Hazar jeopolitiği ve Hazar konvansiyonu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hazar Denizi Avrasya'nın tam kalbindedir. Jeopolitik açıdan son derece önemli bir konumdadır. Sahip olduğu hidrokarbon kaynaklarının yanı sıra, bu kaynakların ulaşılabilir olması ve mevcut arz piyasalarına alternatif olması nedeniyle de bölge dışı aktörlerin ilgi alanındadır. 1729'dan 1991'e kadar geçen süreçte Hazar'ı Sovyetler Birliği ve İran olmak üzere iki aktör paylaşmaktaydı. Ancak SSCB'nin dağılması ve üç yeni Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte kıyıdaş sayısı beşe yükselmiştir. Bu da Hazar hidrokarbon kaynakları üzerinde hâkimiyet ve paylaşım mücadelesinin başlamasına neden olmuştur. Başta ABD, kimi Avrupa devletleri ve daha sonra ÇHC olmak üzere pek çok bölge dışı aktörün de çeşitli düzeylerde katıldığı bu mücadeleler Hazar'ın jeopolitik önemini daha da artırmıştır. Hazar'ın hidrokarbon kaynaklarını paylaşma ve uluslararası piyasalara açma mücadelesi beraberinde 1990'ların ilk yarısından itibaren hukuki statü sorununu da ortaya çıkarmıştır. 51 çalışma grubu toplantısı, onlarca teknik toplantı ve beş devlet başkanları toplantısının ardından 12 Ağustos 2018 tarihinde Hazar Denizi'nin Hukuki Statüsüne İlişkin Konvansiyon (kısaca Hazar Konvansiyonu) imzalanmıştır. Hukuki statü sorununa kısmen çözüm getiren bu anlaşma kıyıdaşların pek çok endişesini de gidermiştir. Rusya ve İran güvenlik endişelerinden kurtulurken genç Cumhuriyetler; Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ekonomik refah, istikrar ve SSCB'den kalma sınır problemlerinin çözümü yolunda umuda sahip olmuşlardır. Bununla birlikte hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı, tartışmalı yataklar sorunu, Kazakistan'daki NATO üssü ve bölgedeki 93 uluslararası firmanın geleceği gibi hayati konular Hazar Konvansiyonu ile de çözülememiştir.Hazar jeopolitiğinin geçmişinden günümüze irdelenmesi ve nihayetinde Hazar Konvansiyonu'nun somut ve olası etkilerinin incelenmesinin amaçlandığı bu tez çalışması, nitel bir araştırma olarak tasarlanmış, döküman analizi yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Dört bölüm halinde sunulan çalışmanın birinci bölümünde, çalışmanın kavramsal ve kuramsal temelini oluşturan jeopolitik ve ilgili kuram-yaklaşımlar ortaya konmuş, Hazar bölgesi açısından önemli bazı kuramlar ele alınmıştır. İkinci bölümde Hazar jeopolitiği detaylı şekilde incelenmiştir. Bölgesel ve bölge dışı aktörlerin Hazar jeopolitğine etkileri, boru hatlarının, Hazar hidrokarbon kaynaklarının bölge jeopolitiğini nasıl değiştirdiği ve bölgedeki jeopolitik mücadelenin sonucunda ortaya çıkan çatışma noktaları irdelenmiştir. Üçüncü bölümde Hazar'ın hukuki statüsü sorunu geçmişten günümüze gelişimi incelenmiş, soruna neden olan konular detaylı bir şekilde irdelenmiştir. Kıyıdaşların ve bölge dışı aktörlerin hukuki statü sorunu ile alakalı görüşleri ve önerileri ele alınmıştır. Çalışmanın dördüncü bölümünde Hazar Konvansiyonu'na giden süreç ve anlaşmanın analizi yapılmıştır. Kıyıdaşların savundukları tezlerden neden taviz verdikleri sorusuna cevap aranmış, konvansiyonun özelde kıyıdaşlara ve bölge dışı aktörlere, genelde ise Hazar jeopolitiğine etkileri sorgulanmıştır. The Caspian Sea is at the heart of Eurasia. It is in an extremely important position from a geopolitical point of view. In addition to its hydrocarbon resources, it is in the area of interest of non-regional actors because these resources are accessible and alternative to existing supply markets. In the period from 1729 to 1991, two actors, the Soviet Union and Iran, shared the Caspian. However, with the disintegration of the USSR and the establishment of three new Republics, the number of riparians increased to five. This led to the start of the conflict for dominance and sharing over the Caspian hydrocarbon resources. These conflicts, in which many non-regional actors, especially the USA, some European states and later the PRC, participated at various levels, further increased the geopolitical importance of the Caspian. The struggle to share the Caspian's hydrocarbon resources and open it to international markets has also brought up the legal status problem since the first half of the 1990s. After 51 working group meetings, dozens of technical meetings and five heads of state meetings, the Convention on the Legal Status of the Caspian Sea (shortly Caspian Convention) was signed on 12 August 2018. This agreement, which partially solved the legal status problem, also relieved many concerns of the riparians. While Russia and Iran are getting rid of security concerns, young republics; Kazakhstan, Turkmenistan and Azerbaijan had hopes for economic prosperity, stability and the solution of the border problems inherited from the USSR. However, vital issues such as the sharing of hydrocarbon resources, the disputed deposits issue, the NATO base in Kazakhstan and the future of 93 international companies in the region could not be resolved with the Caspian Convention. This thesis study, which aims to examine the Caspian geopolitics from its past to the present and finally to examine the concrete and possible effects of the Caspian Convention, was designed as a qualitative research and prepared by using the document analysis method. In the first part of the study, which is presented in four parts, geopolitics and related theory-approaches, which form the conceptual and theoretical basis of the study, are revealed, and some important theories for the Caspian region are discussed. In the second part, the geopolitics of the Caspian Sea is examined in detail. The effects of regional and non-regional actors on Caspian geopolitics, how pipelines, Caspian hydrocarbon resources change the geopolitics of the region, and the conflict points that emerged as a result of the geopolitical struggle in the region were examined. In the third chapter, the legal status of the Caspian and its development from past to present are examined and the issues that cause the problem are examined in detail. Opinions and suggestions of riparians and non-regional actors regarding the legal status issue were discussed. In the fourth part of the study, the process leading to the Caspian Convention and the agreement were analyzed. An answer was sought to the question of why the riparians made concessions from the theses they defended, and the effects of the convention on the riparians and non-regional actors in particular, and on the Caspian geopolitics in general were questioned.
Collections