Yetişkin bağlanması ve varoluşsal öfke arasındaki ilişkide mentalizasyonun ve depresyonun aracılık etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada güvensiz bağlanmanın, özellikle bağlanma sistemini tetikleyen gerçek ya da olası bir kayıp, reddediliş veya terk edilme söz konusu olduğunda, mentalizasyon yetersizliğine bağlı olarak depresif semptomlara yol açabileceği ve depresyonun varoluşsal öfkeyi yordayacağı modellenmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan varoluşsal öfke, hayatı anlamsız bularak kendi seçmediği bir hayata katlanmaya duyulan, en temelden gelen ve olası tüm anlamlara, duygulara zemin oluşturan yoğun bir öfkedir. Varoluşsal kaygı kavramından yola çıkılarak geliştirilmiş olan varoluşsal öfke, varoluşsal kaygının diğer türevlerinden farklı olarak anlamsızlık temasına yöneliktir ve bunun temelinde bir bağlanma sorunu olduğu öngörülmektedir. Araştırmanın aracı değişkeni olan mentalizasyon (zihinselleştirme), kişinin kendisinin ve ötekilerin davranışlarını, onların altında yatan duygu, düşünce, arzu, inanç, tutum, ihtiyaç, amaç, niyet gibi zihinsel durumları kavrayarak açıklayabilme kapasitesidir. Mentalizasyon açık ve içkin, duygusal ve bilişsel, geçmiş ve şimdiki zamanı kapsadığından, benzer kavramlar olan empati, biliçli farkındalık, psikolojik farkındalık gibi kavramları içinde bulunduran ancak her birinden fazlasını içeren bir üst kavramdır. Mentalizasyon yetersizliği hipomentalizasyon ve hipermentalizasyon olmak üzere iki alt boyutta incelenir. Mentalizasyonun ölçümünde Yansıtıcı İşleyiş Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın ikinci aracı değişkeni olan depresyonun ölçümü için Beck Depresyon Envanteri kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan diğer ölçekler Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-II ile Varoluşsal Öfke Ölçeği olup, ayrıca demografik bilgi formu ile bilgi toplanmıştır. Hipotezler 441 kişiden oluşan bir örneklem üzerinde, Yapısal Eşitlik Modellemesi tekniğiyle, içiçe geçmiş modeller yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kaygılı ve kaçınmacı bağlanmanın hipomentalizasyon aracılığıyla depresyonu yordamakta olduğu ancak hipermentalizasyonun bu ilişkide aracılık etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, kaçınmacı ve kaygılı bağlanmanın varoluşsal öfke üzerindeki yordayıcı etkisinde depresyonun aracılılık rolü olduğu bulgularla desteklenmiştir. Araştırmanın yan amacı olarak, katılımcıların K-means cluster analizi ile bağlanma örüntülerinin belirlenmiş olup, hangi demografik özelliklerin bağlanma stiline göre anlamlı fark oluşturduğu raporlanmıştır. The model of this study predicts that insecure attachment, especially when triggered by a real or potential loss, rejection or abandonment, would be inclined to generate depressive symptoms due to the inadequacy of the mentalization capacity and as a consequence the depression would likely to arouse existential anger. Existential anger, the dependent variable of the study, is an intense, fundamental, pre-intentional rage against the meaninglessness of life and being obliged to endure and suffer a life that has not been chosen. Derived from the concept of existential anxiety, however distinct from the other derivatives, existential anger is situated towards meaninglessness and is perceived to be an issue of attachment difficulties. The mediating variable of the study, mentalization is the capacity to conceive of mental states such as feelings, thoughts, desires, beliefs, attitudes, needs, goals and intentions, as the explanations of behavior in oneself and in others. Being both explicit and implicit, cognitive and affective, past and present oriented, mentalization encompasses the related concepts of empathy, mindfulness, psychological mindedness and incorporates more than each one of these concepts individually possess. Inadequate mentalization is analyzed in two sub-dimensions, which are hypomentalization and hypermentalization. The evaluation of mentalization is conducted by The Reflective Functioning Questionnaire. The second mediating variable of the study, depression, is measured by Beck Depression Inventory. The other questionnaires utilized in the study are Experience in Close Relationships-II and Existential Anger Scale as well as a demographic form used to collect personal information about the participants. The hypotheses of the study were tested on a sample of 441 participants, using Structural Equation Modeling for nested models methodology. The results of the study indicated that hypomentalization mediated the relationship between both avoidant and anxious attachment styles and depression. However, hypermentalization did not have a significant mediating role on this relationship. The other finding of the study confirmed that depression mediated the relationship between avoidant and anxious attachment styles and existential anger. The secondary aim of the study was to determine the attachment styles of the participants by applying K-means cluster analysis and to report whether the attachment styles led to any significant differences in the demografic characteristics of the participants.
Collections