1982 Anayasasında temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması ve durdurulmasındaki kriterlerin hukuk devleti ilkesi çerçevesinde incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsan hakları kavramının tarihsel süreç içerisinde öneminin ve değerinin anlaşılmasıyla beraber siyasi iktidarların yetkileri bireyin hak ve özgürlüğü lehine sınırlandırılmıştır. Temel hak ve hürriyetlerin korunması fikri de anayasacılık faaliyetlerini gündeme getirerek hukuk devleti ilkesini bu sürece paralel olarak geliştirmiştir. Hak ve özgürlüklerin korunması adına dünya üzerinde ses getiren bildiriler ile beraber Osmanlı Devleti'nde de insan hakları ve hukuk devleti ilkesi önem kazanarak gelişmiştir. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde dünya bir takım bunalımlara sahne olmuş ve insan hakları bu bunalımlar ile beraber yeniden önemi ve değeri anlaşılmıştır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile anayasacılık faaliyetleri devam ettirilmiştir. İnsan haklarının korunması ve hukuk devleti ilkesinin tam manasıyla hayata geçirilmesi ise 1961 Anayasası ile güvenceye alınmıştır. 1982 Anayasası ise 1961 Anayasası gibi özgür birey lehine değil siyasi iktidar lehine yüzünü çevirerek yürütme organının otoritesini artırmıştır. Buna istinaden günümüze kadar birçok anayasa değişikliği ile halen varlığını sürdüren 1982 Anayasası daha liberalleştirilmeye çalışılmıştır. Temel hak ve hürriyetlerin korunması için anayasamız olağan ve olağanüstü dönemler içerisinde sınırlama ve durdurma ölçütlerini belirleyerek yasama ve yürütme organının geniş yetkilerine bir sınırlandırma getirmiştir. Yargısal denetim ile beraber hukuk devletinin gereklerinin tamamen yerine getirilip getirilmediği ise şüphe içinde yatmaktadır. During the history, by understanding the importance & value of human rights, the power of political authorities are limited for the personal benefit and freedom of the individuum. The idea of protecting fundamental rights and freedoms has also brought constitutionalism activities to the agenda and developed the rule of law in parallel with this process. In order to protect rights and freedoms, in line with the statements that shook the world, the principle of human rights and the rule of law in the Ottoman State was developed by gaining importance. In the first quarter of the twentieth century, the world witnessed some crises and the importance and value of human rights have been understood once again with these crises. Constitutionalism activities, has been continued in the newly founded Republic of Turkey. The protection of human rights and the full implementation of the rule of law are guaranteed in the 1961 Constitution. The 1982 Constitution, like the 1961 Constitution, increased the authority of the executive body by turning its face in favour of political power, not in favour of free individuals. Accordingly, the 1982 Constitution, which has been preserved with many constitutional amendments until today, has been tried to be liberalized. In order to protect fundamental rights and liberties, our Constitution has set restriction and cessation criteria within the ordinary and extraordinary periods, thereby limiting the broad powers of the legislative and executive body. Whether or not the requirements of the state of law are fully fulfilled along with judicial control still continues to raise doubts.
Collections