Integration of archaeological sites into planning process: The case of iskele (Urla)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kentlerde bulunan arkeolojik alanlar ikinci dünya savaşı sonrası yeniden yapılanma faaliyetlerine girmiştir. Birçok kentte ortaya çıkan arkeolojik alanların önemli birer kültür mirası olduğu vurgulanmıştır. Bu alanları planlama süreçleriyle bütünleştirmek için çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Türkiye'deki kentler, erken dönemlerden beri sürekli olarak yerleşim görmüştür. Ülkemizde kentlerdeki arkeolojik alanların planlama süreçleriyle bütünleşmesi 1990'lı yıllardan beri gündemde olmasına rağmen güncel politikalar ve stratejiler bu alanların planlama süreçlerine katılımına olanak sağlamamaktadır. Kentlerdeki arkeolojik sit alanlarının planlama süreciyle bütünleşmesi tarihi kentlerin çok katmanlı yapısını koruyacak ve bu alanlardaki yatırımlarda arkeolojik kalıntıların yok olmasını önleyecektir.Çalışmada, şehirlerdeki arkeolojik sit alanlarının planlama sürecine nasıl entegre edileceği tartışılmış ve bunun için öncelikle şehirlerdeki arkeolojik sit alanlarını içeren uluslararası ve ulusal yasal çerçeveler değerlendirilmiştir. Daha sonra Avrupa'daki başarılı örnekler incelenmiş ve bu örneklerin Türkiye ve İskele'deki (Urla) tarihi şehirlerdeki arkeolojik alanlara neler katabileceği tartışılmıştır. Bu çalışmada Iskele (Urla)'daki arkeolojik alanların önemi ve planlama süreci incelenmiştir. Arkeolojik alanların çevresinde yaşayan halk ve arkeolojik alanlarda kazı çalışması gerçekleştiren kazı başkanlarıyla derinlemesine görüşmeler yapıldı. Anket sonuçlarına göre, arkeolojik alanların çevresinde yaşayanların bu alanların planlama süreçleriyle bütünleştirilememesinden etkilendiği sonucuna varılmıştır. Tüm bunların sonucunda Türkiye'deki tarihi kentlerdeki arkeolojik alanların ve Iskele (Urla)'daki arkeolojik alanların planlama süreçleriyle bütünleştirilmesini sağlamak için öneriler geliştirilmiştir. The archaeological sites in the cities have been undergoing reconstruction activities after the Second World War. It has been emphasized that the archaeological sites that have emerged in many cities are important cultural heritage. Various studies have been carried out to integrate these areas into planning processes.Cities in Turkey, it has seen continuously inhabited since the early stages. Although the integration of archaeological sites in cities into the planning processes has been on the agenda since the 1990's in our country, current policies and strategies do not allow these areas to be integrated into the planning processes. Integrating the archaeological sites in the cities into the planning process will preserve the multi-layered structure of historical cities and prevent the destruction of archaeological remains during investments in these areas.In the study, it is discussed how to integrate archaeological sites in cities into the planning process, and in order to do that, firstly, the international and national legal frameworks which include the archaeological sites in the cities are evaluated. Afterwards, the successful examples in Europe are examined and what these examples can add to archaeological sites in historical cities in Turkey and Iskele (Urla) have been discussed. As a case study, the significance and the planning process of the archaeological sites in Iskele (Urla) have been examined. A survey was conducted with the people living around the archaeological sites and in-depth interviews with the excavation directors who carried out excavation work in the archaeological sites. According to the results of the survey, it was concluded that the inhabitants of the archaeological sites were also affected by the inability to integrate these areas into planning processes. As a result of all this, recommendations have been developed to ensure that the archaeological sites in historical cities in Turkey and particularly in Iskele (Urla) are integrated into planning processes.
Collections