Evli bireylerde öz eleştirellik seviyesi ile evlilik doyumu arasındaki ilişkide reddedilme duyarlılığının aracı rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kişinin geçirdiği bireysel süreçler sosyal ilişkilerine de etkide bulunabilmektedir.Bireysel süreçlerin ele alınmasının sağlıklı sosyal ilişkiler kurma konusunda önem taşıdığıdüşüncesi doğrultusunda bu çalışmanın temel amacı evli bireylerde öz eleştirellik seviyesiile evlilik doyumu arasındaki ilişkide reddedilme duyarlılığının aracı rolününincelenmesidir. Aynı zamanda öz eleştirellik seviyesi, evlilik doyumu ve reddedilmeduyarlılığı arasındaki ilişkilerin incelenmesi ve bu değişkenlerin belirli demografiközelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığının saptanması da araştırmanın amaçlarındandır.Evlilik, insanoğlunun bir aile oluşturmasını ve neslinin varlığını sürdürmesinisağlayan temel bir ilişkidir (Larson ve Holman, 1994). Aynı zamanda insanın var olduğu heryerde ve kültürde önem verilen bir kurumdur (Brubaker ve Kimberly, 1993). Destekleyiciyakın ilişkilerin hayat kalitesini ve yaşam doyumunu etkileme düzeyi alanyazının üzerineönemle eğildiği bir konudur. Bu ilişkilerin en çok araştırılanı ve belki de en önemlilerindenbiri; yaşam doyumunun güçlü bir yordayıcısı olan evlilik ilişkisidir (Glenn ve Weaver,1981).Öz eleştirelliğin psikoloji çalışmalarında kabul gören genel tanımı, kişinin kendisinidevamlı olarak; yoğun, olumsuz ve yıkıcı şekilde eleştirmesi, gerçekleştiremeyeceği zorbeklentilere sahip olması ve sürekli çevresindekiler tarafından onaylanmama veyareddedilme kaygısı yaşamasıdır (Blatt,1995; Thompson ve Zuroff, 2004). Reddedilmeyeduyarlılık, kişilerarası ilişkilerde reddedilmeyle ilgili ipuçlarına yönelik yüksek ölçüdeduyarlılık hali ve sonuç olarak yoğun tepki vermek şeklinde tanımlanmıştır. Reddedilmeduyarlılığı çevredeki tüm insanlardan ziyade, kişi için anlam ifade eden insanlar tarafındanreddedilme algılandığında oluşmaktadır (Downey ve Feldman, 1996).Araştırmanın çalışma grubunu Aydın ilinde ikamet eden en az 5 yıllık evliliği ve enaz 1 çocuğu olan 150 kadın 150 erkek 300 kişi oluşturmuştur. Katılımcılara çalışmayıtanıtıcı ve bu çalışmaya gönüllü şekilde katıldıklarını belirtecekleri bir kişisel bilgi formuverilmiş, yetişkin reddedilme duyarlılığı ölçeği, öz eleştirellik ölçeği ve evlilik yaşam ölçeğiuygulanmıştır ve veriler yüzyüze toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS programı ve SPPSPROCESS macrosu kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiler regresyon analiziyöntemi ile test edilirken öz eleştirellik ile evlilik doyumu arasındaki ilişkide reddedilmeduyarlılığının aracı rolünün olup olmadığı aracılık analizi ile test edilmiştir.Çalışmanın sonuçlarına göre öz eleştirellik ile evlilik doyumu arasında negatif yöndeanlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yine öz eleştirelliğin reddedilme duyarlılığı ile ilişkisinebakıldığında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunduğu görülmüştür. Reddedilme duyarlılığıile evlilik doyumu arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur ve yapılanregresyon analizi sonucunda reddedilme duyarlılığının evlilik doyumunun anlamlı biryordayıcısı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Aynı zamanda öz eleştirellik ile evlilik doyumuilişkisinde reddedilme duyarlılığının tam aracı rolü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ulaşılansonuçlar cinsiyet açısından ele alındığında erkeklerin evlilikten daha fazla doyum aldığısonucuna ulaşılmıştır. Öz eleştirellik düzeyleri cinsiyet açısından incelendiğinde kadınlar veerkekler arasında öz eleştirellik düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.Erkeklerle kadınlar reddedilme duyarlılığı düzeyleri açısından karşılaştırıldığında isearalarında anlamlı düzeyde bir farklılaşma olmadığı gözlenmiştir.Reddedilme duyarlılığı seviyesinin yaşanılan yere göre farklılaşıp farklılaşmadığıincelendiğinde kırsal bölgede yaşayan kişilerle kentsel bölgede yaşayan kişiler arasındareddedilmeye duyarlılık açısından anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Kırsal bölgedeyaşayan kişilerle kentsel bölgede yaşayan kişiler arasında öz eleştirellik seviyesi açısındanbir karşılaştırma yapıldığında ise kırsal bölgede yaşayan kişilerin kentsel bölgede yaşayankişilere göre daha öz eleştirel oldukları bulunmuştur. Kırsal bölgede yaşayanlarla kentselbölgede yaşayanlar arasında evlilik doyumu açısından yapılan karşılaştırma sonucuna görekentsel bölgede yaşayan kişilerin kırsal bölgede yaşayan kişilere göre evlilikten daha fazladoyum aldıkları sonucuna ulaşılmıştır.Çalışmayan kişilerin reddedilme duyarlılığı seviyesi ile çalışan kişilerin reddedilmereddedilmeye duyarlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmayan kişilerin öz eleştirellikseviyesi çalışan kişilerin öz eleştirellik seviyesi ile karşılaştırıldığında da öz eleştirellikseviyesinin çalışan ve çalışmayan kişilerde anlamlı düzeyde farklılaşmadığı sonucunaulaşılmıştır. Evlilik doyumu seviyesinin çalışma durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığıincelendiğinde evlilik doyumu düzeyinin de kişilerin çalışma durumuna göre farklılaşmadığısonucuna ulaşılmıştır.Araştırma bulguları ilgili alanyazın zemininde tartışılmış, araştırmanın sınırlılıkları,güçlü ve zayıf yönleri belirlenmiş, aile danışmanlığı alanında çalışan uygulamacılara vearaştırmacılara yönelik önerilere yer verilmiştir.ANAHTAR SÖZCÜKLER: Evlilik Doyumu, Evlilik İlişkisi, Öz Eleştirellik, ReddedilmeDuyarlılığı The individual processes that a person goes through can also affect their socialrelationships. In line with the idea that addressing individual processes is important inestablishing healthy social relationships, the main purpose of this study is to examine themediating role of rejection sensitivity in the relationship between the level of self-criticismand marital satisfaction in married individuals. At the same time, examining therelationships between the level of self-criticism, marital satisfaction and rejection sensitivityand determining whether these variables differ according to certain demographiccharacteristics are also among the aims of the research.Marriage is a fundamental relationship that enables human beings to form a familyand maintain their lineage (Larson & Holman, 1994). At the same time, it is an institutionthat is given importance in every place and culture where people exist (Brubaker &Kimberly, 1993). The extent to which supportive close relationships affect quality of lifeand life satisfaction is a subject that the literature focuses on. One of the most researchedand perhaps the most important of these relationships; It is the marital relationship, which isa strong predictor of life satisfaction (Glenn & Weaver, 1981).The general definition of self-criticism accepted in psychology studies is that theperson constantly; criticizes intensely, negatively and destructively, has difficultexpectations that cannot be fulfilled, and is constantly worried about being disapproved orrejected by those around him (Blatt, 1995; Thompson & Zuroff, 2004).Sensitivity to rejection has been defined as a state of high sensitivity to cues aboutrejection in interpersonal relationships and as a result, an intense reaction. Rejectionsensitivity occurs when rejection is perceived by people who are meaningful to the personrather than all the people around (Downey & Feldman, 1996).The study group of the research consisted of 150 women, 150 men and 300 people,residing in Aydın, with at least 5 years of marriage and at least 1 child. A personalinformation form was given to the participants to introduce the study and to indicate thatthey participated in this study voluntarily, the adult rejection sensitivity scale, the self-criticism scale and the marital life scale were applied, and the data were collected face toface. SPSS program and SPPS PROCESS macro were used in the analysis of the data.While the relationships between the variables were tested with the regression analysismethod, the mediation role of rejection sensitivity in the relationship between self-criticismand marital satisfaction was tested with mediation analysis.According to the results of the study, a negative significant relationship was foundbetween self-criticism and marital satisfaction. Again, when the relationship between self-criticism and rejection sensitivity was examined, it was seen that there was a significantpositive relationship. A negative and significant relationship was found between rejectionsensitivity and marital satisfaction, and as a result of the regression analysis, it was foundthat rejection sensitivity was a significant predictor of marital satisfaction. At the same time,it was concluded that rejection sensitivity has a full mediator role in the relationshipbetween self-criticism and marital satisfaction. When the results are considered in terms ofgender, it has been concluded that men get more satisfaction from marriage. When the levelsof self-criticism were examined in terms of gender, no significant difference was foundbetween women and men in terms of self-criticism levels. When men and women werecompared in terms of rejection sensitivity levels, it was observed that there was nosignificant difference between them.When the level of rejection sensitivity differs according to the place of residence,there is no significant difference between people living in rural areas and people living inurban areas in terms of sensitivity to rejection. When a comparison is made between peopleliving in rural areas and people living in urban areas in terms of self-criticism, it has beenfound that people living in rural areas are more self-critical than people living in urbanareas. According to the results of the comparison made in terms of marital satisfactionbetween those living in rural areas and those living in urban areas, it was concluded thatpeople living in urban areas received more satisfaction from marriage than people living inrural areas.When the rejection sensitivity level of unemployed people is compared with therejection sensitivity level of working people, it is concluded that non-working people aremore sensitive to rejection than working people. When the self-criticism level of non-working people is compared with the self-criticism level of working people, it has beenconcluded that the level of self-criticism does not differ significantly between working andnon-working people. When examining whether the level of marital satisfaction differsaccording to the working status, it was concluded that the level of marital satisfaction didnot differ according to the working status of the individuals.The research findings were discussed on the basis of the relevant literature, thelimitations, strengths and weaknesses of the research were determined, and suggestions forpractitioners and researchers working in the field of family counseling were included.KEY WORDS: Marriage Relationship, Marriage Satisfaction, Rejection Sensitivity, Self-Criticism.
Collections