Sanatta biçim ve gerçeklik: Andrey Tarkovski sinemasına felsefi bir bakış
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez, temelde, Andrey Tarkovski sinemasının sanat ontolojisi bağlamında değerlendirilmesi amacını taşımaktadır. Bunun içinse, evvela sanatın ne olduğu ve değerine ilişkin temel tarihsel tartışmalar incelenmiştir. Biçim ve konunun birlikteliğinden doğup, bir öz'ü ifade eden sanatın mahiyeti ve değerine dair iki temel yönelimin olduğu ortaya konmuştur. İlk olarak, sanatı bir temsil faaliyeti olarak gören mimetik sanat kuramı, sanatın değerini temsil ettiği gerçekliğin hakikate uygunluğu bakımından değerlendirmektedir. Buna karşın, dışavurumcu sanat kuramı, sanatı, sanatçıya ait duygu ve düşüncelerin özgün ifade biçimleri olarak ele almıştır. Fotoğrafik imgenin, özellikle sinematografinin icadıysa, estetikte yeni tartışmaları aynı bağlamda gündeme getirmiştir. Sinemanın bir sanat dalı olduğunu ispat etme çabasındaki biçimci film kuramı, sinematografinin gerçekliği algısal bir düzeleme taşıdığı iddiasındadır. Gerçekçi kuram ise sinema sanatının fiziksel ve toplumsal gerçeklikle bağını öne çıkartır. Sinema sanatında dışavurumcu kanadı oluşturduğunu düşündüğümüz ve 1960'lı yıllardan itibaren yükselişe geçen auteur politikası, filmleri yönetmeninin kişisel ifadesi olarak görmek eğilimindedir. Tezin odağındaki Tarkovski de, kuşkusuz, autuer bir yönetmendir. Bu anlamda, Rus sinemacı kendisine has ve belirgin biçimsel temalarla filmler üretirken kendi fikirlerini dışavurmaktadır. Bununla birlikte, Andrey Tarkovski'nin şiirsel sinema anlayışı hem kaba biçimcilikten hem de realist gerçekçilikten aynı ölçüde uzaktır. Sanat tarihi içinde romantik ekole mensup olduğunu düşündüğümüz Tarkovski'nin dikkate değer özgünlükte bir sanat ve sinema kuramı ortaya koyduğu sonucuna da ulaşılmıştır. Sinefilozofik bir bakışla ele alındığında görülmektedir ki Tarkovski sinemasının özünü meydana getiren tema ahlaki bir ödevin yerine getirilmesiyle aşılabilecek sürgün durumudur. This thesis basically aims to evaluate Andrei Tarkovsky's cinema in the context of art ontology. For this, first of all, the main historical debates about what art is and its value are examined. It has been revealed that there are two main orientations regarding the nature and value of art, which arises from the unity of form and subject and expresses an essence. First of all, mimetic art theory, which sees art as a representation acture, evaluates the value of art in terms of the truthfulness of the reality it represents. On the other hand, the expressionist art theory considered art as the original expression of the feelings and thoughts of the artist. The invention of the photographic image, especially cinematography, has brought new debates in aesthetics to the agenda in the same context. The formalist film theory, which tries to prove that cinema is a unique branch of fine arts, claims that cinematography carries a perceptual level of reality. Realistic theory, on the other hand, emphasizes the connection of cinema art with physical and social reality. The auteur policy, which we think constitutes the expressionist wing in the art of cinema and has been on the rise since the 1960s, tends to see the films as the personal expression of the director. Tarkovsky, who is the focus of the thesis, is undoubtedly an auteur director. In this sense, the Russian filmmaker expresses his ideas while producing films with idiosyncratic and distinctive formal themes. However, Andrei Tarkovsky's understanding of poetic cinema is equally far from both formalism and realism, in their usual sense. It has also been concluded that Tarkovsky, who we think is a member of the romantic school in the history of art, has put forward a remarkable originality of art and cinema theory. When considered from a cinephilosophical point of view, it can be seen that the theme that constitutes the essence of Tarkovsky's cinema is the state of exile that can be overcome by fulfilling a moral duty.
Collections