Kökenlerden menzillere toplumsal hareketlilik stratejileri: Türkiye'de ve Almanya'da yaşayan emekli Türk bireylerin durumları üzerine niteliksel bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma toplumsal hareketlilik dinamiklerini açıklamaya çalışan çeşitli yaklaşımların metodolojik ve açıklayıcı kabiliyetlerinin bir değerlendirmesini yapmaktadır. Bu değerlendirme halen Türkiye'de ikamet etmekte olan emekli bireyler ile Almanya'ya göç etmiş ve orada ikamet etmekte olan Türkiye kökenli göçmen emekli bireylerden yoğun ve karşılaştırmalı bir araştırma tasarımı yoluyla derlenmiş verilerden yola çıkılarak yapılmaktadır. Bu çalışmanın temel iddiası hareketlilik dinamiklerinin en iyi makro düzeydeki yapısal eşitsizliklere işaret eden etkenlerin aktörlerin arızi bağlamlarında yer alan mezo ve mikro düzeydeki etkenlerle nasıl bir araya geldiğine dikkat etmek suretiyle anlaşılıp açıklanabileceğidir. Bu nedenle bireylerin kökenleri ile menzil konumları arasındaki ilişkiyi sosyal hareketlilik sürecini etkileyen tüm etkenlerle bağlantılı olarak sorunsallaştırmak ve eklemleşmelerin aynı konumlardan hareket eden bireyler bakımından nasıl farklı örüntülere ve farklı hareketlilik sonuçlarına yol açan farklı mekanizmalar ürettiğini belirlemek gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak çalışma, bu iki ülke bağlamında ve farklı mesleki kökenlerden elde edilen verilerden ortaya çıkan mekanizma ve örüntülerin vaka içi ve vakalar arası karşılaştırmasını yapmaktadır. Araştırma sonuçları, bireylerin kültürel, toplumsal ve siyasal bağlamları ile ilgili makro düzeydeki etkenlerin onların ne türden bir hareketlilik stratejisi izleyecekleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduklarını göstermektedir. Dahası, bireylerin sahip oldukları iktisadi, kültürel ve toplumsal tüm kaynakları nasıl kullanacakları ve belirli kısıtları nasıl aşacakları yalnızca erişmeyi hedefledikleri menzil konumlarından değil, aynı zamanda kendilerinin etnik, dini, siyasi mensubiyetlerinden, toplumsal rolleri, sorumlulukları ve dayanışma ilişkilerinden etkilenen bir yapıya sahiptir. Hanehalklarını veya aileleri çekirdek veya genişletilmiş olarak sınıflandırmaya yönelik tanımsal ölçütler, onları tek tip veya özdeş olarak işleyen toplumsal birimler yapmamakta ve bu tanımsal ölçütler bir toplumsal birim olarak hanelerin kendileri veya üyelerinin kuşaklar arası hareketliliği için iktisadi, sosyal ve kültürel sermayelerini farklı şekillerde kullanıp yatırım yapmadaki çeşitliliği yakalamaya muktedir değildirler. Sonuçlar ayrıca, bireylerin hareketlilik yörüngelerini ve menzil konumlarını planlarken verdikleri tüm kararların, verili arızi bağlamda gerçekleşen rasyonel bir değerlendirmenin sonucu olduğunu ve çoğunlukla, öncelikli olarak mevcut konumlarını korumak ve mümkün ise de bir kademe daha yukarı çıkmak olduğunu göstermektedir. Son olarak, bireylerin yaşamlarındaki belirli dönüm noktaları ve/veya yaşamlarındaki 'önemli ötekilerin' yardımı nedensel bir önem kazanabilmekte ve hareketlilik yörüngelerini oldukça önemli şekillerde etkileyebilmektedir. This study assesses methodological and explanatory relevance of various approaches concerned with explaining the dynamics of social mobility. This assessment is made on the basis of empirical data collected through an intensive and comparative study of the experiences of Turkish retirees from different occupations whose occupational lives were spent in Turkey and currently residing in Turkey, and those Turkish migrant workers who worked in Germany and currently residing in the same country. The leading argument of the study is that mobility dynamics can best be understood and explained by paying attention to how factors denoting macro-level structural inequalities come together with meso, and micro-level factors in the contingent context of actors. Therefore, it is necessary to problematize the relationship between the origins and destinations of individuals in connection with all the factors that affect the social mobility process and identify how their articulation produces different mechanisms leading to different patterns and different mobility outcomes for individuals starting from apparently the same origins. To this end, the study makes a within-case and between-case comparison of the mechanisms and patterns emerging from the data in the contexts of these two countries and of different occupational origins. The results of the research indicate that the macro-level factors concerned with the cultural, social, and political context of the individuals have an important effect on mobility strategies they employ. Furthermore, the ways individuals make use of their economic, cultural, and social resources and overcome certain restrictions are not only affected by their aspirations for their target destinations but also by their ethnic, religious, political affiliations as well as by their assumed or perceived social roles, responsibilities towards especially the members of their family of origin and the forms of solidarity they have to maintain with these family members. The definitional criteria to classify households or families as nuclear or extended do not make them uniform or identical social units and these criteria are not capable of capturing the diverse ways in which they use and invest their economic, social, and cultural capital for their own social mobility as a social unit and for their members' inter-generational mobility. The results indicate also that all the decisions that the individuals make when planning their mobility trajectories have got nature of a rational evaluation-in-a-given contingent context and mostly rests on a strategy of protecting primarily their current position and moving up one step if possible. Finally, coincidences of events and/or the assistance of `the significant others` may assume causal significance and affect the mobility trajectories in very significant ways.
Collections