Türk ve Arap Halk hikâyelerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkler tarih boyunca güçlü bir sözlü kültüre sahip olmuşlar ve bu kültürü dilden dile, nesilden nesle aktarmışlardır. Başka milletlerle ilişkiler kurdukça onlarla kültür alışverişinde bulunarak kendi kültürlerini zenginleştirmişlerdir. Bunu yaparken millî ve manevi süzgeçlerinden geçirdikleri, kendilerine uygun olan ögeleri benimsemişler; Türk kültürüne uygun olmayanları almaktan uzak durmuşlardır. Anadolu'yu yurt edinen Türkler, Arap kültürüne komşu olmuşlar, Arap-Bizans savaşlarının doğurduğu Emîre Zâti'l-Himme Sîresi'ni ortak düşman olan Bizans'a karşı askerleri savaşa teşvik etmek için hazır bir eser olarak bulmuşlar ve bu eseri Battalname adıyla Türkleştirerek çok uzun yıllar birçok mekânda okuyup anlatmışlardır. Aynı şekilde kahramanlığıyla kölelikten özgürlüğe kavuşan Arap şairi Antere hakkındaki sîreyi de Fatih Sultan Mehmet'in emriyle Türkçeye çevirmişlerdir. Bununla birlikte Arapların iç savaşlarını anlatan sîrelere ilgi göstermemişlerdir. Aşk konulu bazı Türk halk hikâyelerinin kendisinden 5-6 yüzyıl önce teşekkül etmiş Arap aşk hikâyelerinden etkilenip etkilenmediği konusu da birçok araştırıcının dikkatini çekmiştir. Kimi araştırıcılar Arap halk hikâyesi metinlerini tanıdıkça bu konuda daha sağlıklı hükümler verilebileceğini ifade etmişler kimileri de Türk halk hikâyelerinin Arap halk hikâyelerinden esinlenerek ortaya çıktıklarına hükmetmişlerdir. Bu çalışmada Türk ve Arap halk hikâyeleri ile hikâyeciliği teorik olarak, gelenek açısından ve epizot yapısı bakımından karşılaştırılmış ve bu karşılaştırma sonucunda aşk konulu Türk halk hikâyelerinin Arap aşk hikâyelerinden farklı, kendine has bir yapısı olan özgün hikâyeler oldukları tespit edilmiştir. Aşk konulu Arap halk hikâyeleri metinlerinin özet çevirileri de verilerek ileride bu hikâyeler ile Türk hikâyeleri üzerine farklı yönlerden yapılacak karşılaştırma çalışmalarına imkân sağlanmıştır. Throughout history, Turks have had a strong oral culture and they have transferred this culture from language to language and from generation to generation. They enriched their own culture by establishing relations with other nations and exchanging cultures with them. While doing this, and depending on their national and spiritual filters they have adopted the elements that are suitable for them; they stayed away from taking those which are not suitable for Turkish culture.The Turks who made Anatolia their homeland became neighbors to the Arab culture and they found the Sirat Emirah Dhat al-Himmah, which was born of the Arab-Byzantine wars, as a ready-made work to encourage the soldiers to fight against the common enemy, Byzantium, and Turkified this work under the name Battalname. They have been read and told in many places for many years. In the same way, and by the order of Fatih Sultan Mehmet they translated into Turkish the epic of the Arab poet Antere, who was liberated from slavery with his heroism. However, they did not pay attention to the stories describing the civil wars among the Arabs.Some Turkish folk tales about love were formed before 5-6 centuries. Being influenced by Arab love stories they have also attracted the attention of many researchers. Some researchers have stated that after getting to know the Arabic folk tale texts, more objective judgments can be made on this subject. Other researchers judged that Turkish folk tales were inspired by Arab folk tales. In this study, Turkish and Arab folk tales and storytelling were compared theoretically, in terms of tradition and episode structure and as a result of this comparison, it has been determined that Turkish folk tales about love are original stories with a unique structure, different from Arab love stories. By giving summarized translations of the texts of Arabic folk tales about love, it is possible to compare these stories to Turkish stories from different aspects in the future.
Collections