Büyük güçler ekseninde Güney Kafkasya'da siyaset (1735-1797)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
XVIII. yüzyılda Güney Kafkasya İran, Osmanlı ve Rusya imparatorluklarının nüfuz mücadelelerine sahne olmuştur. Bölgede yaşanan bu mücadele coğrafya ve din ekseninde şekillenmiştir. İran coğrafyasında Safevilerden hakimiyeti devr alan Nadir Şah Avşar, bölgenin doğusunda Osmanlı ve Rus güçlerini bertaraf ederek Güney Kafkasya'da İran egemenliğini tesis etmiştir. Nadir Şah'ın öldürülmesi sonrası merkezinde yaşanan taht kavgaları, bölgede İran varlığının sonunu hazırlamıştır. Bu durum bölgede mustakil siyasi oluşumlarını doğurduğu gibi, Rusların ve Osmanlıların nüfuzunu yaymalarına yol açmıştır. Yaklaşık 50 yıl süren mücadele sonucunda İran'da hakimiyeti ele alan Kaçarlar bölgede kaybedilmiş nüfuz ve varlığının tesisine çalışmışlarsa da, buna muvaffak olamamışlardır.Bölgede ilk ciddi yayılmacılık adımını XVIII. yüzyılın başlangıcında atan Ruslar, yüzyılın ikinci yarısında bu durumu daha ileri taşımışlardır. Bölgede İran egemenliğinin zayfalamsını fırsata çeviren Rusya, yerel Hristiyan topluluklarını kendi tarafına çekerek nüfuzunu genişletmiştir. Bu durum 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşı ve sonraki süreçte daha belirgin, karşısı konulmaz bir hal aldığı gibi, sadece İran'ı değil Osmanlıların bölgedeki varlığını da tehdit etmiştir.Mevcut olduğu süre boyunca Güney Kafkasya'da varlığını genişletme ve koruma çabasında olan Osmanlı imparatorluğu XVIII. yüzyılda bu durumu kararlı bir şekilde sürdürmüştür. Bu bağlamda daha çok Şii İran'a karşı rekabet eden Osmanlılar, Rusların bölgede güç kazanması üzerine rekabeti onlarla sürdürme gereği hissetmiştir. Bu süreçte daha önce izlediği Sünni hamiliği siyasetine son vererek Hristiyan Rusya'ya karşı İslam birliği politikasını geliştirmiştir. The South Caucasus was the scene of a power struggle among the Iranian, Ottoman, and Russian empires in the 18th century. Geography and religion were vital in shaping the region's conflict. Nadir Shah Avshar, who took over the Safavids' sovereignty in Iran, established Iranian dominance in the South Caucasus by defeating Ottoman and Russian forces in the eastern part of the South Caucasus. Following the assassination of Nadir Shah, the throne fights in his center signaled (marked) the end of Iran's presence in the region. As a result of this situation, independent political formations emerged, as did the expansion of Russian and Ottoman influence. The Qajars, who took control of Iran after a 50-year struggle, attempted to reestablish their power and presence in the region but were unsuccessful.The Russians, who took the region's first serious expansionist step in the early 18th century, exacerbated the situation in the second half of the 18th century. Taking advantage of the weakening of Iranian sovereignty in the region, Russia expanded its influence by enlisting the support of local Christian communities. During the Ottoman-Russian War of 1768-1774 and its aftermath, the situation became more pronounced and irresistible, threatening the presence of Iran and the Ottoman presence in the region.The Ottoman Empire, which had long sought to expand and protect its presence in the South Caucasus, continued to do so decisively in the eighteenth century. In this context, the Ottomans, who competed against Shiite Iran, felt compelled to maintain their rivalry with them after the Russians took control of the region. During this period, the Ottomans abandoned their Sunni patronage policy in favor of an Islamic unity policy against Christian Russia.
Collections