İmād al-DīnZangī, Nūr al-Dīn Mahmūd
Collections