VUK ve TMS/TFRS çerçevesinde işletmelerde ticari alacaklar ve ticari borçların değerlemesi ve bir uygulama
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde hızla gelişen piyasa koşullarında işletmelerin işlem hacimlerinin önemli ölçüde artması, ticari alacak ve ticari borçların finansal tablolar üzerindeki etki ve önemini de artırmaktadır. Ticari alacak ve ticari borçların tahsil edilememe veya ödenememe olasılıklarını da bünyelerinde barındırmaları ise ticari alacak ve ticari borçların değerlemesi işlemini de önemli kılmaktadır. Küreselleşmenin hayatın her alanına etki ettiği gibi ticari hayat üzerinde de hızlı bir şekilde etkisini göstermesi, işletmelerin küresel faaliyetlere katılabilmesi ve uyum sağlayabilmesi için kullanacakları ortak bir finansal raporlama dili ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. Bu durum, Uluslararası Muhasebe Standartlarının oluşumunu ve gelişimini sağlayan temel unsur olmuştur. Uluslararası Muhasebe Standartları'nın bir çevirisi mahiyetinde olan Türkiye Muhasebe Standartları ise finansal araçların değerlemesi için Vergi Usul Kanunu'ndan farklı değerleme ölçüleri belirlemiştir.Finansal araçlar kapsamında yer alan, işletmelerin ticari alacak ve ticari borçlarının değerlemesi işleminde Vergi Usul Kanunu ve Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları arasında uygulama farklılığı bulunmaktadır. Bu farklılığın sebebi Vergi Usul Kanunu'nun değerleme işlemine ilişkin düzenlemelerinde vergi matrahının doğru bir şekilde hesaplanmasının sağlanması amaçlanmışken, Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları'nın değerleme işlemine ilişkin düzenlemelerinde asıl amaç vergi matrahının doğru bir şekilde hesaplanması olmayıp, işletmelerin finansal durumlarının gerçeğe en uygun bir şekilde işletmelerin finansal tablolarında gösterilmesinin amaçlanmış olmasıdır. İşletmelerin ticari alacak ve ticari borçlarının Vergi Usul Kanunu uyarınca değerlemesi işlemi, doğrudan doğruya vergi matrahını etkilediğinden vergi matrahının doğru bir şekilde hesaplanması açısından önemlidir. Ticari alacak ve ticari borçların değerlemesine ilişkin olarak işletmeler tarafından Vergi Usul Kanunu'nda yer alan şartların sağlanması ve değerleme işleminin doğru bir şekilde yapılması durumunda, işletmelerin vergi yükünü azaltabilme imkânı bulunması, söz konusu değerleme işleminin önemini artırmaktadır. Aynı şekilde işletmelerin finansal tablolarında yer alan ticari alacak ve ticari borçlarının finansal tablo kullanıcılarının kararlarını önemli ölçüde etkilediği göz önüne alındığında ticari alacak ve ticari borçların Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları uyarınca değerlemesi işlemi de son derece önem arz etmektedir. Çalışmamızda işletmelerin ticari alacak ve ticari borçlarının değerlemesi işlemi Vergi Usul Kanunu ve Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları kapsamında ayrı ayrı ele alınmış, uygulama farklılıklarına değinilmiş, uygulama farklılıklarının vergisel sonuçları ortaya konulmuş ve bir takım açıklamalara yer verilmiştir. Ayrıca ticari alacak ve ticari borçların değerlemesindeki farklılıkların minimum seviyeye indirilmesi ve uluslararası standartlara uyum sağlanması adına Vergi Usul Kanununda yapılacak yasal düzenlemeler ile değerlemede uluslararası standartların yakalanabileceği belirtilmiştir. Nowadays, significant enhancing of transaction volumes of businesses in rapidly developing market conditions increases the impact and importance of trade receivables and payables on financial statements. The probability of uncollectibility or delinquency of trade receivables and trade payables makes the assessment process of these important as well.Which it affects every aspect of life, the rapid impact of globalization on commercial life has brought with it the need for a common financial reporting language that businesses can use to participate in and adapt to global activities. This case has been the main factor ensuring the formation and development of International Accounting Standards. Turkish Accounting Standards, which are an adaptation of the International Accounting Standards, have determined different measures relative to the Tax Procedure Law for the assessment of financial instruments.There is a difference in practice between the Tax Procedure Law and Turkish Accounting Standards / Turkish Financial Reporting Standards in the assessment of trade receivables and payables, which be part of the scope of financial instruments. The reason for this difference is that the tax base is aimed to be calculated correctly in the regulations of the Tax Procedure Law regarding the assessment process while the main purpose of the regulations of the Turkish Accounting Standards / Turkish Financial Reporting Standards regarding the said process is not the calculation of the tax base correctly but it is aimed to be representing of financial positions genuinely in the financial statements of businesses.Assessment of trade receivables and payables of the businesses in accordance with Tax Procedure Law is important for the correct calculation of tax base as it directly affects tax base. If the conditions in the Tax Procedure Law are met by businesses regarding assessment of trade receivables and payables and the assessment process is done correctly, the opportunity to reduce the tax burden of businesses increases the importance of assessment, which is topic. Likewise, considering that trade receivables and payables included in the financial statements of the enterprises significantly affect the decisions of the financial statement users, assessment of these in accordance with the Turkish Accounting Standards / Turkish Financial Reporting Standards is also of great importance.In our study, the assessment process of trade receivables and payables of businesses has been discussed separately within the scope of the Tax Procedure Law and Turkish Accounting Standards / Turkish Financial Reporting Standards, application differences are mentioned, tax-related consequences of these are presented and some explanations are given. Additionally it has been stated that, international assessment standards can be achieved with the legal arrangements to be made in the Tax Procedure Law in order to minimize the differences in assessment of trade receivable and payables and to comply with international standards.
Collections