Hasan Ali Toptaş'ın eserlerinde anlatı tipolojisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anlatı, var olduğundan bu yana insanlar arasındaki en temel iletişim unsuru olma görevindedir. Bu iletişimin edebî metinlerde varoluş süreci uzun yıllar alır. Anlatı, süreç ve kelime olarak uzun bir geçmişe dayansa da ilk olarak 1969 yılında Tzvetan Todorov tarafından kullanılan `anlatıbilim` terimi ile belirli bir kuram ışığında aydınlatılır. Daha sonra disiplinlerarası niteliklerde de kullanılarak birçok alanda yayılım gösterir. Anlatı, bütünleştiği anlatıcı ile hayat bulur ve anlatıcının sesinden doğar. Bu durumda anlatı ve anlatıcı arasındaki ilişki yadsınamaz. Bu ikili ilişkinin bel kemiğini oluşturan olay örgüsü de anlatıcının sesine eklenerek anlatısal bir söylem oluşturur. Genette, anlatının bu söylem tarzına 1972 yılında yazdığı Anlatının Söylemi isimli kitapla açıklık getirir. İçinde anlatıbilime dair birçok açıklayıcı bilgi ve yöntem barındıran bu kitap, anlatıbilimin temel kaynakları arasında yerini alır. Bu hususta, eserlerinde çok sesliliğe yer veren, özellikle seçtiği kelimeler, dil ve üslubuyla eserlerindeki devingenliği sağlayan, yirmi birinci yüzyılın postmodernist yazarlarından biri olarak tanımlanan Hasan Ali Toptaş'ın eserleri, anlatıbilim ışığında aydınlatılması gereken metinlerdir. Bu sebeple, bu tezde Genette'in anlatıbilim temelinde uyguladığı terimler ve analizler, Toptaş'ın eserlerinde saptandı. Öncelikle başlangıç ve bitiş durumu tespit edilen tüm eserler, vak'a halkalarına ayrılarak olay örgüleri meydana çıkarıldı, daha sonra ise anlatının temel unsuru olan zaman ile harmanlandı. Anlatının temel yapısı esas alınarak hazırlanan bu çalışmada öncelikli amaç, anlatının tüm yönleriyle okuyucuya aktarılması ve anlatı-anlatıcı- okuyucu üçgenindeki mesafenin saptanarak farklı bakış açıları ile bilim dünyasınınaydınlatılmasıdır. The narrative has been the primarly communication element among people since its existence. The process of existence of this communication in literary texts takes many years. Although the narrative is based on a long history in terms of process and vocabulary, it is first illuminated in the light of a certain theory with the term `narratology` used by Tzvetan Todorov in 1969. It then spreads in many areas, using interdisciplinary qualities. The narrative comes to life with the narrator it is integrated into and is born from the voice of narrator. In this case, the relationship between the narrator cannot be denied. The plot that forms the backbone of this bilateral relationship is added to the narrator's voice and creates a narrative discourse. Genette clarifies this discourse with the book The Narrative Discourse which he wrote in 1972. This book, which contains many explanatory and methods about narratology, is among the main sources of narratology. In this regard, the works of Hasan Ali Toptaş, who is defined as one of the postmodernist writers of the twenty-first century, which contains polyphony in his works, especially with his chosen words, language and style, are the texts that should be illuminated in the light of narrative. For his reason, in this thesis, the terms and analyzes applied by Genette on the basis of narratology were determined in the works of Toptaş. First of all, all the works whose beginning and ending status were determined were separated into case rings and event plots were uncovered, and then blended with the main element of the narrative. The primary purpose of this study, which is prepared based on the basic structure of the narrative, to convey the narrative to the reader in all aspect and to illuminate the world of science with different perspectives by determining the distance in the narrative-narrator-reader triangle.
Collections