Teknolojik süreçlerin klinik psikoloji uygulamasına yansıması: Üniversite öğrencilerinde bulaşma/kirlenme kaygısının azaltılmasında sanal gerçeklik ile maruz bırakma, yaşantısal ve imgesel maruz bırakmanın rolünün karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) değerlendirilmesinde ve tedavisinde sanal gerçeklikteknolojisinin kullanımı oldukça yakın bir geçmişe dayanmasına rağmen yapılan çalışmalarsanal gerçeklik ile maruz bırakma yönteminin etkililiğine dair umut verici sonuçlarsunmaktadır. Bu çalışma kapsamında OKB'de sıklıkla görülen bulaşma/kirlenme kaygısınınazaltılmasında yaşantısal ve imgesel maruz bırakma ile sanal gerçeklik ile maruz bırakmanınetkililiğinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla öncelikle bulaşma ve kirlenmekaygısına ilişkin oluşturulan ve kirliliğin aşamalı olarak arttığı maruz bırakma görevleri sanalgerçeklik ortamına aktarılmıştır. Pilot çalışmanın örneklemini Hacettepe Üniversitesinde lisansdüzeyinde öğrenim gören 18-22 yaş aralığında 23 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Pilotçalışmanın ardından yüksek bulaşma/kirlenme kaygısına sahip katılımcıların belirlenmesiamacıyla 18-37 yaş arası 843 üniversite öğrencisine Vancouver Obsesif Kompulsif EnvanteriBulaşma/Kirlenme alt ölçeği (VOKE-B/K) uygulanmıştır. VOKE-B/K grup ortalamasından 1,5standart sapma yüksek puan alan ve herhangi bir klinik tanı almamış katılımcılar arasından 48katılımcı seçkisiz biçimde Yaşantısal Maruz Bırakma (n=12), İmgesel Maruz Bırakma (n=12),Sanal Gerçeklik ile Maruz Bırakma (n=12) ve Kontrol Grubuna (n=12) atanmıştır. MaruzBırakma grubundaki katılımcılar ile haftada bir kez 40-45 dakikalık oturumlar halinde ortalama5 seans maruz bırakma uygulaması gerçekleştirilmiştir.Pilot çalışmanın sonuçları sanal gerçeklik görevlerinin kaygı, tiksinme ve el yıkama ihtiyacınıtetiklemede etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Maruz bırakma çalışmasının sonuçları sanalgerçeklik ile maruz bırakmanın OKB belirti şiddeti, bulaşma/kirlenme içerikli OKB belirtileri,sürekli kaygı düzeyi, tiksinme yatkınlığı ve duyarlılığı düzeyleri, olasılık ve tehdite ilişkinbulaşma/kirlenme bilişleri ve negatif duyguların azalmasında ve psikolojik iyi oluşunartmasında etkili olduğuna işaret etmektedir. Bulgular bulaşma/kirlenmeye ilişkin belirtilerinazaltılmasında sanal gerçeklik ile maruz bırakma ile yaşantısal ve imgesel maruz bırakmagrupları arasında anlamlı bir farklılığın bulunmadığını ve maruz bırakma gruplarında eldeedilen kazanımların uygulamaların sonlanmasından sonraki bir aylık süreçte de korunduğunu göstermektedir. Bu tez çalışmasının sonuçları sanal gerçekliğin bulaşma/kirlenme kaygısınınazaltılmasında yaşantısal ve imgesel maruz bırakmaya alternatif ve etkili bir yöntem olarakdeğerlendirilebileceğine işaret etmektedir.Anahtar SözcüklerSanal gerçeklik, obsesif kompulsif bozukluk, bulaşma/kirlenme kaygısı, sanal gerçeklik ile maruz bırakma, yaşantısal maruz bırakma, imgesel maruz bırakma Although the use of virtual reality technology in the assessment and treatment of obsessivecompulsive disorder (OCD) has a recent history, there have been studies that provide promisingresults regarding the effectiveness of virtual reality in OCD treatment. The aim of this researchproject is to compare the effectiveness of virtual reality exposure with in vivo and imaginalexposure in reducing the fear of contamination which is frequently observed in OCD. Toachieve this aim, exposure tasks were created for contamination concerns, and these tasks, inwhich overall dirtiness gradually increased, were transferred to a virtual reality environment.The sample of the pilot study consisted of 23 undergraduate students between the ages of 18-22. After the pilot study, the Vancouver Obsessive Compulsive Inventory-ContaminationSubscale (VOCI-CS) was administered to 843 university students aged between 18-37 toidentify participants with high levels of fear of contamination. Among the participants whoscored 1.5 standard deviations above the VOCI-CS group mean and did not have any clinicaldiagnosis, 48 participants were randomly assigned to Virtual Reality Exposure (n=12), In VivoExposure (n=12), Imaginal Exposure (n=12) and Control Group (n=12). On average, 5 exposuresessions were carried out with the participants in the exposure groups, once a week.Results of the pilot study indicated that virtual reality tasks were successful in triggeringanxiety, disgust, and the urge to wash. The results of the exposure study showed that virtualreality exposure was effective in reducing OCD symptom severity, contamination related OCDsymptoms, trait anxiety levels, disgust propensity and sensitivity, contamination cognitions, aswell as reducing negative emotions and increasing psychological well being. Findings indicatedthat there was no significant difference between virtual reality exposure and in vivo andimaginal exposure groups in terms of reducing the symptoms of contamination. Moreover, thegains achieved in the exposure groups were maintained the one-month period following the endof the exposure sessions. The results of this study indicate that virtual reality can be consideredas an alternative and effective method to in vivo and imaginal exposure in reducing fear of contamination.KeywordsVirtual reality, obsessive compulsive disorder, fear of contamination, virtual reality exposure, in vivo exposure, imaginal exposure
Collections